KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNDE Seçimi yeni kazanan cumhurbaşkanının konuşmasını dinlediniz mi? "Artık Anavatan-Yavru vatan deyimi, ortadan kalkmalı"
"İki kardeş devlet olabiliriz. Türkiye gibi biz de; kendi politikamızı kendimiz çizeceğiz; Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle federasyon kurabiliriz!" bile dedi. Açıkçası, "Türkiye bize karışamaz! Gerekirse güneydeki Rum devletine bile katılabiliriz" demek istiyor. Oysa T.C. Uluslararası hukuka ve anlaşmalara göre; K.K.T.Cnin GARANTÖRÜDÜR. Bunu bilmeden koltuğa oturana: "Rumlar senin gibi kendilerinden yana olanları bile; ve asıl önemlisi diğer kardeşlerimizi toptan katletmek; hatta çoluk çocuğu bile soykırıma uğratmak için; "Yunanistan'ın ve sömürgeci ülkelerin teşvik ve desteğiyle saldırdıkları zaman; Türkiye'den acele imdadınıza koşan Mehmetçiklerin anısını; ne kadar çabuk unutmuşsunuz!" demek ve katil Rumlara sıcak bakan kim varsa; sorgulamak gerekir.
Kıbrıs'a birçok kez gittim. *İngiliz hakimiyetindeyken de; *iki halk arasındaki iç savaştan önce de gitmiştim. Rahmetli Şeyh Nazım hazretlerini ziyaret için Anadolu'dan Lefke'ye gelenler pek çoktu. Kendisi beni, "Başka işlerim olduğunu" söyleyip af dilememe rağmen üç gün Anadaolu'daki tarihi evlere benzeyen yuvasında misafir etmişti.
Rum kesiminin dağları da dahil; her noktasını görmüşlüğüm var! Eskiden, "Rumların Kıbrıs Türklerini kılıçtan geçirip tümünü yok ederek soykırıma uğratmasını engellediği için; Anadolu Türklerine ve Türkiye Cumhuriyetine minnettarlığını ısrarla dile getirenler pek çoktu. Hatta, asırlar önce atalarının, Anadolu'nun hangi ilinden gelip Kıbrıs'a yerleştiğini bilenler de çoğunluktaydı. "Dedelerinin, Konya ve Niğde çevresinden gelenlerden olduğunu" bilen birçok Kıbrıslıya rastladım.
"Güney Kıbrıs Rum devletine katılsaydık; daha kazançlı çıkardık!" diyenlere, tek tük rastlanıyordu. Demek ki; Kuzey Kıbrıs Türk devletinin yeni cumhurbaşkanı da o fikirde!?
O güzel toprakları ve üzerinde yaşayan Türkleri; kılıçtan geçirip toptan yok etmek isteyenleri, canı pahasına engelleyen Türk askerine şükredenler şimdi bile K.K.T.C'de pek çok! Doktor Fazıl Küçük'ü ve Rauf Denktaş'ı ve onların kutsal savaşlarını minnetle hatırlayanlar nüfusun yüzde doksanını geçer. Nasıl olup da; tüm bunları inkar edebilecek birinin seçimi kazanabildiğini; anlamak mümkün değil!
Kıbrıs adası; tam güneyimizde devasa bir savaş gemisi gibidir. En azından o dev geminin, bizden tarafa bakan bölümü; Türkiye Cumhuriyetinin kontrolünde olmalıdır. Böyle bir duruma; en çok, Yunanlı politikacılar karşı çıkmak isterler.
Yunanistan ise, iflas bayrağını çekmiş durumda! Batılılar, her şeye rağmen onları büyük miktarda dövizlerle besleyip ayakta tutmak istiyorlar.
Öylesine bol bir para da, Avrupalılar içinde Yalnız Almanya'da var.
Sayın Merkel, devletinin ve halkının parasını elbette boşa götürmek istemez. Zaten onun ülkesinde artık milyonlarca Türk var. Çoğu da oy hakkını kazanmış durumdalar. Bize yanlış yaparsa; koltuğunu kaybeder!