ABD Başkanlığını ikinci kez kazanmanıza çok sevindik. Yüce Allahın izniyle kendi halkın ve tüm dünya insanları için hayırlı işler yaparsın! Başkanlığı ikinci kez kazanmanız, yeni kıtadaki vahşi kapitalizmin biraz yumuşamasına; yoksulların ve alt tabakada görülenlerin de, insan sayılıp korunmasına mutlaka katkı sağlayacaktır. Vahşi kapitalizm çok zalim bir yöntem! Allahın insan olarak yarattığı her birey, önce Mevla'nın kulu olarak saygıya ve yaşaması için gerekenlere ulaşmaya hak kazanmış sayılır. BU yönden son keşfedilen kıtanın, yerli halklarını toptan öldürmekle başlayan sömürgecilik; sizin başkan olmanızla, yeni bir yöne çevrilmeye başlamıştı. Afrika kökeni olan ve İslamiyet'le ilgili kökleri de bulunan bir A.B.D başkanı, dünya barışı ve yerkürenin geleceği bakımından umut vericidir.
Fakat Türkiye Cumhuriyeti ve biz Türkler bakımından düzeltilmesi gereken uygulamaların da, değiştirilmesi ve üzerimize bindirilen ağır ve tehlikeli yüklerin kaldırılması şarttır. *NATO'ya yeni girdiğimiz dönemde, bizimle hiçbir ilgisi bulunmayan Kore savaşını üslenmek zorunda bırakıldık. Komünistlerin kıstırdığı Amerikan askeri birliğini kurtarmak görevi bize verildi; bine yakın genç askerimiz orada şehit oldular.
*Daha sonra da ABD başkanların istediği ölçüde olmasa bile, ABD'nin baş sahip göründüğü NATO ittifakı ne isterse, yerine getirdik:
*Afganistan'da, ne için başlatıldığını bugün bile anlayamadığım iç savaşa sürüldük. Orada da şehitler verdik. Bir ABD vatandaşının devlet başkanı olduğu o ülkede; halen dahi sizin atadığınız başkanı ve sizin askerlerinizi korumak için bizim askerlerimiz görev yapıyor.
*Orada hiçbir Amerikan veya Avrupa kökenli yerli halk yok! Üstelik Afganistan halkının önemli bir çoğunluğu Türk kökenli kardeşlerimizdir. Bizim Askerlerimiz oradaki Türk kökenli çoğunluğu değil; sizin askerlerinizi ve sizin atadığınız başkanı korumak için bekliyor; gerektiğinde şehit olmayı göze alıyor.
*Daha önceki başkanlar döneminde, Irak'a karşı bir saldırı başlattınız. O başkanların istediği kadar olmasa da; ABD istekleri yönünde çok şeyler yapmak ve kayıplara uğramak zorunda bırakıldık. Irak'ta meydana getirilen bölünme;bizdeki terörü birkaç kat artırdı. İdam edilen Saddam Hüseyin, teröre karşı kendi topraklarında önlem almamıza olanak veriyordu. O imkandan mahrum bırakıldık.
*Birinci cihan savaşı sonunda; ABD ve müttefikleri, tüm topraklarımızdan bizi çıkarmak istediler. Büyük Atatürk Kurtuluş Savaşını başlatmasaydı, vatanımız Yunan işgali altında kalacaktı. Zaferimize rağmen, hudutlarımız çizilirken; sizin devletiniz ve müttefikleri , bizi petrolsüz bırakmak için planlar yapıp; sınırlarımızı ona göre oluşturdular. O yüzden Gaz ve Petrolü Rusya ve İran'dan almak zorunda bırakıldık. İran'a konulan ambargo, bizi doğal gazsız ve petrolsüz bırakma sonucunu doğuruyor. Bunu dikkate almalı ve bizim petrol alımlarımızı ambargo dışı bırakmalısınız.
*Suriye'ye karşı başlattığınız hareketin tüm yükünü biz çekiyoruz. Kendi insanlarımız açken,yüz binlerce gözü doymaz mülteciyi beslemek ve bakmak zorunda kaldık. * Orada çabuk biteceği sanılan ve beklenenden on kat daha fazla süren ve bitmesi zor görünen savaş; bölgeyi ve en çok da bizi tehlikeye doğru hızla sürüklemektedir. SURİYE İŞİNİ BİZİM ÜZERİMİZDEN ALMANIZ ŞARTTIR. 1-Suriye'ye önemli ihracatımız vardı o kesildi. 2- Büyük kamyonlarımızla Suriye'den geçip onlarca ülkeye ihraç malı gönderiyorduk. O yol kapandı! 3- Savaşın içinde görünmemiz, mali durumumuzu sarsmakta; yatırım yaparak iş alanları açacak olan iç ve dış sermayeyi korkutarak caydırmaktadır.
Kendi askerlerinizi gönderin, Suriye'ye nasıl bir şekil verecekseniz kendiniz verin! Uzak ülkelerde, bekçiliğinizi yapmak neyse de; komşularımızla düşman haline getirilmeyelim. Hüseyin Barak Obama'yı seviyoruz! Seçilmesi Türk halkını mutlu etti. Şahsen ben de çok sevindim. Dünya barışı yolunda başarılar dilerim.
nazifkurucu@hotmail.com www.nazifkurucu.com. tr