Bu sabah, CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında genel başkan yardımcıları, il başkanları ve belediye başkanlarından oluşan heyetin Anıtkabir’i ziyareti ile başlayan çalıştay programı, CHP Lideri Özgür Özel'in yarın yapacağı kapanış konuşmasıyla sona erecek.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Yerel Yönetimler Çalıştayının açılışında gerçekleştirdiği konuşmada, “Biz bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Evet bir başarıdır, önemli bir başarıdır ama zafer değil görevdir. Görev önümüzdeki ilk seçimlerde parti iktidar olduğunda, bu iktidar değiştiğinde ancak zafere dönüşecektir. Elimizde belediyeleri yönetme, rantı yönetme, gençleri ve kendi evlatlarımızı, yakınlarımızı birtakım makamlara getirme, yandaşlarımızı zengin etme fırsatı yakalamadık arkadaşlar. Biz tarihin akışını değiştirme fırsatını yakaladık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyetin tarihini yeniden yazma fırsatını yakaladık. Bu yüzden sadece partimizle, sadece biz bize, sadece yetkiyi aldık, biz yönetiriz değil. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Bir kredi açılmıştır, açılan kredi tüketelim diye verilmiş, tüketici kredisi değildir. Açılan kredi bir yatırımcı kredisidir. Aynen bir bankanın, bir firmaya açtığı yatırımcı kredisi gibi. Yatırım için Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmıştır seçmen. 4 yıl bakacağım demiştir, nasıl yöneteceksiniz. 4 yıl bakacağım, dediğinizi yapacak mısınız

“TÜRKİYE İTTİFAKI’NIN BAŞKANLARI”

“31 Mart yerel seçimlerinden 20 gün sonra Türkiye’nin dört bir yanından gelen kıymetli il başkanlarım, belediye başkanlarımla birlikteyim. Yerel seçimlerin sonunda 14 büyükşehri, 21 il merkezini kazanarak, 35 ilde belediyeleri kazandık. En yakın takipçimizden 11 fazla il belediyemiz var. 314 ilçe, 60 beldede, 409 belediyeyi kazandık. Yüzde 38 oy oranına ulaşarak, partimizi hep birlikte Türkiye’nin birinci partisi yaptık. Partimiz artık her bölgeden, toplumun her kesiminden Türkiye’nin tüm demokratlarından oy alabilen bir siyasi partidir. Büyük bir başarı elde ettik. Bu başarıda elbette milim sapmadan, bu partiye ve değerlerine sahip çıkan aslan sosyal demokratların payı büyük, ancak bu başarıda geçmişte birlikte olup da yöneticileri ile mutabakat sağlayamadığımız ama geçmişte emekleri olduğu CHP’li belediyelerin ayrımsız, eşit, temiz ve namuslu yönetimlerinden memnun olan, günün sarayın yüzünü güldürme değil muhalefeti bir ve bir arada tutma günü olduğunun bilincinde olan, CHP gibi bir partinin altı oklarından birisi milliyetçilik olan bir partinin iyi niyetinden, o partinin bu ülkeye, bu vatana ve millete bağlılığından zerre şüphesi olmayan ve artık bizimle birlikte olan iyi insanların… Yakasında değilse gönlünde ve gözünde pırıl pırıl güneş olan iyi insanların, milliyetçi demokratların bu seçimde payı vardır. Bu seçime geçmiş dönemlerde birlikte olduklarının yalanlarından, uzandıkları haramdan, ortaya koyduklarından artık yaka silken ve dürüst yönetimlere imkan veren muhafazakar demokratların payı vardır. Bu ülkede bizimle birlikte yaşayan, dedeleri bizimle birlikte Çanakkale’de koyun koyuna yatan, bu ülkeye, kurucusuna, bu ülkenin birliği ve bütünlüğüne saygılı Kürt demokratların emeği vardır. Kim ki milli takımla birlikte gol atınca ayağa kalkar, kim ki filenin sultanları ağlarken ağlar, kim ki bu ülkeyi ülke yapan temel değerleri şurasında hisseder, işte o hissin adı Türkiye ittifakıdır. Seçimleri Türkiye ittifakı kazanmıştır, Türkiye kazanmıştır. Türkiye ittifakının belediye başkanlarına selam olsun.”

