Küresel ısınmanın da etkisiyle su kaynaklarında yaşanan yetersizlik sonucunda, sulanabilir arazilerde hasat döneminin sonuna yaklaşıldığını ve sulanabilir arazilerde rekoltede yaklaşık yüzde 30 civarında kayıp olduğunu belirten Murat Yağız, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

“Konya’da 2 milyon 200 bin hektarlık bir ekim alanında yıllık yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretimi yapılıyor. Geçen yıl Temmuz ve Aralık aylarında 80 milimetre yağış düşen Konya’ya bu yıl sadece 30 milimetre yağış düştü. Yağış yetersizliğinden dolayı kuraklıkla karşı karşıya kalan Konya Ovası’nda sulanabilir ve kıraç alanda bu yıl rekolte ve kalitede büyük oranda düşüş yaşandı.

Yağış azlığı nedeniyle ekinler büyümedi, biçerdöverlerin giremediği arazilerde koyunları otlattık. Sulu arazilerde ise normalde 3 veya 4 sulama yaparken bu yıl 6 veya 7 sulama yapmamıza rağmen taban suya hasret olduğu için şu an rekoltemiz 600 ile 700 kilograma kadar düşmüş durumda. Bu durum, Konya ortalamasında yüzde 51 ürün kaybına sebep oldu. Bunun yanında, sadece rekolte değil ürünlerdeki kalite kaybımız da yukarı seviyelere kadar çıktı.

Üreticilerimizin önümüzdeki yıllarda, kuraklığın devam etme tehlikesine karşı nadasa yer bırakmaları, hemen sürmeleri yani nadas alanlarını genişletmeleri gerekiyor. Bu önlemler, ürünü 200 ile 300 kilogram artırmamıza yardımcı olacaktır. Diğer taraftan; ülkemizde denize akan suyun bir an önce Konya Ovası’na çevrilmesini denememiz lazım. Aksi halde, yeraltı sularının da her yıl 5 ile 10 metre aşağıya gitmesinden dolayı daha fazla sıkıntıya düşülebilir.”

Bakanlığın basınçlı sulama, damlama sistemi, yeraltı sulama sistemleri gibi sistemleri yayarak üreticilere desteklerini de yüzde 50 oranından 70 oranına çıkartmasının gereğine değinen Meram Ziraat Odası Başkanı Yağız, var olan suyun en tasarruflu şekilde kullanması gerektiğinin de altını çizdi.