İnsan bir ölüm anında ne yapacağını nereye başvuracağını şaşırır. Sevdiğinizin acısını mı yaşayacaksınız? Ölüm ilanı mı vereceksiniz? Sela verdirmek için mahalle camilerine mi gideceksiniz? Belediye ye mi, cenaze hizmetlerine mi gideceksiniz? Gassal mı bulacaksınız?
Yakınınız ya hastanede vefat ettiyse? Ne yapacaksınız? Ne yapacağız?
Benim duyduğum kadar yaşlılar hep yastık altında bir kefen parası saklarlar. Evin bir yerinde birkaç altın, ya da bankada birikmiş birazcık para. Yaşlandıkları zaman da evde bulunan oğluna ya da kızına “evladım, şu üç bileziğim televizyon dolabının çekmecesinde bak, ölür kalırsam, oradan alın, kullanın, benim ölümlüğüm, dirimliğim” derler. Akşehir’de çok iyi biliyorum ki pek çok evde de yaşlılarımız kefenlerini ölmeden önce alır evde hazır bırakırlar.
Ölüm sadece kefen hazırlamakla biten bir şey mi? Hayır! Bunun mezar kazımı var? Mezarcı bulması var. Bir de mezar ücreti var. Mezara kadar götürecek mezar ulaşım için araç var, mezarlıktan definden sonra taziye için ikramlar var.
Ölüm anında, insan ölüsüne mi üzülecek, göz yaşı mı dökecek, bir de cenaze masraflarını mı düşünecek. Her adım atışın para olmuş, maddi kaygıları da peşinde getirir ölüm.
Şunu da belirtmekte yarar var ki, maddi imkânsızlık içerisinde olanları cenazelerini belediyeler kaldırır.
Biraz önce söylediğim gibi Akşehir’de ölümden önce maddi kaygılar nedeniyle pek çok bildiğim tanıdığım ailelerin yaşlıları kefen paralarını ya da ölüm için gerekli olan malzemeleri ölmeden önce almaktadır. Ya olmayan! İşte burada ölüm için bu kadar para nereden karşılanacak? Zor iş!
Ölüme çare yok! Ya para da yoksa?
Ölüm için masraflar? Kefen parası? Mezar yeri parası?
Tam da bu anda bir acıya ortak olan bir ses “Üzülme, cenaze masrafları, gassal masrafı, kefen parası, mezar yeri parası, cenaze taşınması ücretsiz” dese, acımızı bir nebze olsa azalmaz mı? Azalır! Hem de nasıl azalır!
İnsana insan olduğunu hatırlatan, acının yanında olan, dayanışma içerisinde olan, umut olan, maddi ve manevi güç olan bu tür adımlar önemlidir.
Dünya geçici ve yalan, böyle anlarda sevdiklerimizden bize onları unutturmayacak anıları kalacak bizimle yaşayacak
Allah sevdiklerinizin sevdiklerimizin hem iyi günde hem de kötü günde sayısını arttırsın. (Âl-i İmrân / 185. Ayet Her nefis ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı ancak kıyamet günü tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, gerçekten o kurtuluşa ermiştir. İyi bilin ki, bu dünya hayatı, aldatıcı bir faydadan başka bir şey değildir.)