“Riskli binalarda kamu müdahalesi sınırlı” 
Başkan Köksal meclis üyelerine yaptığı açıklamasında; Depreme dayanaklı olmayan bir binaya müdahaleyi Kamu kararıyla yapamıyoruz. Taner Apartmanı örneğinde olduğu gibi şu an emsal kat yüksekliği değişmediği için yıkılan bu binalardaki malikler yerine yeni yapılacak inşaatlara fark veremediklerinden dolayı Taner Apartmanının yeniden yapılması mümkün görünmüyor. Taner Apartmanında yaşadığımız bu çözümsüzlükten korkan vatandaşlarımız da, kendi oturdukları apartmanların depreme dayanaklı raporunun olumsuz çıkmasından korkuyorlar. Yürürlükte olan mevzuata göre, resmen kamu ve belediye kararı ile gidilerek karot alınamıyor, depremsellik riski anlamında ise teknik bir müdahalede bulunulamıyor.

Belediyenin, herhangi bir muhalefet olmadan bu işlemi yaptırabilmesi için fiziksel olarak bir şikayet görmesi gerekiyor. Yani, eskiden %50 kat malikinin başvurusu gerekirken günümüzde 10 malikten birinin başvurduğu durumda, o başvuruyu kabul ediyoruz, maliyet zaten belli. Bu durumda, herhangi bir malik başvurmadıkça, o binanın riskli olup olmadığı konusunda müdahalede bulunamıyoruz.

Belediyenin personel ve donanım yetersizliği göz önünde alındığında, meclis üyemiz Afşin Bey'in dediği gibi, zamanla ya da konuşmamızdan sonra bir ölçüm yaptırıp binasına baktırmak isteyen vatandaşlarımıza da bu hizmeti doğrudan belediye olarak verebilmek çok önemli. Ancak şu ana kadar bu hizmet verilemedi. Bir hizmet alımıyla bizden talep edecek vatandaşları, bir yetkili firmaya yönlendirebiliriz. Böylece vatandaş, piyasada muhatap olmak yerine, belediyenin yönlendirdiği firmayla daha uygun maliyetle çözüm bulabilir. Belediye imar veznesine apartman kaç kat, kaç daire varsa, firmaya bildiriyoruz ve en doğru yöntemi belirliyoruz. Bu hizmeti yapan firmalar zaten var, bu firmalarla da muhatap olmak mümkündür.

Bir gündem oluşturarak, Konya ve diğer büyük şehirlerde bu hizmet nasıl veriliyorsa, biz de bunu araştırmalıyız. Ancak doğrusu şu ki; vatandaş, firmalarla muhatap olmak için yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalacaktır. Çünkü bu firmalar özel ve ihtisas gerektiren işler yapıyor, ulaşmak zor olacaktır. Bu yüzden, bunu gündemimize alalım. Ayrıca, eski vergi dairesi binasıyla ilgili örneği verelim. 2000 depremi sonrası hazırlanan Haziran 2001 tarihli raporda, o binanın ciddi sorunları olduğu ve betonarme projelendirme ve yapım kurallarına uygun hale getirilmesi için binanın tamamının güçlendirilmesinin gerektiği de belirtilmiş olmasına rağmen, bu rapor belediyeye üzerinden tam 20 yıl geçtikten sonra ulaşabildi. Kamu kendi içine kapanarak bu tehlikeyi gizlemiş oldu. Bu tür durumların önüne geçmek için belediye olarak daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor” dedi.

Başkan Köksal: “Eski Vergi Dairesi ve Serin-1 İş Hanı için Kat Maliklerini Uyardık"
Ağustos 2017’de Akşehir Vergi Dairesinin yeni binasına taşındıktan sonra, Akşehir Belediyesi, 24 Ağustos Bulvarı üzerindeki vergi dairesinin de yer aldığı Serin-1 İş Hanındaki kat maliklerine resmi tebligat gönderdiğine dikkat çeken başkan Köksal, “Binanın güçlendirilmesi için 31 Aralık 2024 tarihine kadar bir proje sunmaları gerektiğinin zorunlu olduğunu bildirdik. Burası da Taner Apartmanındaki duruma benzer şekilde, bir çözüm önerisi sunulması gereken bir durum. Kat maliklerinin iradesini göreceğiz eğer maliklerden bir irade çıkmazsa, belediye olarak yasal bir yolunu bularak bu süreci başlatacağız.

Eski Vergi Dairesi ve Serin-1 İş Hanında oturan hemşehrilerime söylüyorum. Akşehir Vergi Dairesince yaptırılan rapor 2021 yılında belediyemize ulaştığından beri Zabıta Müdürlüğümüz işhanında oturanlara “İşyeri Açma Ruhsatı” vermiyor ama yine de geçici olarak bu binada oturuyorlar. Bu çok önemli konudur ve yasal koşullara uymak herkesin görevidir.

Kentsel dönüşümle ilgili olarak da bazı önemli projelerimiz  var. Örneğin, eski Öğretmen Evi. Mülkiyeti Akşehir Belediyesine ait olan bu binada halen Akşehir Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler Sosyal Yardım Müdürlüğümüz faaliyet gösteriyor.

