Daha önce bu konuda bazı girişimler yapıldığını, ancak doğru yerin belirlenememesi, doğru günün seçilememesi ve yeterli sahiplenmenin olmaması nedeniyle bu girişimlerin devamının gelmediğini hep birlikte duyduk. İşte bugün bu konuyu yeniden, ama bu kez daha gerçekçi, daha planlı ve daha güçlü bir bakış açısıyla ele almak istiyorum.”
Şunu en baştan net bir şekilde ifade edelim: İkinci el oto pazarı konusu sadece araba alım-satımı meselesi değildir. Bu konu, Akşehir çarşısının canlanması, esnafın iş yapması ve ilçemizin çevre yerleşimler için tercih edilen bir merkez hâline gelmesi meselesidir.
Bu yüzden bu işi yalnızca birkaç kişinin çabasıyla yürütmek mümkün değildir. Belediyemizle, kamu kurumlarıyla, meslek odalarıyla, ticaret odasıyla, ticaret borsasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve en önemlisi Akşehir halkıyla bu sürecin birlikte sahiplenilmesi gerekir.
Çünkü bu pazar hayata geçtiğinde kazanan yalnızca arabasını satmaya gelen ya da araç almaya gelen kişiler olmayacaktır. Şehir dışından gelen her misafir; lokantada yemek yiyecek, çarşıdan alışveriş yapacak, akaryakıt alacak. Yani bir kişiden başlayan hareketlilik, çarşıya yayılan bir kazanca dönüşecektir.
Doğru Yer, Doğru Gün Meselesi
Bir oto pazarının tutması için ilk şart doğru yer seçimidir. Ulaşımı kolay, altyapısı hazır, güvenliği sağlanmış ve trafik karmaşası oluşturmayan bir alan olmazsa bu iş yürümez.
Bu noktada Perşembe Pazarı alanı önemli bir avantaj sunmaktadır. Hem altyapısı hazırdır hem de şehir dışından gelen vatandaşlar için giriş-çıkışı rahattır. Ayrıca kurulum maliyetinin düşük olması da bu alanı daha cazip hâle getirmektedir.
Gün meselesine gelince… Bugün çevremizde, yaklaşık 80 kilometrekarelik bir alanda düzenli bir ikinci el oto pazarı bulunmamaktadır. Mevcut oto pazarlarının büyük kısmı büyükşehirlerde ve pazar günleri kurulmaktadır.
Akşehir’in fark yaratabilmesi için cumartesi günü önemli bir fırsattır. Cumartesi günü kurulan bir pazar, büyükşehirlerdeki pazar günlerine alternatif olur ve Akşehir’i öne çıkarır.
Satış Var Ama Devir Yoksa Bu İş Eksik Kalır
Bu işin en kritik noktalarından biri de satış sonrası işlemlerdir. Bir vatandaş şehir dışından geldi, aracını beğendi, parasını ödedi. Peki sonra ne olacak?
Eğer noter işlemleri yapılamıyorsa ve plaka basımı gerçekleşemiyorsa o pazar eksik kalır. Kimse parasını ödediği bir araç için pazartesiyi beklemek istemez.
Bu yüzden cumartesi günü nöbetçi noter uygulaması, bu pazarın sürdürülebilirliği açısından olmazsa olmazdır. Büyükşehirlerde oto pazarlarının ayakta kalmasının en önemli sebebi de budur.
Modern Bir Oto Pazarı Şart
Artık insanlar sadece ürün almak istemiyor, işini tek günde bitirmek istiyor. Bu nedenle oto pazarı alanında trafik sigortası, oto ekspertiz hizmeti ve kredi desteği sunulması büyük önem taşımaktadır.
Bunlar için pazar alanında küçük, günübirlik stantlar kurulması yeterlidir. Alıcı ve satıcı tüm işlemlerini aynı yerde tamamladığında memnuniyet artar. Memnuniyet arttıkça pazar büyür.
Bu İş Çarşıya Canlılık Getirir
Oto pazarı sadece pazar alanıyla sınırlı kalmaz. Çevre ilçelerden ve illerden gelen vatandaşlar lokantalara uğrar, kafelerde oturur, çarşıdan alışveriş yapar.
Yani oto pazarı, Akşehir’in ticaret damarlarını harekete geçirir. Ticaret merkezleri tam olarak bu şekilde oluşur.
Ne Zaman Başlamalı?
Yapılan görüşmeler ve saha çalışmaları, Ramazan Bayramı öncesinin en doğru zaman olduğunu göstermektedir. Bayram yaklaştıkça araç alım-satımı doğal olarak hızlanmaktadır.
Bu çerçevede 1 Mart Dünya Girişimcilik Günü, pazarın ilk adımı, ilk buluşması ve ilk sunumu için anlamlı bir tarih olabilir.
Süreklilik Olmazsa Olmaz
Araştırmalar, pazarın 15 günde bir kurulmasının alışkanlık kazandırdığını göstermektedir. 1 Mart, 15 Mart, 1 Nisan, 15 Nisan gibi tarihlerle en az 90 gün boyunca bu sürecin kararlılıkla yürütülmesi gerekmektedir.
Bu süre boyunca pazar sahiplenilirse, yapı kalıcı hâle gelir.
Son Söz
Akşehir olarak bu işi başarabiliriz. Doğru planlama, ortak akıl ve kararlılıkla ikinci el oto pazarı, Akşehir’in ticaret merkezi olma yolundaki en güçlü adımlardan biri olabilir. Yeter ki başlayalım, sahip çıkalım ve vazgeçmeyelim.





