Seydi Yunus, Akşehir’in Meydan Mahallesi’nde on üçüncü yüzyılın son çeyreğinde zaviyesini yapmıştı ve bu kurumun ayakta kalması için Seydi Yunus Zaviyesi Vakfı’nı kurmuştu.

Seydi Yunus Zaviye binası bugünkü türbesinin çok yakınında idi. Ancak bina günümüze ulaşamamıştır. Bu zaviyede görev yapanları tarihi kaynaklarda aradığımızda 1453 yılında Seydi Yunus’un evlatlarının Osmanlılarla birlikte İstanbul’un fethine katılması nedeniyle Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından cezalandırmak maksadıyla vakıf arazilerinin bazılarının ellerinden alınarak tımara verildiğini görmekteyiz.

1483 tarihli Murat Çelebi Defterinde ise Zaviye yöneticisi olarak Seyyid Hasan’ı görmekteyiz. Yine bir iddiaya göre bu kişinin mezarı Seydi Yunus’un yanındadır.

1700’lü yılların ikinci yarısında Seydi Yunus zaviyesinin son mütevellisi Mevlevizade Hafız Dede idi. Mezarı Seydi Yunus Türbe mezarlığındadır. Hacı Haşim Efendi’nin büyük babasıdır.

1814 yılında ölen Hacı Haşim Efendi, Seydi Yunus Zaviyesi’ni tamir ettirdi ve idareyi ele aldı. Kendisi Mevlevi idi. Bu nedenle zaviye bu tarihten itibaren Hacı Haşim Zaviyesi olarak anılmaya başlandı.

Seydi Yunus Zaviyesi için bir vakıf kurulmuştu. Bu vakfın ana şartnamesi günümüze kadar ulaşmamıştır. Ancak çeşitli yıllarda devlet tarafından yapılan kayıtlarda bu vakıfla ilgili pek çok bilgi vardır. Seydi Yunus Vakfı’nın gelirleri 1476’da 4221 akçe, 1483’te 2550 akçe, 1500 tarihinde 6770 akçe, 1524’te 4605 akçe ve 1584 tarihinde ise 6110 akçe olarak kaydedilmiştir.

1483 yılı kayıtlarında zaviye ile ilgili bilgiler şu şekilde yer almıştır.

“Toprağı Temiz Olsun” Sultan Mehmed’in Hükmü İle Kararlaştırılmış Seyyid Hasan Tasarrufundaki “Rahmetin En İyisi Olsun” Seydi Yunus Zaviyesi Vakfı

Gelirlerinden elde edilen vergisi 2.675 olan Akşehir’e bağlı Bisse ve Çakırlar Köyleri, Adı geçen köyleri İbrahim Bey’in atası vakfetmiş, İbrahim Bey zamanında vergileri de vakfa tasarruf olarak verilmiş, Osmanlı’nın İstanbul fethine Seydi Yunus’un evlatlarının katılası nedeniyle Karamanoğlu İbrahim Bey vergisi olan 1873 akçe’yi onlardan alıp tımara vermiştir.

 Eğrigös köyünde 2 kıtası mamur 1 kıtası harap Senelik:50

Akşehir Civarında Abbas’ın dolabı denilen yer senelik 30

Manifaturacılar çarşısına yakın dükkan arazisi;senelik:40

Atsuz’da su kenarı üzerinde şehir sınırında arazi parçası

Pirinin atölyesi olarak bilinen yer

Atsuz köyündeki bir kıa meyve ve sebze bahçesi

Maczuman bitişiğindeki arazi

Monos sınırındaki arazinin üç parçası

Çengi yeri denmekle meşhur şehir sınırındaki arazinin 1 kıtası

Çiftlik köyündeki bahçeden gelen gelirlerin dört hissesi

Eski günlerden bir nesne alıp gelmemişlerdir şeklinde çoğunluğun şahitlik etmesi ile Akşehir Kadısı Seyyid Hasan’ın mülküdür diyerek eline bir belge verdi buna göre: Selamet Bağı, Turan bağı, Kadı Bağı ve Şeyh Mahmut bağı gibi üzüm bağlarıdır.

Akşehir’deki Gölçük bağı bir kıtası adı geçen evladı vakfına

Yekün:2650

Akşehir Merkezindeki bir Başhane günlük:4

Sultan Mehmet’in kararnamesi ve Sultan Cem ve Sultan Mustafa’nın nişanlarının olduğu zikredilen hükümler kayıp olduğundan Sultan Mehmed’in vefatına değin tasarruflarında olduğunu herkesin olduğu bir toplantıda çoğunluğun şahitlik etmesi ile karar verildi.

            Bulgaristan’dan getirilen ve 1535 yıllarına ait olduğu sanılan kayıtlara ise;

AKŞEHİR MERKEZİNDE ŞEYH YUNUS ZAVİYESİ VAKFI

Akşehir’e bağlı Çakırlar Köyü Genç-öz İliveren mezrası

Gelirler:2088, Gider: 250’den 1750, Buradaki Arı Kovanlarının yarısı:20, Buradaki Değirmenin yarısı:140, Üzüm bağları: 150, Bostan bahçesi:20,

Akşehir’e bağlı Bisse Köyü (Çamlı Köyü)

Gelirler:2065, Gider: 250, Buradaki Arı Kovanlarının yarısı:20, Üzüm bağları: 150, Bostan bahçesi:20, Ceviz:100, Bostan:15 Yekün:4.143

Abbas’ın Dolabı adı ile bilinen meyve ve sebze bahçesi:100

Atsuz Köyündeki ev arazisi 2 kıta senelik:70

Ayakkabı satılan yerdeki ayakkabı dükkanı senelik:20

Kozağaç’taki arazi 1 kıta senelik:50

Orta nokta denilen şehrin sınırındaki diğer araziler senelik:13

Şehrin sınırındaki kabak arazisi 1 kıta 75

Atsuz Köyündeki bahçe senelik.50

Eski defter neticesinde Akşehir merkez Başhane günlük:4 senelik:20’den 1440

Toplam olarak:4538

Masraflar Şeyhlik makamı giderleri: 1513

Misafirlerin yemek giderleri:3020

Akşehir’de Üzüm Bağları ki, Selamet Bağı, Boran bağı, Kadı Bağı ve Şeyh Mahmud bağı (……), Gökçek Bağı

Akşehir merkezindeki Başhane, yukarıda adı verilen Mevlana Vakfına günlük:3 Senelik:1440

            Her iki kayıtta incelendiği zaman Çakıllar ve Bisse köylerinin vakıf olduğunu, Akşehir ve çevresinde bol miktarda üzüm bağlarının vakfa ait olduğunu, zaman içerisinde hemen yanı başında bulunan Mevlevi Vakfı’na bu vakıftan para aktarıldığını belgelerden anlıyoruz. Ayrıca Karamanoğlu Alaattin  Ali Bey, İbrahim Bey ve Fatih Sultan Mehmet ile Şehzadeler Sultan Cem ve Sultan Mustafa’nın kayıtlarda ismine rastlıyoruz.