Organ ve doku bağışına ilişkin detay ve prosedürlere de yer verilen açıklama şöyle:

“Organ bağışı; kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ-doku bağışında bulunabilir.

Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin; evde, sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş kişilerin organları ülkemizde organ bağışında kullanılamaz. Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak ölen, yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebilir.

Beyin Ölümü nedir?

Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşü yoktur; tam ve kesin olarak ölüm gerçekleşmiştir, bu durum bitkisel hayatla karıştırılmamalıdır. Beyin ölümü teşhisi konulabilmesi için birtakım testlerin uygulanma zorunluluğu vardır. Bu testlerin sonucunda, alanında uzman iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararına varılır ve daha sonra bu karar, ölen kişinin ailesine bildirilir.

Hangi organ-dokuları bağışlayabilirim?

Kornea, Karaciğer, Böbrek, Pankreas, Üst Solunum ve Üst Sindirim Yolları, Akciğer, Uterus (Rahim), Kemik, Kas Dokusu, Tendon, Kıkırdak, Deri, Yüz ve Saçlı Deri, Ekstremite (Kol, Bacak), İnce Bağırsak.

Yaşın ileri olması, kronik bir hastalığın bulunması, alkol veya sigara içiliyor olması ve benzeri nedenler organ bağışı yapılmasına engel değildir.

Organ Bağış Kartı olsun ya da olmasın ailelerden izin alınır mı?

Organ bağış kartı olup olmadığı bakılmaksızın beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleri ile mutlaka görüşülür. Bu görüşme organ nakil koordinatörü tarafından gerçekleştirilir. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamaz ve kullanılamaz.

Organ bağışından vazgeçildiğinde bu yeni kararın aile ile paylaşılması E-Devlet sistemi üzerinden iptal edilmesi ve organ bağış kartının imha edilmesi yeterlidir.

Alınan organlar herkese nakledilebilir mi?

Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülür ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıp belgelenir. Organ dağıtımı; ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılır. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmez. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamaz. Gizli kalması kanunen esastır.

Dinen bir sakıncası var mıdır?

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu; organ bağışını, insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Maide suresi 32. Ayette “Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır” diye buyrulmuştur.

Organ bağışı için; İl veya İlçe Sağlık Müdürlükleri, Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri, Özel Hastaneler, Aile Hekimliği Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezlerine başvurulabilir.

Organ bağışının yasal boyutu, 2238 sayılı Kanunla belirtilmiştir. Kanunun 6. Maddesi; “18 yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan her kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imtiyazlı veya en az iki tanık huzurunda sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağı bir hekim tarafından onaylanması zorunludur” ve 14. Maddesi de “Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını tedavi, teşhise bilimsel amaçlar için bırakıldığını resmi ya da yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya iki tanık huzurunda açıklanmamış ise, sıra ile eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; Bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakının muvaffakiyeti ile ölüden organ ve doku alınabilir” şeklindedir.”