ATSO Başkanı seçilirken cemaatin oylarıyla bu koltuğa oturan, uzun süre cemaatin tanıtımını ve sözcülüğünü yapan, üyelerini cemaatin hakim olduğu yabancı ülkelere götüren, yaptığı iş nedeniyle halk arasında ve hayvan yetiştiricileri arasında -mandıra işi ve süt ürünleri üreticisi olması nedeniyle- sütçü lakabıyla anılan Erdal Çiftçi, bugünlerde temsil ettiği kurumu ve tarafsızlığını bir kenara bırakıp siyasi arenada boy göstermekten artık kaçınmıyor.
ATSO Başkanı Çiftçi, AK Parti Konya Milletvekili ve en yakın arkadaşı Mustafa Baloğlu ile seçim gezilerine çıkan ve AK Parti İlçe Teşkilatında yapılan “Değerlendirme Toplantıları” na da katılmaktan da geri kalmıyor. AK Parti İlçe Yönetiminde kardeşi Erkan Çiftçi olmasına rağmen, kendisinin de aynı masada oturması iş adamları ve kamuoyu tarafından hiçte hoş ve anlayışla karşılanmıyor. Aksine tepki çekiyor..!
Kendisinin asıl mesleği olan süt ve süt ürünleri işlerine ağırlık vermesi yerine SELEK İNŞAAT ile ortaklık yaptığını yerel basına verilen demeçlerden öğrenmiş bulunuyoruz. Çok yakında BETON SANTRALI kuracağının sinyallerini de veren ÇİFÇİ’ye bir sorum olacak ve cevabını kendi partilileri, basın ve kamuoyu olarak ta mutlaka bekliyoruz.
30 Mart Yerl Seçimler öncesinde,12.03.2014 tarihli Pervasız Gazetesi’nde yayınlanan ve kamuoyunda “Endüstri Meslek Lisesi Yerine Yeni İş Merkezi” (Ziraat Bankası, Telekom A.Ş. ve AKSANTAŞ’ın da olduğu köşeden Sanat Okuluna kadar tüm binalar dahil) olarak bilinen ve özellikle Akşehir Belediye Başkanlığına Aday olmasına öncülük ettiğiniz Sayın Salih AKKAYA’nın “DAİMA HİZMET DAİMA AKŞEHİR” başlıklı kitapçığının 7. Sırasında yer verdiğiniz bu projeden neden bir anda vazgeçildi. Siz ‘ATSO’nun Başkanısınız yani iş adamlarımızın. Bu projenin Akşehir Ekonomisine sağlayacağı katkının da yaklaşık 40 TRİLYON lira civarında olduğunu da bilmeniz gerekir. Ne oldu da, Akşehir Belediye Meclisi 09 OCAK 2015 tarihli toplantısının 9 ve 10. Maddelerinde Hacı Mehmet KARCI ve Metin KOYUNCU’ nun işyerleri hakkında -ki sizin işyeriniz AKSANTAŞ şubesi de bu hizadadır- dilekçelerine verdiği cevapta “...projenin 5 yıl içinde gerçekleştirilmesine olanak bulunmadığını OY BİRLİĞİ ile karar altına aldı.” Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya’nın (bir tekzipte) değindiği gibi İNKAR etme cesaretini siz de gösterebilecek misiniz? Ne de olsa aynı düşünce içindesiniz.
Sayın Çiftçi; Akşehir Siyasetine verdiğiniz zararın farkında mısınız? Etrafınıza baktığınıza kaç kişinin sizinle olduğunu ve sevenlerinizin olup-olmadığını hiç kontrol ettiniz mi?
AK Parti İlçe Yönetiminde yer alanların çoğunluğu ATSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerinden, keza kardeşiniz Erkan Çiftçi de var, Akşehir Belediye Meclisi Üyelerine bakıyorsunuz en başta muhasebeciniz ve kitap yazarınız Ahmet Yıldız ve diğerleri...
Baloğlu’nun gelecekteki VELİAHTI olarak sizi gördüğü açıkça belli ancak olup-olmayacağınız konusundaki kaderiniz ide 7 Haziran akşamı Akşehir’de alınacak oy dağılımından sonra belli olacak ki bu durumu inkar etmeniz mümkün değildir. Çünkü haber’de kullandığımız fotoğraf “SÖZÜN BİTTİĞİ YERDİR.” Gazetecilikte bazen fotoğraf tek başına haber olmaya yeter de artar bile...
