Sezar, Napoleon, Fidel Castro, klasik batı müziğinin dahi bestecileri Mozart ve Beethoven, dünyanın en büyük ressam ve heykeltıraşları Leonardo da Vinci, Michelangelo, Picasso, tarihin en etkin bilim insanlarından Newton, Benjamin Franklin, Albert Einstein, efsane sporcular Muhammed Ali ve Maradona, Jimi Hendrix, Bob Dylan, sinemanın en büyüklerinden Robert de Niro, Microsoft’un kurucusu Bill Gates ve Apple’ın kurucusu Steve Jobs dünyaca ünlü solaklardan sadece birkaçı.
Solaklar aynı anda birden fazla konsepti düşünebiliyor, böylece sağlaklara kıyasla daha hızlı çözüm üretebiliyorlar. Beyinleri, spor yaparken veya bilgisayar oyunu oynarken verileri çok daha hızlı işliyor.
Diğer taraftan; post-travmatik stres bozuklukları solaklarda daha fazla görülüyor. İstatistiklere göre Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 10’unu oluşturan solaklar, yine aynı istatistiksel verilere göre ne yazık ki sağlaklardan birkaç yıl daha kısa bir yaşam süresine sahipler.
Bu veriler ışığında; ‘Seçme şansım olsaydı solak olmak isterdim’ ya da ‘istemezdim’ diyebilirsiniz ancak solak ya da sağlak olmak biraz da şansa kalmış. Çünkü bu özellikte, genetik aktarımın rolünün yalnızca yüzde 25 olduğu biliniyor.