Muharrem Ayı dolayısı ile ve İlçemizde Adaylar tek tek belli oluncaya kadar siyasi yazılardan uzak durmak istedik. Ta ki: Bu Zuhuratlar hasıl oluncaya kadar.
Mah-ı Muharemde Ehlibeyt ve Evldı Resul Aşkı Muhabetini ve onlara yazılan övgüllerin bir kısmını yazdık. Allah Şefaatlerini tüm sevenlerle etsin.
Bir kıymetli kardeşimizin anlatığı gibi insan beyni en büyük bilgisayardan kaç milyon terbay mı? ciga bayt mı? yoksa mege baytlardan tirilyon kere daha büyükmüş…
Vaaz Verenlerin Sultanı Müftü Efendimiz Merhum Tahir Büyükkörükçü Hocam RA. Bir vaazında Meşhur Cibril Hadisini anlatırken diyordu ki: ’’Lüküs canımıza okudu. Hocalığımızın ilk yıllarında mobilya, masa filan evlerde lüküs sayılırdı… İskemlenin üzeride bir kağıda Cibril Hadisini yazdım.Acele ile evden çıkınca sandalyenim üstünde unutmuşum. Ceplerime baktım şukka yok. Ezberlemek için yazmamıştım. Allah yazarken beyin perdelerime işlemiş.Elhamdüllillah Lilhamdülillah. Sallü Ala Resuluna Muhammet. Dedim. Arkasından başladım Hadisi Şerifi okumaya’’ demişti.
Bizde Aşura Günlerinin hitamında yazacaklarımızı beyimizin bir yerine yazdık.Sakladık. Şimdilik kaydı ile duruyor. Eğer yazarsak bundan sonraki siyasi muhtevalı yazımızın başlıklar da belli:
Kimin eli kimin cebinde,
Kimin eli kimin belinde,
Altın Kapılı Gümüş Kapılaya Muhtaç Olacağı Gün Gelrimiş,
Pazara Çıkarılan İplikler ve İplikçiler,
Siyaset Fesatcıları ve Kukları, Yada Şeytanın ve yezid lainin Kardeşleri.
Bu siyasi yazılar hazır ve beynimizde.
Şimdi sabretme vakti.
Meryem Suresini, Vel Asr ve Al-i İmran Suresini okuymaya devam ediyoruz.
Çok uzun yıllardan beri ya sabır dersimiz ve zikrimiz de var.
Hep bunları yazarken kul kanunları ile Cenab-ı Allahın Kanunuları ve tasavvuf düsturumuz EDEP YA HU ölçüleri içinde kalacağız.
Kırmak yok. Dökmek yok.
Kırıldıysa yenisini hızla ve daha güzel yapacağız.
Dökdülerse dolduracağız. Bazıları yıllardır incindi, bilyoruz.
İncinsekde incitmeyeceğiz. Dedik ya onlar bilmezler, EDEP YA HU ölçüleri içinde kalacağız.
16-08-2013 Tarihinde Pervasız Gazetesi ’’Milli Strateji Köşemde Mısıda Vahşet Dinmiyor’’ isimli yazımızın büyük bir bölümünü Hazreti Ali KV. Efendimizin Mısır Valisine Yazdığı Meşhur Mektubuna ayırmıştık.
Şimdi ise: Yerel seçimler öncesi bir İslam Alimini olan İmam Gazali Hazretlerinin, Melik Şaha Yazdığı Mektubu köşemizde yayınlamak istedik.
İstedik ki: İlaç bizde.Bizde deyince, Dur beyim Kamil Balcı’da anlamayın.
İlaç İslamda demek için bizde dedik.
İlaç İslamda.
İlaç, İslam Büyüklerinin altınlardan zebercet ve zümrütlerden kıymetli nesihatlarında.
Oku Okuda kalma biilaç.
Baki Selam ve Daim ve Müşterek Dualar ile.
ŞİMDİ SÖZ İMAM GAZALİ RA. HAZRETLERİNİN.
YÖNETCİLER VE ADAY YÖNETİCİLERİ İÇİN
ALTIN ÖĞÜTLER
Bismilahirrahmanirrahim: Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Huccetü'l-İslam İmam-ı Gazâlî'den Sultan Melikşah'a
Ey doğunun ve batının sultanı! Şunu bil ki: Allah (c.c) sizlere zahirî ve bâtınî bir çok nimetler vermiştir. Size gereken, Allah'a (c.c) şükretmek ve bunu yaymaktır. Kim Allah'ın nimetlerine şükretmezse, elinden alınır; kıyamet gününde de şükür ve kulluktaki kusurundan dolayı rezil rüsva olur.
Akıllı insanların nazarında, ölüm ile yok olan hiçbir nimetin değeri ve kıymeti yoktur. Ömür çok uzun olsa bile, tükendiği zaman, insana bir faydası olmaz. Zira Hz. Nuh (a.s) bin küsur sene yaşadı, ölümünden bu zamana kadar yaklaşık beş bin sene geçti ama sanki o, hiç yaşamamış gibidir.
