İşte bu önemli gün 25 Aralık, Yenice’de bayram olarak kutlanır. Bu açıdan da Barış’ın Başkenti olarak anılır. 1 Eylül Dünya Barış Günü Yenice’de şenliğe dönüşür. 2010 yılı şenliklerinde yine barış konuşuldu, barış meşalesi yakıldı, barış güvercinleri uçuruldu. Şarkılar, türküler barış için söylendi.

Ülkemizin önemli sanatçılarının davet edildiği şenliklere; yazar ve karikatürist Cihan Demirci, Ali Ekber Eren, Cevdet Bağca ve İşçi sendikalarının unutulmaz ismi Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler de katıldı.

Belediye Başkanı Ali Kuru, yaptığı konuşmada; “Yenice geçmişten beri barışa, sevgiye, güzelliğe hizmet etmiş bir beldedir. Bu özellikleri sonsuza dek sürecektir. Bizler her yıl 1 Eylül’de dünyaya barış mesajları yolluyor, barış güvercinleri uçurup barış meşalesini yine buradan yakıyoruz.” dedi.

Yenice; insanıyla, doğasıyla, konumuyla farklı, çok farklı bir yer. Çukurova’nın iklimsel sıcaklığına yürek sıcaklığı katılınca ortaya bir tablo çıkıyor. Bu tablonun ressamı, çizeri, yazarı yöre insanından başkası değildir. Fotoğraf çektirirken belediye zabıtadan Niyazi dostumun; yanaklarımdan öperek poz vermesi, sana olan özlemimden başka bir şey değil, demesi anlatılır şey değildir. “Savaş abi, tüm sevdiklerine bu pozumuzu göster, özlemin, sevginin ne demek olduğunu görsünler” derken önemli bir konuya dikkat çekiyordu.

Orhan Kemal’in “Hanımın Çiftliği” romanının Yenice’de filme alınması da beldeye başka bir hava vermiş. Hanımın Çiftliği’ni izlemek güzel. Orhan Kemal’in kitaplarını ne zaman okuyacağız. Üstadın öyle özgün yapıtları var ki hepsi birbirinden güzel. Onları okumaya başladığımızda ülkemiz her yönden şu anki yerinden daha farklı yerde olacak. Kuşkusuz insanımız payına düşeni fazlasıyla alacak.

Romanın geçtiği yıllara uygun film platformu yapılmış. İnsanlar merak etmeye başlamış. Nasıl bir yer diye, görmeye geliyorlarmış. Ama orayı daha güzelleştiren bir olay var. Yenice tren istasyonu, barış vagonu; onlar görmezden geliniyor. Dünya ve ülke barışı açısından daha önemli bana kalırsa. Ah, bunu anlayabilecek düşünce gücüne ulaşmak, bunu kavrayabilmek her şeyden daha önemli bence.

Yenice’ye gitmek, insanlarıyla tanışmaktan inanın çok şeyler kazanacaksınız. İnsanı tanıdıktan sonra filmin çekildiği yeri görmek bile istemeyeceksiniz. Yörede yaşayan insanları yıllar önce Orhan Kemal eserlerinde vermiş, hepsi sizlere çok tanıdık gelecektir.