Bakanlığın paylaşımında yer verilen tedbir ve yapılması gerekenler; tarla, bağ, bahçe, orman, piknik alanı ve ahır gibi yerlere girerken vücudu örten giysiler giyilmesi, pantolon paçalarının çorabın içine sokulması veya çizme giyilmesi, açık renk kıyafet tercih edilip oturulacak yerlere açık renkli örtü serilmesi, kene yönünden riskli yerlerde bulunulduktan sonra vücutta kene olup olmadığının kontrol edilmesi, kene vücuda tutunmuşsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması, kene vücuttan çıkarıldıktan sonraki 10 gün içerisinde halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ve baş ağrısı, bulantı ve kusma veya ishal gibi belirtiler görülmesi durumunda da yine sağlık kuruluşuna başvurulması şeklinde sıralanıyor.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden kamuoyu ile paylaşılan bilgilendirmede de özetle şu ifadelere yer veriliyor:

“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan ve ölümlere neden olabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık ülkemizde ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çekmiş ve 2003 yılında kesin tanısı konmuştur. Hastalık ülkemizde, bulaştırıcısı kene türünün yaşam alanlarıyla uyumlu bir şekilde görülmektedir. İlk kez Tokat ili ve civarında dikkatleri çeken vakalar, çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşmaktadır.

Hastalığın tedavisinin esasını destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Bugün için hastalıktan korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.”

Tarla, bahçe gibi açık alanlarda ve ahırlarda uygun kıyafet giyilmesi, kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil olmak üzere vücutta kene kontrolü yapılması gerektiği belirtilen açıklamaya göre; kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden, çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak ve bez, naylon poşet, eldiven gibi uygun bir malzeme ile çıkarılmalı ancak kişinin bunun yöntemini bilmediği ve keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Bilgilendirmede yer verilen önemli uyarılar da şöyle:

“Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler eldiven, önlük, maske gibi gerekli korunma önlemlerini almalıdır.

Çıplak elle öldürülmemeli, üzerine madde dökülmemeli

Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek, kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için bu gibi davranışlarda bulunulmamalıdır.”