Figen Türkmen; çevresi tarafından da rahatlıkla gözlemlenebilen hamaratlığını, bir nevi Anne Mutfağı olmasını istediği işine de yansıtınca Akşehir, Hamarat Abla adıyla Selçuk Mahallesi Kasap Sokak'ta hizmet verdiği temiz ve şirin bir mekan kazanmış. Söz hamaratlıktan ve işini sevmekten açılınca, Gazi Mahallesi muhtar adayı olduğu dönemde yaşadıklarını aktaran Türkmen, aday olmaktaki amacını şöyle özetliyor:

“Amacım siyaset yapmak değil, başta kadınlar olmak üzere mahalleliye yeni fikirler sunarak fırsatlar yaratmak ve böylece maddi manevi destek olmaktı. Durumdan vazife çıkarmak gibi bir yaklaşımım olduğundan, yapacağım işlerle insanlara hizmet etmek istedim. İstanbul Nişantaşı’nda gezdiğim bir pazarda gördüğüm, kendi üretip kendi satan kadınlardan etkilenmiş ve mahalledeki kadınlar için de böyle bir başlangıç yapmayı hedeflemiştim.”

Muhtarlıkta olmasa da bu bakış açısıyla yürüttüğü işinde, evde aile üyelerine yemek yapar gibi hareket eden ve her gün değişen seçeneklerle tabldot hizmeti de veren Figen Türkmen; ekonomik koşullar zorlasa da makul fiyatlarda tutmaya çalıştığı özel lezzetleri ve organik ürünleriyle, oturmuş bir müşteri portföyüne sahip. Dört yıldır Adsız’da kendi bahçesinde yetiştirdiği organik ürünleri, tarhana, kurutma ve özel sosları ile yaz hazırlıklarında hemşehrilerinden gördüğü rağbetten memnun. Süt ve çıtır balkabağı reçelleri gibi orijinal lezzetlerle damaklara hitap ettiği gibi özellikle pandemi döneminde kozalak şurubunun da büyük talep gördüğünü söylüyor.

Akşehir mutfağının Zülbiye’sinden Ege mutfağının zeytinyağlılarına, lahana ve yaprak sarmadan içli köfte ve el açması mantıya kadar geniş bir yelpazede iddialı olan Hamarat Abla; pasta, börek ve kurabiye çeşitleri de eklenince kadın günleri, özel günler, cenaze yemekleri gibi etkinliklerde aldığı özel siparişlerle aranan marka olmuş.

Kadın isterse her şeyi yapabilir

Kadınların hayata katılmalarının ve üretim yapmalarının, aileleri ve yaşadıkları toplum kadar kendileri için de oldukça önemli olduğunu belirten Hamarat Abla Figen Türkmen; “Aptal ve mutlu bir kadın olacağıma, mutsuz ama akıllı bir kadın olmayı yeğlerim” derken, bu görüşünün temelinde yatan şeyin çalışkanlık olduğunu ısrarla vurguluyor ve diğer kadınlara öncelikle bu yönüyle örnek olmayı istediğinin altını çiziyor.