GÜNDEM

Başarının Soğuk Yüzü ve Yokuşun Sırrı

Mükemmeliyetçilik, bir sevda gibi başlar, bir tirana dönüşür. Kalbimizin en derininden gelen o "değerliyim" ihtiyacını, yalnızca "yaptıklarımla" ölçmeye zorlar bizi. Oysa insan ruhu bir denklem değildir. Bir hata yaptığımızda, sadece işimiz değil, kendimize olan inancımız da sarsılır.

İşte burada, başarının soğuk yüzü belirir. Hayat, önümüzde uzanan uzun ve dik bir yokuşa benzer. Çoğumuz, bu yokuşu durmaksızın, soluksuz çıkmanın bir başarı olacağını sanırız. Oysa mesele, yokuşu en hızlı çıkmak değil, en sağlam çıkmaktır.

Dinlenmek, bu yokuşta bir yenilgi anı değil; tam tersine, kendimize gösterdiğimiz en büyük saygıdır. Bedenimize ve zihnimize, "Sen değerlisin, yola devam edebilmen için sana zaman tanıyorum" demektir. Herkesten önce kendimize kanıtlamamız gereken bir şey varsa, o da kendi değerimizdir. Bu değeri ancak kendimize şefkat göstererek, yani o yokuşta dinlenmeyi bilerek gösterebiliriz.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }