Kolorektal Kanser olarak ta bilinen ve hem kadınlarda hem de erkeklerde kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alan Kalın Bağırsak Kanserine ilişkin detaylı bilginin paylaşıldığı açıklama şöyle:

“Türkiye’de 2014 yılında yaşa standardize kanser hızı erkeklerde yüz binde 246,8 kadınlarda ise yüz binde 173,6’dır. Toplamda kanser insidansı ise yüz binde 210,2’dir. Türkiye’de toplam 163 bin 417 kişiye yeni kanser teşhisi konulmuştur. Son 5 yıl verileri değerlendirildiğinde; hem kadınlarda hem de erkeklerde istatistiksel açıdan kanser sıklığında herhangi bir artış ya da azalış olmadığı söylenebilir.

Türkiye kanser insidansı, erkeklerde dünya insidansının üzerinde seyrederken kadınlarda bir miktar daha düşüktür. Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelere göre kanser açısından hem kadınlarda hem de erkeklerde daha düşük bir hızda olduğu görülmektedir.

Ülkemizde görülen ilk 5 kanser türünün dünyadaki ve diğer gelişmiş ülkelerdeki örüntü ile benzerlikler gösterdiği görülmektedir. Erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanseri, kadınlarda ise meme kanseri en sık görülen kanser türleridir. Kolorektal kanserler hem kadınlarda hem de erkeklerde üçüncü sırada yer almaktadır. Erkeklerde yüz binde 22,8 ve kadınlarda ise yüz binde 13,8 sıklığında görülmektedir.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Kolorektal kanserin kesin sebebi bilinmemekte olup en bilinen risk faktörleri; aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif olmamak, fazla miktarda işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketimi, alkol kullanımı, sigara, ileri yaş ve ailede benzer kanser öyküsü bulunması şeklinde sıralanmaktadır.

Belli genlerdeki değişiklikler, kolorektal kanser riskini arttırır. Herediter nonpolipozis kolon kanser (HNPCC) kalıtımsal (genetik) kolorektal kanserin en yaygın tipidir. Familyal adenomatöz polipozis (FAP) kolon ve rektumda kalıtımsal poliplerle karakterize nadir bir durumudur. APC adında özel bir gendeki değişiklikler sonucu olur.

Kolorektal kanser öyküsü olan bir kişide kolorektal kanser tekrar gelişebilir. Bağırsakta Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı denilen iltihabi hastalığı olanlarda kolorektal kanser riski artmıştır.

Korunma Yöntemleri

Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı basamaklar da mevcuttur. Örneğin fiziksel egzersiz, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek bunlardan birkaçıdır.

Belirtiler

Kolorektal kanserlerde en sık görülen belirtiler; bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi, bağırsakta tam boşalmama hissi, dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı) veya dışkı renginde koyulaşma, karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti, bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı ve sürekli yorgunluk şeklindedir.

Tanı

Sağlık Bakanlığı’nın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuş olup hâlihazırda ülkemizde 33’ü mobil olmak üzere 198 adet KETEM mevcuttur.

Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu nedenle amaç, daha kanserde belirti yokken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması, kolorektal kanseri önleyebilir.

Erken Tanı Taraması

Erken tanı konulduğunda, kolorektal kanserin tedavisi daha etkin olabilir. Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser için artmış riski olan kişiler daha erken tarama programına alınmalıdır. Taramada ülkemizde “gaytada gizli kan testi” uygulanmakta ve bu testi 50-70 yaş arasındaki herkesin 2 yılda bir yaptırması önerilmektedir.

Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile ölüm oranları azaltılmaktadır.

Ülkemizde de KETEM’lerde ve Aile Sağlığı Merkezlerinde 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalın bağırsak kanseri taraması gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde 2 yılda bir yapılmaktadır. 50 yaşından sonra her 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.”