1970 yılında Gazi İlk Okulu’ndan, 1973 yılında Eski adıyla Merkez şimdi Tarık Buğra Ortaokulu’ndan, 1977 yılında İsmet İnönü Endüstri Meslek Lisesi Ağaç İşleri Bölümünden mezun oldu.

3 Kasım 1980’de gittiği Foça acemi birliği eğitiminin ardından İskenderun’da Komando olarak askerliğini yapıp 1 Eylül 1982 tarihinde terhis oldu. 14 Temmuz 1983’de Pakize Hanım ile evlendi. 17 Temmuz 1984 tarihinde oğlu Necati dünyaya geldi.

Baba mesleğini hiç benimsemedi. Kasaplık ona göre değildi. Askerlik sonrası boştaydı. İstanbul ve Antalya’da iş aradı ama olmadı.

Babası, eski hal şimdiki dudu kadın çarşısı girişinde (Şimdi zeytincilerin olduğu yerde) belediyenin prefabrik dükkanlarından birini Mehmet için kiralar. Mehmet karpuz alıp-satacaktır. Dükkânı temizler. Çocukluğunda Bizim (Uzay) sineması önünde alıp-sattığı Teksas-Tommiks’lerden bir kısmı evindedir. Onları alıp küçük camekana koyar. Bunlardan birini alıp vakit geçsin diye okumaya başlar. Bir vatandaş gelip; “Ne yapacaksın burada” diye sorunca “Belli değil” der. Güleray’ın elindeki kitabı fark edince “Kaç para o” diye sorar. “1 lira ver yeter” der Güleray. Bunun üzerine 4 kitap alır. Bu olay Güleray’ın yapacağı işi belirler. İşi bırakan bir bakkalın ahşap raflarını alıp dükkâna yerleştirir. Can Tuğrul’dan Gazete bayiliği alır. Sağdan-soldan kitaplar toplamaya başlar.

Bir dostundan 50 TL borç alır. İstanbul/Cağaloğlu’na toptan kitap almaya gider. İlk gördüğü kitapçıya girip yeni dükkân açtığını 50 TL peşin parası olduğunu söyler. 4 koli kitap listeleyip verir. 3 gün sonra ambardan 6 koli kitap gelir. 2 koli fazla çıkmıştır. Hemen bir telefonla 1 saat içerisinde bağlanıp arar. “Abi iki koli fazla çıktı” der. Esnaf adam “Evlat o gün bana peşin verdiğin 50 lira ilaç gibi geldi. Ödemem vardı. Sağ olasın o iki koli de dükkanına hediyem olsun” der.

Eski kitapları alıp satmaya başlayan Mehmet Güleray'ın, satın aldığı eski bir kitabın içinde çıkan Akşehir'le ilgili tarihi bir fotoğraftan dolayı fotoğraf ve vesikalara ilgisi artmış. Bu olaydan sonra Akşehir'le ilgili kitapların yanı sıra bilgi, belge ve fotoğrafları arşivlemeye başlamış. Başta Batı Cephesi Karargâhı olmak üzere Cumhuriyetten önce kurulmuş Akşehir Osmanlı Bankası, Tarihi Akşehir Evleri ile ilgili birçok kitap ve fotoğrafı arşivleyen Güleray, arşivi oluşturmak için bir dedektif gibi uğraş verir.

Bir evde Osmanlıca kitapların olduğunu öğrenince kendisine 3 tekerlekli bir el arabası alarak 3 gün evin önünde 'Eski kitap alınır' diye bağırır ve sonunda kitapları almayı başarır.

Bu arada Milli Piyango bayisi olur. Sahaflık çok gelir getiren bir iş değildir. 2002 yılında Ekonomik krizden sahaf dükkanını kapatmak zorunda kalır.

1991 yılında Akşehir evini kuran 16 gençten biriydi.

1998 yılında Akşehir Kültür Sağlık ve Eğitim Vakfı (Aksev) kurucuları arasındadır. Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulunur.

7 kez Akşehir evi ve Aksev’de “Akşehir Fotoğrafları” Sergisi açar. (1994-2003)

1 kez “Kartpostalarda Nasreddin Hoca ve Akşehir, Akşehir’e Ait Dokümanlar” sergisi açar.

Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği üyesi olarak 3 kez tiyatro da rol alır.

14 yıl Sıra Yârenlerinde yaren ve yaren ağası olarak diz çöker.

2002 yılında Akşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğünde göreve başlar.

2004 seçimlerinden sonra başkan değişimi sonucunda Kültür Müdürlüğünden alınıp Park ve Bahçeler Müdürlüğü emrine verilir. Çöpçülük, mezar kazıcılığı görevlerini yürütür.

