Vefâ nedir, bilir misin?
Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır.
Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, 
hayallere ve umutlara ihanet katmamandır.
                                                                  Hz. Mevlana

 

         Kıymetli Dostlar! Bu yazımda sizlere günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş, hatta son dönemde tamamen yitirdiğimiz bir “değer” den bahsedeceğim.

         Sözlükte "bir şeyi yerine getirmek, sözünde durmak, bağlılık" gibi anlamlara gelen “VEF” ahlâkî bir terim olarak, iyilikleri unutmama, iyilikte bulunanlara daha fazlasıyla karşılık verme demektir.

         Vefalı davrananlara vefakâr denir. En büyük vefakârlık, yüce yaratıcıyı tanımak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmek, kulluk görevlerini eksiksiz yerine getirmektir. En büyük nankörlük ise kulun Rabbini inkâr etmesidir.

         Yapılan ahitlere, verilen sözlere bağlılığın bulunmadığı toplumlarda “güvensizlik” doğar ve sosyal çözülme meydana gelir. Hz. Peygamberin hayatı vefa örnekleriyle doludur.

         Ahde vefa, sözünde durma, verdiği sözü yerine getirme İslâm ahlâkının en önemli prensiplerinden biridir. İster Allah’a, ister kullara karşı verilmiş olsun her meşru ahit ve söz, atılan her imza insanı borçlu ve sorumlu yapar.
         Ahdini bozmak ise “zulüm ve haksızlıktır.” Sosyal hayatın sağlıklı sürdürülebilmesi ve toplumda güvenin yerleşmesi açısından ahde vefa, hayatî öneme sahiptir. Bunun en güzel örneklerini Sevgili Peygamberimizin hayatında görmekteyiz. Ebû Cehil, Ebû Leheb gibi can düşmanları bile onun vefasından, dürüstlüğünden asla şüphe etmezlerdi. Müslüman olan ve olmayan birçok kimsenin kıymetli eşyası emanet olarak ona verilirdi. Bu yüzden kendisine “Muhammedü’l-Emin”, demişlerdir

         Vefa; Yüce Yaratıcıya duyulur en başta… Cennet vatana, ecdadımıza, aziz milletimize, dostlarımıza, mensubu olduğumuz topluluğa vefalı olmak erdemli ve ahlaklı her insanın ilkesi olmalıdır. Vefalı olmak; Müslümanlığın ve insanlığın temel taşlarındandır.      

         Beraber yola çıkılan insanlara karşı gösterilen vefasızlık, şüphesiz ki insanın kendisine ve yol arkadaşlarına karşı saygısızlığı ve ihanetidir.

         Sevgili Dostlar! Vefâ, günümüzde İstanbul’da bir semt adı olmaktan başka maalesef hatırlanmıyor artık. Dostluk,muhabbet, uhuvvet, emanet gibi kavramlarla birlikte yavaş yavaş kayboluyor vefâ içimizden…

         Vefâ ile ilgili olarak,evliyalardan birinin oğluna vasiyeti şöyle:

“Oğlum, herkesle arkadaşlık edilmez. İhtiyaç içinde olduğun zaman senden uzaklaşan, genişlik zamanında malına göz diken ve yükseldiği vakit sana üstünlük taslayan kimse ile arkadaş olma!”


Vefasızlara rağmen VEFÂYLA KALIN…

Selam ve dua ile…