Kızılca Mahallesi okul sokağında küçük bir bahçenin ortasındadır. Türbe etrafında eski mezarlıktan kalma, mezar taşları vardır.

Türbenin kare planlı yapısının üzerini dıştan çinko levhalarla kaplı piramidal bir külah örtmektedir. Dışarıdan taş duvarlarla kaplı yapının kubbe ve ayakları tuğla ile örülmüştür. İnşa tarihini gösteren kitabesi yoktur. Kemer ve ayaklarla hiçbir bağlantısı olmayan dış duvarların sonradan örülerek yapılmıştır. Türbenin yapısında bol miktarda devşirme malzeme ve moloz taşlar kullanılmıştır. Giriş doğu cephesindedir. Girişi üstü ahşap hatılla örtülmüştür. İki yanda birer devşirme malzeme vardır. Diğer uç cephesinde birer mazgal pencere vardır. Yapını içinde tamamen tuğla ile inşa edilmiş bir baldanken kuruluş vardır. Köşelerde L şeklinde birer ayak vardır. Birbirine sivri kemerle bağlanan ayaklardan pandantiflerle kubbeye geçilir. Yapıda süsleme yoktur.

Türbe içerisinde bir sanduka var idi. Türbenin bu ahşap sandukası, Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnoğrafya Muzesi’ndedir. Ahşap sandukası çiçek motifi ile süslenmiştir. Ceviz ağacından yapılan sanduka kaide ve kapak olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Sandukanın kısa ve uzun kenarlarındaki yazılar, sade ve düz şeritle iki eşit yüzeye bölünmüştür. Yüzeylerin her birine sülüsle yazılmış Arapça kitabeler işlenmiştir.

Sandukanın kaidesini oluşturan kısımda: baş taraftaki çerçeve içerisine alınmış olan iki satırda: İntekale el merhum el mağfur es said eş şehid Şeyh Eyyup tabe mesva”  “Yargılanmış ve acınmış olarak göçen merhum ve mağfur Şeyh Eyyüb’ün varacağı yer temiz ola.” İbresi yazılıdır.

Ayakucunda olan iki satır yazıda ise Fi şuhur-i sene, Tıs’a ve hamsin ve Seb’a mie” “Ramazan ayında Hicri 759 yılında ölmüştür.” yazmaktadır.

Kaidenin sol yüzünde Kuran-ı Kerim’den alınmış 18 ve 19. Ayetler işaretlenmiştir. Metni:

“Şehide’l-lahü enehü la-ilahe illa hüve ve’l- melaiketü tü ve ülu’l-ilme kaimen bi’l-kist la-ilahe illa hüvel-azizül-hakim. İnne’d-dine inne’d-lahi’l İslam. Sadaka’l-lahü’l- azim”

Tercümesi: (Allah ve melekleri ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri ondan başka tanrı olmadığına şahitlik etmişlerdir. Ondan başka tanrı yoktur. O güçlü ve hakimdir. Allah katında din şüphesiz İslam dinidir. Ulu Allah doğrudur.”

Sandukanın sağ yüzünde ise bir hadisi şerif işlenmiştir. Metni: “Kün fi’d-dunya ke-enneke garibun ev abir-u sebilin va’adde nefseke min ehl-i kuburi’ed dünya haramün.” (Bu dünyada garip bir yolcu gibi ol. Ve kendini kabir ehlinden say.) 

Alt satırda ise: “Ala ehli’l ahirati ve’l ahiratü haramun ala ehli’d-dünya ve hüma haramun ala ehli’l-lahi Teala” (ahret insanlarına dünya,  dünya insanlarına ahret,her iki alem ise Allah dostlarına haramdır.”

 Kapak kısmının baş tarafındaki üçgen yüzeye “Hüve’l Kahhar” alttaki ve “El Vahid” isimleri yazılıdır.

 Aynı şekilde tanzim edilmiş ayakucundaki yüzeylerde üçgen içerisine “Allah” alt tarafta ise “Tevekkel Ala” yazılıdır.

Kapağın sol üst yüzeyine işlenen yazı ise: “Bismi’llahi’r-rahmani’r-rahim, İnne evliya e’llahi la havfün aliyhim ve lahümyehzemün”

Tercümesi: “Rahman ve Rahim Allah adıyla, Allah’ın dostları için ne korku vardır ve ne de onlar mahsun olurlar.”

Aşağıdaki yüzeyde ise sure 55 ayet 27’den alınan yazının metni şöyledir:

“Ve yebka vechü rabbike zü’l-celali ve’l ikram” sadaka’l-hahü’l-azimü’l-cabbar ve sadaka rasülühü’l-kerim el-muhtar”

(o celal ve ikram sahibi Rabbinin yüzü ise baki kalır. Ulu cebbar olan Allah doğrudur. Seçilmiş ve ikram sahibi Allah’ın Resulü de doğrudur.”

Kapağın sağ üst yüzeyine işlenen yazı ise:” Kale’l-lahü tebareke ve Teala, küllü şeyin halikün illa vechehü lehü’i-hükmü ve ileyhi terceüm küllü men aleyhe fan” (sure 28 ayet 55,88 ve 26) mealen tercümesi ise: “onun vechinden başka her şey helaktir. Hüküm onundur ve nihayet döndürülüp ona götürüleceksiniz. Arz üzerinde herkes fanidir.”

Kapağın sağ alt yüzeyine işlenen yazı ise : “Kâlen, nebbiyü S.A.V.” El mü’minüne la-ye mütunebel yenkılüne min-darin ila-dar.” (Peygamberimiz S.A. V. Dedi ki:“Müminler ölmezler fakat bir dünyadan başka bir dünyaya göç ederler.)