Parlamentomuzda, Fransa, İngiltere, Almanya vs… dostluk grupları var. Fakat Yunanistan dostluk grubu yok! Suriye, İran, İsrail, Irak, Bulgaristan ve benzeri ülkelerin ve özellikle bitişik ve problemli olduğumuz devletlerin parlamentolarıyla dostluk grubu oluşturulmamış. Dünya gündemini oluşturan ve yön veren ülkelerle ilişkilerimiz; zaten mecburi ve doğal olarak sıkıdır ve fazladır. Büyük devletlerle ticaretimiz de fazla, ilişkimiz de! Oysa komşularımızla ve özellikle tarihten gelen veya sonradan yaratılan problemler yüzünden arızalı olduklarımızla dostluğumuz, daha önemli!
Değerli milletvekillerinden; tüm komşumuz olan ülkelerin parlamenterleriyle daha sıkı ilişkiler kurmalarını dilemekteyim. Belki ilgili memurlar ve yetkililer tarafından gerçekleştirilemeyen komşularla dostluk; parlamenterlerin çabalarıyla gerçekleşir. Barışıklıklar, ticaret ve başka yararlar getirir.
***
BELEDİYELER, DEVLET HALİNE GETİRİLEMEZ!
Yapılmak istenen değişiklikler, yönetim şeklini değiştirmeye ve yerel yönetimleri ayrı devletler haline getirecek bir amaca doğru yönelmektedir. Böyle bir şeyi eskiden beri ısrarla isteyen sömürgrciler, ilk adım olarak yönetim şeklimizi federasyona dönüştürme amacı taşımaktaydılar. Sonra o devletçikleri çatıştırıp daha küçük ve yoksul dilimlere bölecekler. Türkiye Cumhuriyeti, değişik devletlerin birleşip ortaklık kurmasıyla oluşmadı! ABD iç savaşta birbiriyle harp eden, on adetten fazla devletin; uzun zaman sonra birleşmesiyle kuruldu. Biz ise üç kıtada geniş toprakları olan imparatorluğumuzun; düşman ülkeler tarafından istila ve işgal edilmesi sonucu; canlarımız pahasına kurtarabildiğimiz, eskisine göre çok daha küçük anavatanımızla yetinerek, burada bir üniter devlet kurduk. İstiklal Marşımız da, şanlı bayrağımızla birlikte yurdumuzun ve devletimizin bütünlüğünü ve bölünmezliğini haykırmaktadır. Büyük imparatorluğumuzu yağmalayan güçler, bizim yeniden can kazanıp ayakta kalmamızı hazmedemedikleri için; içimizde onlarca ve hatta daha fazla isyanlar çıkardılar. Bizi bölebilmek için bazı vatandaşlarımızı kandırdılar, satın aldılar. Bu yolla çıkardıkları isyanlar ve kalkışmalar da sonuç vermeyince; federasyonlara bölerek öylece yutmanın planlarını bazı kulaklara üflediler. O kötü yolu övdüler. Bu tuzaklara düşmeyelim, Yurdumuzu küçük dilimlere bölmek isteyenleri sevindirmeyelim.
***
KAÇAKÇILIK SUÇTUR
Örgütlü olarak ve sürekli yapılıyorsa; daha büyük ve tehlikeli bir suçtur. Çok seyrek çıktığı yurt dışından gelirken; bavulunda beyan edilmesi gereken bir malı bildirmeyip geçerken yakalanırsa; belki hoş görülebilir. Fakat her biri sekizer katır yükü kaçak sigarayı getiren elli kişilik bir grup ; “Dur!” ihtarına uymayıp, üstelik ateş ederek görevini yapan masum görevlileri öldürmüş veya yara yaralamışlarsa; çok ağır bir suçtur. Gece yarısında otuz-kırk kişilik gruplarla her katır için suç örgütlerine yüzer dolar haraç ödeyip; içinde çeşitli suçluların bulunduğu elli kişilik gruplar, ihtara uymayıp durmuyorsa! İnatla kontrolden kaçmaya ve suçu tamamlamaya azmetmişse; bunların zorla durdurulması ve suçların engellenmesi için; her önlemin alınması ve tümüyle imha edilmeleri bile legaldir. Hukukidir.
Maksatları yalnızca kaçakçılık mıydı? Yoksa aranan bazı suçluları kaçakçıymış gibi göstererek yakalanmadan geçmelerini sağlamak mıydı? Büyük bir ihtimalle, ikinci amaç daha ağır basıyordu.
CAN TEBRİZE YAZIK OLDU- 6,5 şiddetinde üst üste iki deprem çok ağır! Ölü sayısı pek fazla! Onlar hem bitişiğimizdeler, hem de kardeşlerimizdir. İşte oraya yardımları yağdırmalıyız! Urumiye gölündeki değişikliğin depreme bir etkisi var mı bilemem. Ah Güney Azerbaycan... Vah güney Azerbaycan! İki-üç yıldır, İran’la aramıza giren soğukluğu da tatlıya bağlamak şart! nazifkurucu@hotmail.com www.nazifkurucu.com.tr