Rusya'nın Suriye'deki cellat diktatöre sürekli arka çıkması; hatta çok uzaklardan el uzatıp silahlandırarak şımartması; iyi niyetlerle açıklanabilecek bir tutum değildir. Bir ZALİM diktatöre karşı mücadele eden halkları hiçe saymak, zavallı halkı desteklemeyip katil diktatöre arka çıkmak; dünyanın en güçlü ikinci ülkesine hiç yakışmamıştır.
Bu konu en çok bizi ve içinde bulunduğumuz NATO ile diğer müttefiklerimizi rahatsız etmiştir. Rusya'nın sınırlarından çok uzak olan Akdeniz'e Ticaret ve yolcu gemileri ile inmesi belki normal karşılanabilir. Savaş gemileriyle inmesi ise; hayra ve iyi niyete alamet değildir. Uçaklarını Suriye'ye gönderirken; kendi hava sahamızda bizim uçaklarımızı taciz etmesi ise; tecavüz sayılır. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz NAYO ittifakı; olanları görmezden geldi. Putin iyi niyetli ise; o kanlı diktatörün zulmünden kaçarak bütün büyük kentlerimize sığınan zavallı Suriyelilere el uzatmalıydı. Biz bile cılız ekonomimizle Suriye'den kaçanları besleyip barındırırken; hiçbir dış güçten ve dünyanın en zengin ülkelerinden olsun; destek ve yardım göremedik. Şimdi onlardan bir kısmı, Avrupa'nın kapılarından kaçak-maçak geçerek Almanya ve Fransa'nın bile problemi oldular.
Bizim yöneticilerden bazıları ise; başlangıçta "ESAT KARDEŞİM" diye kucaklaştıkları Suriye'nin diktatörüyle, şimdi düşman oldular. Kadere bak!
*Ülkemizde yüz binlerce kaçak Suriyeli beslenip barındırıldı; sayıları gittikçe de kabarıyor. Zaten çok zayıf olan ekonomimizin gördüğü yüz milyonlarca dolar zararı; bir şekilde ödettirmemiz şarttır.
*Uluslar arası mahkemede dava açarak; bu zararları Suriye diktatöründen veya başka sorumlulardan alabilmeliyiz.
*Yoksa; tarihte bizim olan ve halklarının çoğu da bizden olan Halep, Hama ve Humus'u geri alacak bir adım mı atmakta haklı oluruz.
*Suriye halkına yapılan eziyetlerin; 1-Halep ve diğer şehirlerin bizzat Suriye diktatörü tarafından varil bombalarıyla tahrip edilmesinin ve halklarının ülkemize dolmasından dolayı uğradığımız zararları ödettirmenin savaşsız bir yolu bulunabilmesi gerekiyor.
2-Sakın Rusya bizim böyle bir hak arayışına girmemizi engellemek için; Suriye'ye kadar sarkmış olmasın!?
TÜRKİYE'NİN GÜCÜ VE ULUSLARASI ETKİNLİĞİ; SURİYEDEKİ GİBİ, HALKINI EZEN BİR DİKTATÖRLÜKLE KARŞILAŞTIRIŞAMAYACAK KADAR YÜKSEKTEDİR.
SAKİN DURUYORSAK, GÜÇSÜZ OLDUĞUMUZ SANILMASIN! Harekete geçmeyişimiz; BARIŞ ORTAMINA OLAN SEVGİMİZ VE SAYGIMIZDANDIR.