“GENÇLERİN VE KADINLARIN PARTİSİ”

 “Hep beraber hep söylediğimiz başımızın üzerindeki yüzde 25’lik cam tavanı hep birlikte bu anlayışta tuzla buz ettik. Artık nüfusun yüzde 65’ine bu salonda bulunan 408 CHP’li belediye başkanı hizmet edecek. Onların hizmet ettikleri bölgede Türkiye ekonomisinin yüzde 80’i yönetilmektedir, yüzde 80’i dönmektedir. Biz bu yola çıkarken partimizin gençler ve kadınların partisi olacağı vurgusunu ısrarla ifade etmiştik. Bugün 35 seçilmiş kadın belediye başkanımız görevi başındadır. 2019’a göre tam 3,5 kat, yüzde 350’lik bir artış asla yeterli değildir ama atılan bu kararlı adım çok önemlidir. 20 ilimizde kadın belediye başkanlarımız var. İzmir’de Cumhuriyet tarihi boyunca 6 kadın belediye başkanı görev yapmışken şu an İzmir’imizde 8 kadın belediye başkanımız görevinin başındadır. 3 büyükşehir belediye başkanımız, geçtiğimiz dönemlerde topuklu efe lakabıyla tüm Türkiye’de örnek ve hepimizin çok değer verdiği başkanımız artık tek değildir. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Tekirdağ’ımızın ve Eskişehir’imizin de belediye başkanları katılmış, seçimlerde ayrıca 2 büyükşehrimizde daha gösterdiğimiz başkanlarımız o şehirlerimizi yönetmeyi bir sonraki döneme bırakmışlar ama büyük mücadele vermişlerdir. Nüfusu 300 binin üzerinde olan, 8 metropol ilçeyi, Seyhan, Merkezefendi, Karşıyaka, Konak, Karabağlar, İzmit, Maltepe ve Üsküdar’ı CHP’li kadın belediye başkanları yönetecektir. 40 yaş altında, 58. 30 yaş altında 3 belediye başkanımız bu salondadır. Nüfusu 300 binin üzerinde olan 11 metropol ilçemizi, Anıtkabir, Çankaya Köşkü, TBMM ve CHP’nin Genel Merkezine ev sahipliği yapan Çankaya’dan başlayarak, Sancaktepe, Gaziosmanpaşa, Kartal, Kadıköy, Avcılar, Ataşehir, Bayraklı, Bornova, Buca ve Tarsus’u, 300 binin üzerindeki bu şehirleri 30’lu yaşlarında olan CHP’nin gençlik kollarından gelen ve ikinci yüzyılı yönetecek olan evlatları yönetecektir.”

“HER GEÇEN GÜN İKTİDARA YÜRÜYORUZ”

 

Özgür Özel, “Yerel seçimlerin 20’inci gününde değiliz. Genel seçimlerin 20’inci günündeyiz. Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinci, ciddiyeti, sorumluluğu ile davranmak durumundayız. Milletimiz birilerine sarı kart gösterirken, bize biraz önce bahsettiğim krediyi tanımıştır. Biraz önce bahsettiğim gibi bize 4 yıl boyunca sizi izleyeceğim ve kararımı vereceğim demiştir. Sayın Erdoğan, her konuşmasında özenle, 4 yıllık bir seçimsiz dönemin altını çizmektedir. Ben her birinizin iki yanımda olduğunuz il başkanlarım, adaylarımla birlikte yaptığım tüm kampanyada bunun bir yerel seçim olduğunu, sarı kart gösterilmesi gerektiğini, bu seçimin genel sonuçlar doğurmayacağını ama genele mesaj vereceğini, ses duyuracağını söyleyip, AKP’liden de MHP’liden de oy istedim. Bu teveccüh görüldü. Yeni yeni bütün araştırmalar birbirini destekliyor. Önemli bir miktar AKP ve MHP seçmeninin evde durduğu, oya gitmediği, protesto ettiği doğrudur. Ama çok önemli bir miktarda seçmenin Türkiye ittifakının siz değerli adaylarına oy verdiği de ortadadır. Bu seçmene seçimden sonra bu bir yerel seçim deyip, erken seçim çağrısı yapmak, bu seçmenle kurduğumuz akdi bozmak demektir. Bir erken seçim talebi olacaksa, o şöyle olacaktır. Sarı karttan anlamayıp, ikinci sarı karta arananlar var. Örneğin MHP, bizimkiler CHP’ye oy vermedi diyor. Niye? Bal gibi var, bütün sonuçlar ortada. Çünkü bizim gibi bakmıyor. Biz diyoruz ki bize verilen oylar, değerlidir. Başımızın üstündedir. Hak edeceğiz ve kalıcılaştırmak istiyoruz. Biz görüyoruz o oyu. Belki de emanettir. İhanet etmezsen burada kalır. Ama o daha ilk günden, daha geçen seçim kendisine oy vermiş seçmene sen CHP’lisin, sen oralı oldun artık, sen hainsin diyor. Hepimize diyordu ya, sıra yıllardır oy aldığı seçmene geldi. İlk oy vermediğinde hain ilan ettiler. Bizden değildir diyor. Tayyip Erdoğan’ın da ilk başlarda mektubu doğru okuyup, şimdi martaval okuması tam olarak da buna işarettir” ifadelerini kullandı.