Eski PTT binasının 2006-2007 yıllarında zemin katında güçlendirme çalışması yapılmış olmasına rağmen binanın satışı hala yapılamadı. Bu binadaki katların güçlendirme raporlarına göre içeriden asansör çözümü de yapılabiliyor. Eski PTT binasında gerekli güçlendirmeleri yapmamız durumunda eski Öğretmenevinde faaliyet gösteren bazı birimlerimizi zemin kata, Mali Hizmetler ve bazı diğer birimlerimiz de üst katlara taşımayı düşünüyoruz. Yönetmeliğe uygun güçlendirme ile bu binada açacağımız Belediye İstihdam Ofisi, Psikolojik Danışmanlık Merkezi gibi ilave birimlerimiz de bu binada hizmet vermeye başlayacak.

Kentsel Dönüşüm Projeleri Hızlanacak
Özellikle, Öğretmen Evini boşalttıktan sonra yanında bulunan THK binası (kurumla anlaşırsak) iki parselin birleştirilmesini düşünüyoruz. Toplamda 740 metrekarelik bir inşaat alanı oluşturarak hem geri dönüşüm, hem de kamu adına belediyeye kaynak yaratacağız.

Ayrıca, şehrin en uzun yatay bulvarı olan Mustafa Kemal Paşa Bulvarı'nın dönüşümüyle ilgili çalışmalarımız da sürüyor. Bu proje kapsamında, özellikle İstasyon Caddesi ile Cumhuriyet Bulvarı arasında kalan bölgenin kamulaştırılması ve dönüşüm sürecini başlatacağız. Bu alanlarda yapılacak kentsel dönüşüm, hem şehir için hem de belediye kaynakları için önemli bir fırsat olacak.

Yeni Sosyal Konutlar Yolda
Yeni Akşehir Devlet Hastanemizin arkasında bulunan belediye arsamıza 400-500 adet sosyal konut yapmayı hedefliyoruz. 1+1 veya 2+1 olarak planladığımız konutlar, kentsel dönüşüm anlamında belediyemize kalacak dairelerimizi kullanacağız. 2025 yılı için hedefimiz; sosyal konut projelerinin sayısını artırmak ve depreme dayanıklı binaların hızlıca inşasını sağlamak. Bu projelerimize hem inşaat sektörüne can suyu vereceğiz hem de vatandaşlarımızın daha güvenli ortamlarda yaşamasını sağlayacağız. 5-6 Etap üzerinden 1 yıl içinde hayata geçecek bu proje ile 50-60-70 konut oradaki vatandaşlarımızın yeniden inşaatları tamamlanıncaya kadar çözüm olabilir”
dedi.

“Devlet Destekli Dönüşüm Şart”
Gerçekten de büyük bir sorunla karşı karşıyayız diyen bir meclis üyesinin eski Karabulut Caddesi üzerindeki müstakil evlerin çoğu bu duruma uygun değil. Bu tür yerlerde de dönüşüm yapılması için devletin kaynak aktarması gerektiği de çok açık. Ama her yerde mümkün değil tabii. Özellikle de Taner Apartmanı gibi yerlerde hızlı bir çözüm bulunması gerekiyor. Bu projelerin zamanında başlatılması çok önemli hatırlatmasına cevap veren Köksal, “İstanbul'da bile büyük felaketler yaşandı ve dönüşüm çok sağlıklı gitmedi. Ancak burada kat ilavesi ya da güçlendirme seçeneklerinin değerlendirilmesi gerektiği çok açık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da bu konuda daha fazla kaynak aktarması gerekiyor. Devlet gücünün yetmediği yerlerde ise, sosyal konut projeleri gibi toplu yaşam alanları devreye girmeli. Bu projelerde en önemli şey, vatandaşların iradesini doğru bir şekilde alabilmek ve onlara uygun çözümler sunabilmektir. Taner Apartmanı örneğindeki gibi, sadece yıkım değil, çözüm üretmek de çok önemli. 2025 yılına kadar bu tür dönüşüm projeleri büyük bir hızla devreye girmeli. Bunu gündeme alalım ve yazılı önerge olarak meclise sunalım. Bu önemli bir konu ve 2025 yılına kadar atılacak adımlar, şehrimiz için büyük önem taşıyor” dedi.

Depreme Karşı Öncelikli Çalışmalar
Başkan Köksal’ın açıklamaları, Akşehir’de depreme dayanıklı yapılaşma konusunun aciliyetini bir kez daha ortaya koydu. Belediye, riskli binalar için somut adımlar atarken, vatandaşlara uygun maliyetli çözüm önerileri de sunmayı hedefliyor. 2025 yılına kadar tamamlanması planlanan dönüşüm projeleri, hem şehir güvenliğini hem de ekonomik kaynakların doğru kullanımını sağlamayı amaçlıyor.
Unutmayalım ki, Deprem değil Bina öldürür!