Akşehir’de hemen her şehirde olduğu gibi tarihi yapıtlar yenileniyor, bu biraz eksik oldu; Yeniden yapılıyor.
İlk olarak Seydi Mahmut Hayrani katliamını yaptılar. Bahçeyi hamam mermeriyle döşeyip doğal görüntüyü yok ettiler.
Sonra saçma sapan sokak güzelleştirme geldi eski Akşehir Evlerinin dış cepheleri ve çatının görünen tarafı orjinaliyle hiç ilgisi olmayan biçimde düzenlenip boyandı. Aynı bir tiyatro dekoru gibi. Önü makyaj güzeli arkası kepazelik. Yaşam alanını olduğu gibi bıraktılar.
Sonra arastamız arzı endam etti doğrusu bu bölüm mekanla beraber yenilendiği için verimli ve güzel oldu ama aradaki işyerlerini çalıştıranlar eksik kalan yağmurdan kardan ve güneşten korunma işini evlerinden getirdikleri eski çarşaflarla! İdare edince yeniden kötü manzara oluştu.
Taş medreseyi anlattım artık orayı fazla karıştırmayalım. Sıraya İmaret camii girdi. Alışık olduğumuz iç mekan motifleri silinip başka işler yapılmış ama yinede çok güzel olmuş. Lakin ülke yönetiminin ağaç katliamı anlayışı sanki burada, bahçedeki muhteşem çınar ağacımda belirmiş. İlk etapta bu doğal tarih eseri köklenmiştir.
Arada bir kaç mescit eski halleri çok perişan olduğu için bugün çekici durumdadır..
Ve şimdi sıra Nasreddin Hoca Türbesine geldi. Çalışma başlanmış etrafı paravanla çevrelenmiştir.
Ben şahsen şu an için relöve planı nedir bilmiyorum. Türbenin yakın tarih içindeki değişimini anımsayınca 1902den önceki fotoğrafları inceleyince, şimdi birisinin kalkıp dışarıdaki 12 direği yuardaki kubbeyi falan kaldırabileceğinden korkuyorum.
Şu ana kadar kamuoyunu bilgilendiren bir açıklamada yapılmadı.
Şimdi çok net biçimde uyarıyorum. Sakın temel özelliklerini bozmayın. Milletin aklındaki temel çizgileri kaldırmayın. Bu mekan öbürlerine benzemez. Aklınızı başınıza alın vallahi şu yukarıdaki parmağı gözünüze sokarım.
Not: Başımıza bela olan 2020den kurtulduğumuz için yaşamımda ilk kez yeni yıl kutlaması yapacağım. Gelen yılın gideni aratmamasını dilerim.
Değerli okurlarım yeni yılınız kutlu olsun.