“LÜTUF DEĞİL HAK”

 “Artık kent lokantaları, askıda fatura, halkın bakkalı, veresiye defterlerinin silinmesi, anne kart, halk marketler, halkın kasabı gibi, okul sütü gibi tüm projeleri standardize edip aynı iletişimle halkın haberdar olmasını sağlayıp, her tarafa yaygınlaştıracağız. Bunun için çok önemli bir yapıyı, bizim aklımızda olan, sizin önerilerinizi alarak somutlaştıracağımız, hem partinin yönetim mimarisini, hem parti yönetiminin yönetim şeklini bir reforma tabi tutacağız. Sizlerle uyumlu, sizlerle konuşan, etkileşen, doğru yöneten ve yönlendiren, destek olan, yaptıklarınızı doğru anlatıp, hak ettiğiniz teveccühü görmenizi sağlayıp, devasa bir yapıyı seçim dönemindeki gibi bilimsellikle, profesyonellikle siyaset tecrübesini birlikte harmanlayarak yöneteceğiz. Bu konudan bizim tarafımızda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Direnç, itiraz ve bunlara karşı işbirliğine soğuk olmak hem partililiğe hem de önümüzdeki 4 yıl sırtımızdaki ağır yüke ve o yükü sırtımıza koyanlara haksızlık ve ihanettir. Katıksız bir işbirliği, şüphesiz iyi bir eşgüdüm ve açık diyalog kanalları ile doğrularda buluşacak ve hep birlikte başaracağız. Vatandaşlarımıza sunduğumuz imkanların birer lütuf değil hak olduğunu bileceğiz. Bu hizmetlerin kimin tarafından yapıldığını, nasıl bir anlayışın bu hizmetleri götürdüğünü görünür kılmak hayatın olağan akışının gereğidir. Ama göze sokmak, teşhir etmek ve kötü iletişimle o yoksulluğu bir mahcubiyete dönüştürmek, bizim anlayışımızda asla olmaması gereken bir noktadır. İşsizlerin, geliri olmayanların, kendini güvencesiz hissedenlerin, özellikle ev kadınlarının, beslenme sorunu yaşayan çocukların, barınma sorunu yaşayan öğrencilerin, karnını bile doyurmakta zor durumda kalan emeklilerin beklentilerini biliyoruz. Birinci önceliğimiz olması gerektiği konusunda hem fikiriz. Bu konuda hep beraber büyük bir enerji ile büyük ve hızlı bir atılımla bizden çözüm bekleyen herkese sahip çıkacağız. Hiç şüphe yok, genel yönetimin etkisinde olan işleri yerelden halletmek ve tamamını çözmek olanaklı değildir. Milletimiz bunu da bilir. Ancak CHP belediyeciliği mazeret değil çözüm üreten belediyeciliktir. Olmayan kaynağı yaratan gerektiğinde dayanışmayı örgütleyerek dahiyane çözümler üreten anlayış önümüzdeki 4 yıl hepimizin benimsemesi, öğrenmesi, uygulaması ve geliştirmesi gereken bir anlayıştır.”

“LİYAKAT ESASLI OLACAK”

“İstihdamda liyakati esas alacağız. Şeffaf mülakatlar yapacağız. Nepotizme, kayırmacılığa son vereceğiz. İşi ehline vereceğiz. Kişiye göre iş değil işe göre kadro yaklaşımı ile hareket edeceğiz. Kadınların ve gençlerin istihdamına, engellilerin istihdamına önem vereceğiz.Yaratıcı, ses getirici işler yapacağız. Örneğin mor bayrak uygulaması yapacağız. Buradan tüm siyasi partilere, o partilerin kadın kollarına, Türkiye kadın hareketine ve kadın örgütlerine hem bir selam yolluyor, hem de önce CHP’li belediyeler, kadına karşı şiddetle mücadele başta olmak üzere, kadın istihdamının kademeli olarak artırılması, kadının örneğin emzirme odaları, çocuk bakım odalarıyla hayatın içine katılması, anne kart gibi harika uygulamalarla desteklenmesi, yine yeni doğan bebeklerin ailelerinin ziyareti, hoş geldin bebekle ilgili olarak yapılan iyi uygulamaların ortaklaştırılması gibi işlerin yapılması, kadına karşı şiddet noktasında bilinç projelerinin hayata geçirilmesi ve belli standartların sağlanmasıyla belediyelerimize mor bayrak sertifikası vereceğiz. Mor bayrağı gören kadınlar o belediyede belli standartlarda kadın hakları, kadın emeğinin ayrıldığını, kadın hakları mücadelesine saygılı bir kamu yönetimi yapıldığını bilecekler.”

CHP Lideri Özgür Özel konuşmasını şöyle bitirdi: “Her zorluğa karşı inatla, azim ve kararlılıkla dik durmuş bir liderin partisinin şimdi milletimizin görev getirdiği 408 kahramana sesleniyorum. Hadi, ayağa kalkın. Bu işi başarın. Milletimiz, partimiz, ben size güveniyorum. Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın.”