Sevgi gözle görülmeyen fakat hissedilebilen bir bağdır. Tıpkı benim Pervasız’a olan bağım gibi.

1986  yılının son baharında, soğuk bir havada başlayan dostluğumuz yıllar geçtikçe sevgiye dönüştü. O yıllarda gazetede şimdi rahmetli olan Ahmet Şener amcam ve Nihat  Ak vardı.  Onların kişiliğine olan sevgi ve saygım gittikçe Pervasız’a yöneldi. Hep onun için bir şeyler yapmaya çalıştım. Bazen yazı yazdım, bazen yazı dizdim. Kimi zaman baskıda, kimi zaman  muhabir olarak çalıştım. Haber yaptım, haber oldum. Akşehir denince aklıma Pervasız geldi. Pervasız deyince aklıma sevgi geldi. Koştum, gönülden karşılı beklemeden. Gümüş yılım yani 25 yılımı kısacası bir ömrü verdim sevgiyle…

Akşehir’den ayrılsam da durum değişmedi. Önce Gümüşhane’ye gittim. Pervasız arkamdan geldi. Yoktu o zamanlar internet, yoktu o zamanlar www.Pervasiz.com. Ama posta vardı. Gazete her gün bana postalanıyordu. Ben her sabah postacı yolu gözlüyordum. Gelmezse özlüyordum. Telefona sarılıp istiyordu. Bende Pervasız’a özlem dolu yazıları posta ile gönderiyordum. İki yıl böyle geçti. Ayrılık sevgimizi azaltmadı.

Sonra ver elini Akşehir, aç kapını Pervasız. Çünkü ben geldim.  Gönülden  hizmete devam.  Yine ayrılık yine gurbet yolu bana göründü. Bu sefer Kıbrıs’a gidiyordum. Pervasız manşet yaptı beni. Kısaca baba haber olduk. Kıbrıs’ta yazılarım eksilmedi. Artık internet vardı. Okuyordum haberleri hatta yayınlanmadan gönderiliyordu bir zahmet oku ve düzelt diye. Seneler bir birini kovalarken yazılar peş peşe geldi. Uzakları aramızdan kaldırmıştık. “Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı” diyen türküye inat ayrılığa çare bulduk, fakat ölüme çare yoktu. Rahmetli Ahmet Amcam bu fani dünyadan göçtü. Üzüldüm. Gidenle gidilmiyor ama sevgisi hala gönlümde…

Yıllar sonra yine Akşehir’e döndüm. Pervasız’da gönüllü hizmete devam. Haber, makale, röportaj kısaca sevgiyle her şeyi yapmaya çalıştım. Müdür kardeşim Bayram’a ne kadar yardımcı olduksa o kadar mutlu olduk.

“Yine yol göründü dostlar….” diyerek  İstanbul’a doğru hareket ettik. Yine Pervasız’da hatta bütün Akşehir’in yerel gazetelerinde (İstasyon ve Akşehir Postası) manşet oldum. Allah hepsinden razı olsun. Geldim ama Akşehir’le alakamı kesmedim. Yazılara devam ediyorum. Ben Akşehir hakkında yazı yazmaktan mutluyum, inşallah okuyucularımda bundan mutludurlar.

Bende son olarak diyorum ki Pervasız, “Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli.”