Geçtiğimiz günlerde, Akşener’in önemli açıklamalarda bulunacağı belirtilen ve İYİ Parti Afyonkarahisar İl Örgütü’nce organize edilen mitinge Türkiye’nin çeşitli illerinden parti teşkilatları ve partililer katıldı. Konuşmasına, “İnanıyorum ki her yıl artarak burada olmaya devam edeceğiz.” diyerek başlayan Meral Akşener, alandaki kalabalığa; “Alparslan’ın ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukları olarak buradasınız.” şeklinde hitap etti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Malazgirt Zaferi’nin ve Büyük Taarruz’un başladığı tarihin yıldönümü olan 26 Ağustos’ta Afyonkarahisar Kocatepe’de yaptığı konuşmada, özetle şu ifadelere yer verdi:

“Devlet teamüllerimiz gereği hükümetin ilk 90 günü tamamlandığında bir değerlendirme yapılması gerekir. Yıllarca “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” denilerek bugünlere geldik. Millet, zamların altında inim inim inliyor. Yeni ekonomi yönetimine sesleniyorum; enflasyonun yükünü milletimize yüklememek için gerekeni yapın, orta direği fakirleştirmeyin. Adil bir vergi sistemi ve akıllı bir para politikasına ihtiyacımız var. Diğer bir sorunumuz da sığınmacıların kendi gettolarını oluşturmalarıdır. Çocuk işçiler, emek sömürüsü ve çocuk evlilikleri gibi sosyal sorunlar yaşanıyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi; bu alanı dolduran sizler, her biriniz Mustafa Kemal’siniz. Hepimiz Mustafa Kemal Atatürk’üz. Türk Milleti’ne dayatılmak istenen her şeye karşı durduk. Hiçbir tarafa yaranamadıysak da biz milletimize yaranalım yeter. Önce millet, önce memleket dedik. Milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vaz geçtik ama tüm çabalarımıza rağmen maalesef 2023 seçimlerinde başarılı olamadık. Anadolu’yu karış karış gezerken milletin çektiklerini gördük. İki yumruk arasında sıkışmasınlar diye yeni bir çıkar yol bulmak için uğraştık. Ne yazık ki millet iradesini savunduğumuz için her türlü iftirayla uğraştık. Bütün bunların sonunda, hiçbir pazarlığa girmeden kazanan İYİ Parti oldu. Makam mevki peşinde olsaydık, bize saraylar vaat edilirken elektriği kesilen salonlardan “Hayır” diye haykırmazdık.

Sinir Bozmaya Devam Edeceğiz

Bizim için siyaset, entelektüel hobi ya da kariyer parkuru olmadı. Sonuç alınamayacak işlerin şakşakçılığını yapmak da bizim işimiz değil. Hesabımız kitabımız olmadığı için huzur bozmaya, sinir bozmaya devam edeceğiz. Bizim de hatalarımız yok muydu? Elbette oldu. Yenilginin paydaşlarıyla bu yenilginin nedenlerini değerlendireceğimiz bir zamana ihtiyaç vardı ancak gördük ki söylemediğim sözleri söylemeye, konuşmaya devam ettiler. Seçimin faturasını bize çıkarmaya çalıştılar.

Seçimde, 20 senede ilk kez belirgin şekilde üstünlüğü olan 2 adayımız oldu. Anketlerde ve araştırmalarda da bunu gördük. Ben de “13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın adayı olacak” diye söz verdim ve kendi adaylığımdan vaz geçtim ama asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim, bunun için yüce Türk milletinden özür diliyorum. Ben o adayları destekledim ama önlerinin kesilmesine engel olamadım. Ne yaptıysam seçimi kazanmak için, millet için yaptım ve ne yaptıysam bugün de arkasındayım. Bundan sonra da millet için her türlü fedakarlığı yapacağız ama bundan faydalanmak isteyenlere inanmayacağız, rant devşirmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Artık boşa akıtacak terimiz, boşa çıkacak oyumuz yok.

Bizim için millet iradesinin üstünde hiçbir şey yoktur, siyasetçi istediği şeyi seçmenden alamıyorsa döner ve kendisine bakar. Sesinizi duymakta başarılıyız ancak duyurmakta başarılı olamadık. İttifak sisteminin yapısı bize alan bırakmadı. Seçim kazanmanın yolu, “Nasıl ittifak yapılır?” sorusunda aranmaya başlandı. Uyarılarımız, ittifak bozma çabası olarak yorumlandı. İttifak sistemi, millet iradesinin hakkıyla tecelli etmesini zorlaştırıyor, siyaset kutuplaşıyor, toplumsal ayrışma derinleşiyor ve iktidarın değirmenine su taşıyor. Kutuplaşmadan beslenen siyaseti reddediyoruz. Anlıyoruz ki ittifak sisteminin bu yapısı içerisinde milli bir siyaset yapılması ve milletin kazanması mümkün değildir. Biz, İYİ Parti olarak, yeni anlayışın merkezi olmaya talibiz. Türk siyasetinde; milletiyle beraber olan, oyalayan değil yardımcı olan bir yol açacağız. Şeffaf olacağız.

Önümüzdeki seçimleri genel seçimlerle aynı yola çekmeye çalışıyorlar. Yerel seçim farklıdır, çoğulculuğun yaşadığı yerdir. 2019’da bazı yerlerde ortak aday çıkararak başarılı olduk, önümüzdeki yerel seçimlerde ise yerel seçimleri genel seçimlere döndürmeyeceğiz. Tüm partilere çağrıda bulunuyorum; gelin her birimiz seçimlere ayrı ayrı girelim. Biz varız, sizleri de bekleriz. Elbette bazı yerlerde, yerel örgütlenmelerin hemfikir oldukları adaylar olabilir ama Sayın Erdoğan’a, Sayın Bahçeli’ye de sesleniyorum; partiler olarak gelin seçimlere ayrı ayrı girelim.

Biz bu yolda, gözü dönmüş hırslar peşinde yürümüyoruz. Kapımız herkese açık değil. Mesela bu yolda; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve cumhuriyet değerlerimize karşı çıkanlara, demokrasimizle meselesi olanlara “Hayır” diyoruz. Anayasa’mızın ilk 4 maddesiyle sorunu olanlara, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği ve bütünlüğüyle ilgili karın ağrısı olanlara, yüce dinimizi siyasetle istismar edenlere, Türk kadınını aşağı bilenlere, milli değerlerimizden rahatsız olanlara “Hayır” diyoruz. Milletimize üstten bakanlara, “öteki” üreten siyasete “Hayır” diyoruz.

Bütün bunlara “Hayır” diyen herkesi; hür ve milli siyaset anlayışıyla birlikte yürümeye, cumhuriyeti kuran ruhu bugün Cumhuriyetin 100. Yılında yeniden canlandırmaya davet ediyoruz. Ya doğru rüzgarı yakalayacağız ya da o rüzgarın ta kendisi olacağız.”