Kıymetli nimet, dünyada insandan gece gündüz ay-rılmayıp ahirette de devam eden nimettir. Bu nimet, ebedi saadetin tohumu olan iman nimetidir. Allah (c.c) bu nimeti sizlere bahsetmiştir. Temiz olan kalbinize iman tohumunu ekmiş, o tohumu geliştirip büyütmeniz için size imkan vermiştir. O tohumu, kökleri yerin en derinliklerine, dalları ise gökyüzünün en yüksek tabakalarına ulaşacak bir ağaç olana kadar itaat suyu ile sulamanızı size emretmiştir. Yüce Allah'ın şu ayeti, bu anlattıklarımıza bir şahittir
Görmedin mi Allah nasıl bir temsil yaptı? Temiz kelimeyi/tevhidi, hoş bir ağaca benzetti. O ağacın, kökü yerde sabit, dalı budağı gökyüzündedir.İman ağacının kökleri kalpte sabitleşmez, dalları da itaat ile kuvvetlendirilip sağlam hâle getirilmezse, üzerine ölüm rüzgarları estiğinde, yıkılma tehlikesinden korkulur. Zayıf bir iman son nefeste kökünden kopar. Bu durumda, Allah muhafaza etsin, kul imansız kalır ve elinde hiçbir iyilik olmaksızın Rabbinin huzuruna çıkar.
Ey sultan! Şunu bil ki, bahsettiğimiz bu ağacın on kökü ve on dalı vardır. Kökü kalp ile imandır, dalları ise azalarla amel etmektir. Ne zaman ki, yüksek meclisiniz tarafından kabul edilir veya zat-ı âliniz ile karşılaşırsak, bu iman ağacını geliştirip büyütmeniz için gerekli olan bu on esası ve on dalı size açıklarım.
Ey sultan! Bu ağacın gelişip büyümesi, haftanın bir gününü sırf Allah'a ibadet için ayırman ve ahiret ameli ile meşgul olman ile mümkün olur. Ayıracağın bu gün Cuma günüdür. Çünkü Cuma, müminlerin bayramıdır. O günde öyle bir saat vardır ki, iyi bir niyet ve temiz bir kalp ile dua yapıldığında, Allah (c.c) kulun istediğini verir, onun hacetini giderir, duasını boşa çıkarmaz.
Haftanın bir gününü Rabbine ayırsan ne olur!
Bu söylediğimi şu örnek üzerinde düşün: Sen bir hizmetçine haftanın diğer günlerindeki kusurlarını affedeceğini söyleyerek, bir gününü tamamen sana ayırmasını istesen; hizmetçin de bugünde yapacağı hizmette kusur etse, sen ona nasıl davranırsın? Bununla beraber sen onu yaratmadın; o senin sadece bir hizmetçindir.
Ey sultan! Unutma ki, sen Yüce Yaratıcıya ait bir mahluksun. Hizmetçin senin mecazen kölen iken, sen Rabbinin gerçek manada kölesisin. Sen hizmetçinden nefsin için ne bekliyorsan; Rabbine karşı öyle davranman gerektiğini kabul et!
Cuma gecesinden oruca niyet et! Buna perşembeyi de katarsan güzel olur. Cuma günü sabah erken kalk, guslünü al! İbadet elbiseni giy; giydiğin elbise şu üç sıfatı taşısın:
1- Helal maldan olsun,
2- Saf ipek olmasın,
3- Kendisiyle namazın caiz olacağı şekilde temiz olsun.
Yazın ve kışın, mevsime göre ve tavazuya uygun elbiseler giyin. Yukarıdaki üç şartı taşımayan elbiselerden Allahu Teala razı değildir.
Sabah namazını cemaatle kıl! Güneş doğana kadar konuşma, yüzünü kıbleden çevirme.
Tespihini eline al, bin defa kelime-i tevhid zikri çek.
Güneş doğunca birisine emret, bu kitabı sana okusun. Hatırında kalması için her Cuma buna devam et.
Okuyucu okumasını bitirince dört rekât namaz kıl! Cuma günü bu namazın sevabı çok büyüktür
Ağaç olana kadar itaat suyu ile sulA.Yüce Allah'ın şu ayeti, bu anlattıklarımıza bir şahittir.
Görmedin mi Allah nasıl bir temsil yaptı? Temiz kelimeyi/tevhidi, hoş bir ağaca benzetti. O ağacın, kökü yerde sabit, dalı budağı gökyüzündedir.
İman ağacının kökleri kalpte sabitleşmez, dalları da itaat ile kuvvetlendirilip sağlam hâle getirilmezse, üzerine ölüm rüzgârları estiğinde, yıkılma tehlikesinden korkulur. Zayıf bir iman son nefeste kökünden kopar. Bu durumda, Allah muhafaza etsin, kul imansız kalır ve elinde hiçbir iyilik olmaksızın Rabbinin huzuruna çıkar.
Ey sultan! Şunu bil ki, bahsettiğimiz bu ağacın on kökü ve on dalı vardır. Kökü kalp ile imandır, dalları ise azalarla amel etmektir. Ne zaman ki, yüksek meclisiniz tarafından kabul edilir veya zat-ı âliniz ile karşılaşırsak, bu iman ağacını geliştirip büyütmeniz için gerekli olan bu on esası ve on dalı size açıklarım.
Ey sultan! Bu ağacın gelişip büyümesi, haftanın bir gününü sırf Allah'a ibadet için ayırman ve ahret ameli ile meşgul olman ile mümkün olur. Ayıracağın bu gün Cuma günüdür. Çünkü Cuma, müminlerin bayramıdır. O günde öyle bir saat vardır ki, iyi bir niyet ve temiz bir kalp ile dua yapıldığında, Allah (c.c) kulun istediğini verir, onun hacetini giderir, duasını boşa çıkarmaz.
Haftanın bir gününü Rabbine ayırsan ne olur!
Kuşluk vaktine kadar teşbih çek. Bundan sonra tahtında iken veya yalnız kaldığında çokça salâvat getir.
Cuma günü mümkün olduğu kadar sadaka ver.
Haftanın Cuma gününü Yüce Allah'a tahsis et ki bu amelin, diğer günlerdeki günahlarını temizlesin.
İmam Gazali RA.