Kadir Ülkü, Akşehir ve çevresinde sevilen ve yardımsever bir diş hekimiydi.
Yahsiyan köyünde 10 Mart 1957 tarihinde doğmuştur. İlkokulu Gölçayır köyünde, Ortaokulu Afyonkarahisar’a bağlı Sultandağı ilçesinde okumuştur. Lise öğrenimini gördüğü Ankara Yenişehir Sağlık Koleji’nde 1976 yılında mezun olmuştur.

1976 yılında Laboratuvar Teknisyeni olarak Eskişehir Devlet Hastanesi’nde göreve başlamıştır. Burada 1 yıl görev yaptıktan sonra üniversite sınavına girerek, Erzurum Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazanmıştır.

1977 yılında atamasının Erzurum Numune Hastanesi’ne yapılması ile hem okuyup hem çalışmıştır. 1983 yılında Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden Diş Hekimi unvanını almıştır. 1984 yılında diş hekimi olarak atamalara müracaat edip, Bingöl ili Kiğı ilçesine tayin olmuştur. Kısa süre burada çalıştıktan sonra kurumundan ayrılmıştır. 1984-1985 yıllarında yedek subay olarak askerliğini yapmıştır. Askerlik dönüşü Akşehir’de muayenehane açarak serbest diş hekimliği yapmaya başlamıştır.

24 Nisan 1999 tarihinde Ankara yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonrası vefat etmiştir.

Kadir Ülkü hem Akşehir’de hem de doğduğu Yahsiyan köyünde yardımsever kişiliği ile anılmaktadır. Akşehir’deki muayenehanesinde Cuma günleri ücretsiz diş tedavisi yaptığı bilinmektedir. Kadir Ülkü adı Akşehir’de bir sokağa verilerek yaşatılmaktadır.

BİR SUNUM EKMEK BİR DE KATIK

Diş hekimi Kadir Ülkü bu yörede o kadar çok sevilirdi ki; vefatının ardından hem Akşehir Hasan Paşa İmaret Camii’nde, hem de Gölçayır köyünde cenaze namazı kılınmıştı. Kadir Ülkü’yü tarih sayfalarına not düşerken; emekli Başçavuş Dursun Ülkü cenazesi ile ilgili anısını ve o kara günü, kâh gözleri dolarak, kâh derin derin nefes alarak şöyle anlattı:

“Biz Kadir Ülkü’nün cenazesinde o kadını ilk kez görmüştük. Tahminim 80 yaşlarında idi, beli bükülmüş, sesi yettiğince cenaze başında ağıtlar yakıyordu; ‘Neden gittin Kadir’im’ diyordu. Gölçayır köyünde kılınan cenaze namazının ardından bizle birlikte tabuta el vermeye çalışıyor, bazen de giden cenazenin ardından ağıtlar yakmaya devam ediyordu. Mezarlığa vardığımızda bu yaşlı kadın da hemen mezarın başında durmuştu. Cenazeyi toprağa verirken gözyaşları içerisinde nasırlı avuçları ile toprak atıyordu. Aradan zaman geçti, beli bükülmüş bu ihtiyar kadını Akşehir’de buldum. Kendimi tanıttım. Amcamın oğlu Diş hekimi Kadir’i tanıyıp tanımadığını sordum. Kadın, gözleri buğulu, ağlamaklı bir ses tonu ile derin bir ah çekti ve anlatmaya başladı:

-Yaşlılık geldi çattı, ağzımda dişlerim bir bir dökülmüştü. Diş olmayınca çiğneyemiyordum, yemeden içmeden kesildim. Param yok ki dişçiye gideyim. Sonra Kadir’imin fakir fukarayı ücretsiz tedavi ettiğini duydum. Yanına vardım, bir ay dişlerime bakıverdi, yetmedi bir de ağzıma takma diş yaptı. Sayesinde ekmek, aş yemeğe başladım. Bir ara elim bollaştı, yanına vardım. Borcumu sordum. Kara gözlerini bana çevirdi:

-Ana dedi, evde biraz şepit, biraz da katık var mı?

-Var, dedim.

-İyi o zaman, akşama gelirim parayı o zaman konuşuruz. Şimdi başım kalabalık, dedi.

Eve gittim, o akşam çıktı geldi. Katığı şepitin arasına dürüp eline verdim, yedi bitirdi.

-Oğlum borcum kaç lira diye sorunca,

-Yahu ana yaptığın işe bak elinden ekmek yedim ben, ne borcu haydi Allah’a emanet diyerek evden çıktı gitti…”

Dursun Ülkü’nün gözleri dolmuştu. “Ah be Kadir” dedi. “Ah be Kadir, pek erken gittin…”

Kaynak: Dursun Solmaz-Mehmet Koç “Dünden Bugüne Yahsiyan”

Kaynak Kişiler: Gölçayır köyünden Yasin Ülkü ve Dursun Ülkü, 15 Ocak 2019.