Halkın bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılmasına yönelik açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Aynı zamanda yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisinde ve iş gücünde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Oysa erken teşhis edildiğinde tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; dünya genelinde her 5 erkek ve her 6 kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken her 8 erkekten ve her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir. Yine gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının gerekse hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.

Yüzde 90 oranında çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler arasında yer alan tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruz kalınmanın engellenmesi yolu ile yüzde 50’ye varan oranlarda önlenebileceği bilinmektedir. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır. Yapılan çalışmalar, 21. yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, tarama ve erken tanı en önemli önleme stratejileri arasında yer almaktadır.

Pandemi döneminde sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması hem kanserden korunmada hem de salgınla mücadelede önemli bir etkendir. Erken teşhis oranlarında düşüş yaşanmaması için taramaların pandemi sürecinde de devam etmesi önemlidir. Taramalar bu dönemde “COVID-19 Pandemisinde Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi ve Enfeksiyon Kontrol Önlemleri” doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.

Ücretsiz Taramalar

Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında; 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir meme kanseri taraması, 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir rahim ağzı kanseri taraması ve 50-70 yaş arası kadın ve erkeklere 2 yılda bir kalınbağırsak kanseri taramaları, ücretsiz olarak yapılmaktadır.

Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerimize yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir.

Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin Artırılması” önemli olup, her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası’nda; ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halkta farkındalık yaratmak ve taramalara katılımı artırmak için birçok etkinlik düzenlenmektedir. Bu çalışmaların yıl boyunca sürdürülmesi, kanser mücadelesinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.”