Afyon-Sultandağı-Akşehir Havzası’nın taşıdığı deprem riskini, yalnızca 17 Ağustos depremi gibi büyük depremlerin yıl dönümlerinde değil, sürekli gündemde tutmak ve hazırlıklı olmak gerekiyor.

15 Aralık 2000 tarihinde yaşanan ve basında; merkez üssü Afyon ili Bolvadin ilçesi olarak duyurulan deprem, sonraki akademik araştırmalarda merkez üssü Akşehir Gölü ve Yaşarlar Köyü olan, Richter ölçeğine göre 6.0 büyüklüğünde bir deprem olarak değerlendirildi.  3 Şubat 2002 tarihinde gerçekleşen ve 41 kişinin ölümüne yol açan Sultandağı ve Çay depremlerinin de, Akşehir’de 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu depremin devamı olduğu belirlendi.



Akşehir’in depreme hazır olması konusunda zaman zaman yapılan çalışmalar var. Akşehir Aktif Dağcılık Eğitim Merkezi Gençlik Spor Kulübü (AKADEMİK) ve Konya Valiliği İl AFAD ve Acil Durum Müdürlüğü arasında yapılan ve AKADEMİK tarafından belirlenen kişilere arama kurtarma eğitimi verilmesi ve tatbikatlar düzenlenmesini içeren protokol,  18.12.2015 tarihinde yürürlüğe girmişti. Özellikle Sivil Savunma Haftası kapsamında, Akşehir İtfaiye Merkezi tarafından okullarda tatbikatlar yapıldığı da biliniyor. Depreme dayanıklı olmadığı için yıkılan binalardan en popüler olanı ise, 6 Ekim 2017 tarihinde yıkımı gerçekleştirilen Akşehir Genelevi olmuştu.



‘Deprem Değil Bina Öldürür’ sözünü bilmeyen kalmamıştır. Buna rağmen, yerleşim yerlerinin belirlenmesi ve binaların inşa edilmesinde uyulması gereken kuralları kısaca hatırlatmakta fayda var:



*Kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalı.



*Gevşek toprağa sahip meyilli arazilere, dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine, çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlara bina yapılmamalı.



*İmar Planı’nda konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalı.



*Yapılar, Yapı Tekniği’ne ve İnşaat Yönetmeliği’ne uygun olarak; deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmeli.



Konutlarda ve iş yerlerinde alınabilecek en basit önlemler şöyle sıralanabilir:



*Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortaları otomatik hale getirilmeli.



*Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalı.



*Soba vb ısıtıcılar, duvara veya yere sabitlenmeli.



*Dolap ve kütüphaneler duvara ve birbirine sabitlenmeli.



*Karyolalar,  pencerenin ve üzerlerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı.



*Konutta kapıya yakın bir yerde ya da araçların bagajında Deprem Çantası bulundurulmalı.



*Yatağın hemen yanında düdük ve el feneri bulundurulmalı.



Deprem anında yapılması ve yapılmaması gereken şeyler arasında; balkona çıkmamak, pencereden aşağıya atlamamak, asansör kullanmamak, sağlam masa altında, dirençli bir eşyanın yanında cenin pozisyonu alarak ya da yatağın yanına uzanarak Hayat Üçgeni oluşturacak şekilde korunmak, sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatmak sayılabilir.



Açık alandaysanız enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşın, çömelme pozisyonunda olun.



Deprem anında araç kullanıyorsanız; ağaç, enerji hatları veya direklerinin yanında ya da köprü üstündeyseniz, aracı terk edip açık alana gidin, bulunduğunuz yer güvenli ise sağa yanaşarak aracı durdurun, pencereler kapalı olarak araç içinde bekleyin.



YIKINTI ALTINDA MAHSUR KALDIYSANIZ; paniklemeden durumunuzu kontrol edin, hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlere kalkışmayın. El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer tesisatına ya da zemine vurarak ve seslenerek varlığınızı duyurmaya çalışın ancak enerjinizi kontrollü kullanmanız gerektiğini unutmayın.



Bütün bu uyarıları ailenizle, özellikle çocuklarınızla paylaşmak, eşyaların bir kısmını duvara ya da zemine sabitleyerek sarsıntıda devrilmelerini önlemek, zaman zaman konuyu aile içinde gündeme getirerek depreme hazır hissetmelerini sağlamak ve deprem anında panik yapmalarını önlemek, bir de küçük Deprem Çantası’nı hazır bulundurmak, İNANIN ZOR DEĞİL!