Gazeteci-Yazar Ahmet Şener amcamız işte tam da bunu yaptı. 14 Mayıs’ta Akşehir Kaymakamlığı’na verilen o beyanname, bir matbaanın değil; bir fikrin doğum belgesiydi. Ve o fikir, 19 Mayıs sabahı; milletin ayağa kalktığı, gençliğin bayramlaştığı o anlamlı günde, ilk kez mürekkep kokusuyla buluştu. O gün yalnızca bir gazete değil, bir duruş doğdu: Pervasız.
O günden bu yana, ne baskılar yıldırdı ne de zaman tüketti. Çünkü bu gazete, bir idealle doğmuştu. Dile kolay, 72 yıl boyunca tarih ilmek ilmek işlendi. Bir çocuk büyüdü bu gazetenin satırlarında, bir şehir değişti haberlerin izinde, bir ülke dönüştü kelimelerin rehberliğinde. Pervasız, hepsine şahitlik etti. Kimi zaman çarpıcı bir manşetle zamanı durdurdu, kimi zaman bir köşe yazısıyla insanların yüreğine dokundu. Ama hep aynı kalemle yazdı: korkmadan, eğilmeden, taraf olmadan ama hep halkın yanında.
Gazeteci-Yazar Ahmet Şener sadece bir gazete kurmadı. O, kelimelerle bir vicdan inşa etti. Her satırda halkın derdini, her başlıkta toplumun nabzını tuttu. Kalemini ne çıkarın önünde eğdi ne de gücün karşısında geri çekti. Ve gittiği günden bu yana, arkasında bir matbaa değil; bir duruş, bir ruh, bir yol bıraktı. Bugün hâlâ onun sesi her sayfada yankılanıyor.
19 Mayıs 1953’te umutla, inançla ve kararlılıkla doğan Pervasız’ın 72. kuruluş yıl dönümünü içtenlikle kutluyor, rahmetli Ahmet Şener amcamızı saygı ve minnetle anıyorum. O, sadece bir gazete kurmadı; bir prensip inşa etti ve yaşayan bir yayın mirası bıraktı.
Bu kutlu yolculukta emeği geçen tüm çalışanları gönülden kutluyor, onların özverili katkılarıyla Pervasız’ın sesinin, halkın vicdanı olarak yükselmeye devam etmesini temenni ediyorum.
Başarılarıyla gurur duyduğumuz bu gazete, nice yıllar daha özgürlüğün, doğruluğun ve halkın sesi olmaya devam etsin.