19 Ağustos 2020 tarihli yazıda; çelenk sunma programlarının TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden, kamu kurum ve kuruluşlarından, şehit ve gazi derneklerinden birer temsilcinin katılımıyla gerçekleştirilmesi istenirken, Sivil Toplum Kuruluşlarının bu kapsamda yer almaması eleştirilere neden olmuştu.

İçişleri Bakanlığı tarafından 23 Ağustos 2020 tarihinde yapılan basın açıklamasında ise kutlamaların yasaklandığı iddialarının doğru olmadığı, 19 Ağustos 2020 tarihli yazıyla yapılan düzenlemenin, salgınla mücadelede içerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat süreci çerçevesinde alınması gereken tedbirlerin Valiliklere bildirilmesinden ibaret olduğu belirtilmişti.

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin “GERİCİ VE YASAKÇI ZİHNİYETİNİZE BOYUN EĞMEYECEĞİZ” başlıklı açıklamasında; “Millet ve devlet olarak varlığımızı borçlu olduğumuz zaferlerin yıldönümlerine, milli günlerimize ve milli bayramlarımıza yönelik; akıl ve mantığı zorlayan, vicdanları yaralayan, hukuku ve Anayasayı yok sayan uygulamalar, türlü bahanelerle devam etmektedir. Devletimizi, bu günlerde en üst düzeyde temsil etmesi gerekenler; kimi zaman “kulak rahatsızlığı”, kimi zaman “gribal enfeksiyon”, kimi zaman da “bel fıtığı” gerekçeleriyle (!) kutlamalara katılmadı (!), katılamadı(!) Bunun ötesinde, hepimizin gururla ve coşkuyla katıldığı geleneksel programlar, bayramlar resmi izne tabi tutularak kısıtlandı” ifadelerine yer verildi.

15 Temmuz kutlamalarının, Ayasofya’nın ibadete açılışının, milyonlarca öğrencinin kapalı sınıflarda girdiği lise-üniversite sınavının “endişe etmeyin!” diyerek yapıldığı belirtilen açıklamada; salgının, milli günlerimizin kutlanmasının yasaklanmasına kılıf olarak kullanıldığı iddia edilirken, Atatürk’ün bizzat cephede komuta ettiği 30 Ağustos Zaferi, Türk Milleti’nin varlık zaferi olarak tanımlandı ve Genelgenin iptali istemiyle dava açıldığı bilgisi paylaşıldı.