AK Parti Konya Milletvekili Baloğlu’nun belediye başkanlığı döneminde yakaladığı hızlı yükselişini yine milletvekili döneminde hızla aşağıya çekmesi ve yerel seçimlerdeki aday tercihi, AK Parti İlçe Yönetimine seçilen isimlere kendi partisine kayıtlı üye ve delegelerden tepki gelmesine seyirci kalması ve de 7 Haziran’da yapılacak ‘Milletvekili Seçimlerinden sonra alınması olası bir başarısızlık durumunda faturasının AK Parti Genel Merkezi ve Konya İl Yönetimi tarafından mutlaka birilerine kesilecektir. Nereden biliyoruz derseniz?; “twitter.com/baskentcii’nin paylaşımlarında dile getirmesinden. Ne deniyor?: “7 Haziran seçimlerinden sonra ilçe teşkilatlarında değişiklik olmasına kesin gözüyle bakılıyor.” Darısı bizimkilerin başına. Zira hem partilerini eskisi gibi coşkuyla temsil edemiyorlar hem de oyları hızla aşağıya çekmeye devam ediyorlar. Özellikle seçilmesine öncülük ettikleri belediye başkanları ne yapıyor diye soracak olursanız, attığı 'tweet'ler ile gündeme oturmayı başarıyor. Gerisi umurunda bile değil!
Sayın Baloğlu; AK Parti İlçe Teşkilatına ve Akşehir AK Parti Belediye Meclisi’ne, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle (paralelci) U dönüşü yapan kaç kişinin seçildiğini ve bunların kimler olduğunu kamuoyuna açıklar mısınız? Bir de bu kişiler sizin bilginiz ‘dahilinde mi yoksa dışında mı’ bu görevlere getirildiler, doğrusu merak ediyoruz. Çünkü ‘Paralel Yapı ile Mücadele Ettiğinizi’ önceden Konya’da bir internet sitesine açıklamıştınız.
Hatırlanacağı üzere, 27 Mart 2014 tarihli Pervasız Gazetesi’nde “TİCARET ODASI MI; PARTİ ÜSSÜ MÜ?” başlıklı haberimize cevap vermek yerine C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan ancak bir sonuç alamayan Zat-ı Muhterem, bugünlerde o günkü haberimi doğruladığı gibi Adaleti de bilerek yanılttığının farkında bile olamıyor.
Hani bir Atasözümüz var ya; “YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR.”
Doğru, dürüst, ilkeli ve tarafsız habercilik yapan Pervasız Gazetesinin ve şahsımın yine bir seçim öncesinde perde arkasında kalınmasına özen gösterilen konuları bir bir kamuoyunun gündemine getirmekten çekinmediği gibi halkın haber alma hakkının da bizzat savunucusu olduğuna dikkatinizi çekerim.
Bu arada yaklaşık 2 ay öncesinde Yunak-Polatlı arasında kendi kullandığı beyaz renkli otomobili (JEEP) ile bir trafik kazası yapan Sayın Erdal Çiftçi'ye de geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, Allah kazadan beladan saklasın temennisinde bulunuyoruz. Araç sürücülerinin genellikle seyir halindeyken görmek istemedikleri veya kendilerini kural ihlali yapmalarına zorlayan trafik levha işaretlerinin başında “U DÖNÜŞ YAPILMAZ ve ‘T’ İLERİ ÇIKMAZ YOL” olduğunu hatırlatıyoruz. Malumunuz, U dönüşünde mutlaka bir kaza yaparsanız ya da sebep olursanız, çıkmaz yola girdiğinizde ise Allah sizin yardımcınız olsun, sinir krizleri geçirir, etrafa zarar verir, tehditler savurursunuz.
Bu haberimin kaynağının da geçmiş yıllarda gazetemizde çalışan ve halen Polatlı'da yaşayan eski bir işçim olduğunu şimdiden belirtiyorum. Malum olduğu üzere, ne zaman bir haber yapsam herkes kaynağını araştırıyor, günahsız insanların ahını alıyorlar. Demek ki, bu kazanın duyulmaması istenmiş ve kamuoyundan uzun bir süre saklanmış. Keşke basına haber verilseydi de yazılmaması ricasında bulunulsaydı...