2005 yılında Gazi Mahallesi Yalvaç Caddesi (Bahçelievler İlköğretim Okulu) kenarında mesai içinde sırtında misinayla ot biçmekte iken Yalvaç istikametine gitmekte olan özel otomobilin çarpması sonucu kafatasında çatlak oluşur, beyni hasar görür. Kasko şirketinin açtığı dava sonucu kazada kusurlu görülüp aracın maddi hasarını ödemek zorunda kalır.

Kaza sonrası Güleray tekrar Kültür Müdürlüğünde görev yapmaya başlar.

7 Eylül 2006 tarihinde Ankara Özel Güven Hastanesi’nde kalp ameliyatı olur ve iki damarı değişir.

2007 yılında emekli olur. Emeklilik sonra Ulu cami sokakta Aksev dükkânında Aksev yararına hediyelik eşya satışı, toplanan ders kitabı ve ansiklopedilerin çevre köy okullarına dağıtımı ve sahaflığa devam eder.

2008-2015 yıllarında İstasyon Panorama Dergisinde yazılar yayınlamaya başlar. Yayın ve Danışma Kurulunda yer alır. Gönüllü destek verir. İstasyon Gazetesi’nde “Akşehir’imizden İnsan Manzaraları” adlı köşesinde Akşehir insanlarını yazar. “Gezgin” adlı köşesi de vardır.

2018 yılında Akşehir Akademisi Vakfı kurucu mütevellisidir. Bir ömür emek emek derlediği binlerce kitap, fotoğraf ve belgeleri Vakfa bağışladı. Vakıf binasında “Sahaf Mehmet Güleray Akşehir Kent Arşivi” kurulur.

2022 yılında hastalığı ağırlaşır.

2 Temmuz 2024 tarihinde aramızdan ayrılır.

Basılı yayınlarda Mehmet Güleray:

1. Haşim Karpuz “Konya Fotoğraf Tarihi” kitabında Mehmet Güleray ve fotoğrafına yer vermiş.

2. Ahmet Aytaç 2008 yılında “Akşehir Albümü” kitabını hazırlarken Mehmet Güleray ‘ın fotoğraf arşivinden yararlanmış.

3. Bahattin Ereş, “Akşehir Yöresi Halk Kültürü Araştırması” kitabının 5 sayfasını Mehmet Güleray’ın Nasreddin Hoca Araştırmasına ve fotoğrafına yer vermiş.

4. Öğ.Ütğm. Sezgin KAYA “Geçmişten Günümüze Maltepe Askeri Lisesi (1928-2013)” kitabının yazım aşamasında Akşehir’e gelmiş, 04.07.2012 tarihinde Mehmet Güleray’dan bilgi almış ve kitaba aktarmış.

5. Ali Kozan, 2012 tarihli Vakıflar Dergisinin 38. sayısında yer alan “Türkiye Selçukluları Döneminde Akşehir’de Bir Sufi: Seyyid Mahmud Hayrânî ve Zâviyesi” adlı yazısında Mehmet Güleray’dan aldığı bir resme yer vermiş.

Güleray; gönüllü Akşehir rehberiydi. Akşehir’i her yönüyle tanımak, dipten tırnağa gezmek isteyenler ya Güleray’ı bulurlar yada Güleray onları.

Akşehir’de film veya dizi mi çekilecek. Güleray bir şekilde o ekibin içindedir. Bazılarında rol alır.

Dağ ve kır yürüyüşleri, fotoğraf çekmek hobileri arasındaydı.

Güleray; Akşehir Aşığı, Doğa Dostu, Gönül İnsanıydı.

Çocukluğunda Mehmet’e taktıkları "memili" lakabı sonradan "Sütçü Mehmet" olarak belli bir süre devam etti. Sonraları "Sahaf Mehmet, Piyangocu Mehmet, Seyyah Mehmet ardından Araştırmacı, Gazeteci Mehmet demeye başladılar.

Vefatının birinci yıldönümünde biz onu “Akşehir sevdalısı Mehmet Güleray” diye anıyoruz.

Mekanı cennet olsun.

Mehmet Güleray’ı bulun. O gönüllü rehberidir Akşehir’in.

Büyük Adam...

MEHMET GÜLERAY...

Akşehir Akademisi Vakfı sana minnettardır. Bu minnettarlığın ifadesi olarak vakfımız bünyesindeki arşive mütevelli heyeti tarafından

" SAHAF MEHMET GÜLERAY "

AKŞEHİR KENT ARŞİVİ

Arşivcilik, Efemera toplamak, Dağ ve kır yürüyüşleri, Fotoğrafçılık,

İstasyon Gazetesinde “Akşehir’den İnsan Manzaraları” adlı köşesinde Akşehir’in ilginç kişilerini yazdı.

Ne, ardından Mezar ardından mezar kazdırmaya mezarlığa sürgün hayatı yaşattılar

Eski hal şimdiki dudu kadın girişinde Şimdi zeytincilerin olduğu yerde ilk sahaf dükkanını açtı.

Ali Baki Çağlayan (2) Ali Baki Çağlayan (1)