GÜNDEM

Yorgunluk Beyninin Sana Attığı En Eski Numara. Sakın Yeme!

İnsanın başına ne geliyorsa, çoğu zaman kendi beyninden geliyor. Evet, yanlış duymadınız. Bugün sizi uykusuz bırakan, ders çalışırken “bırak gitsin” diyen, çalışma hayatınızda “biraz kaytar, kimse fark etmez” diye fısıldayan şey aslında çoğu zaman gerçek bir fiziksel yorgunluk değil.

Bu, beyninizin çok eski bir savunma mekanizması.

Ve çoğu insan—özellikle gençler—bu numaraya hâlâ düşüyor.

Beyin, binlerce yıl önceki atalarımız için tasarlanmış bir alarm sistemine sahipti: Gereksiz enerji harcama! Çünkü o dönem enerji demek hayatta kalmak demekti. “Biraz yavaşla, dinlen, dikkatli ol” mesajı o zamanlar hayat kurtarıyordu.

Bugün ise ders çalışırken, spor yaparken, proje üretirken tam en kritik anda beynimiz aynı mesajı fısıldıyor: “Bitmişsin… yoruldun… bırak.”

Oysa bu yorgunluk çoğu zaman gerçek değil—yanılsama.

Tıpkı telefonlarda çıkan “%10 kaldı” uyarısı gibi. Telefon aslında daha çok gidiyor ama sistem, güvenlik için erkenden panik butonuna basıyor.

Bu mevsimde özellikle durum daha da ilginç.

Havalar soğudu; sabah gün ağarmadan okula giderken karanlığın içinden çıkıyorsun, akşam eve girerken yine karanlık seni karşılıyor. Doğa çoktan yavaşladı, ayılar bile kış uykusuna yattı.

Tam bu sırada senin beynin de şöyle fısıldıyor: “Ben azıcık dinleneyim. Yaz gelince uyanırım.”

İşte tam da bu yüzden bu dönemde öğrencilerin, çalışanların, sporcuların hissettiği “yorgunluk” gerçekte bedenin değil, zihnin mevsimsel oyunu.

Asıl mesele şu:

Bu yanılsamayı fark eden kazanıyor. Fark etmeyen ise potansiyelinin yarısına bile dokunamadan pes ediyor.

Gerçek performans, beynin “yapamazsın” dediği yerden sonra başlıyor. Zihinsel kas tam orada gelişiyor.

İnsanın kendine attığı ilk çelme yine kendi zihninden geliyor; ilk zafer de yine beynine karşı kazandığı küçük bir dirençten.

Unutma:

Yorgunluğun gerçek olup olmadığını anlamanın tek yolu devam etmektir.

Devam ettiğinde çoğu zaman sis dağılır, odak geri gelir, tempo artar.

Ve işin finali şöyle:

Ya beyninin her istediğini yapar onun kölesi olursun,

ya da ona kafa tutar hayatının efendisi olursun.

Görüş ve eleştirileriniz benim için önemli: hakanzeybek4242@gmail.com

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }