Sivil Toplum Kuruluşları; toplumun bilinçlendirilmesi ve temel hakların korunmasında büyük rol oynar. O halde, bir ticaret odası ya da sanayi odası başkanı; ülke yararına olduğuna inandığı görüşlerini, ‘İktidar Ne Der’ ya da ‘Halk Yanlış Anlar’ demeden, fırsat buldukça açıklayarak sorumluluğunu yerine getirmelidir. Yani popülist olmamalı ama diğer taraftan da, siyaset yapmayacağım diye ‘Etliye Sütlüye Karışmadan’ oturmamalıdır.

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Oda Başkanları’na örnek olabilecek açıklamalarıyla dikkat çekiyor.

Ankara Sanayi Odası koordinatörlüğünde kurulan Nükleer Sanayii Kümelenmesi (NÜKSAK) açılış konuşmasında; en ekonomik elektrik üretiminin nükleer santrallerde yapılabildiğini, bunların sıfır emisyonu olan en çevreci yatırımlar olduğunu söylerken,  çevrecilerden gelecek tepkiden çekinmeden, doğruluğuna inandığı bilimsel gerçekleri paylaştı.

Geçtiğimiz hafta,  Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u ziyaretinde, şehirleşme konusunda yapılan hatalara dikkat çekip, doğru planlama ve şehircilik anlayışında yenilik yapılması gerektiğini  söylerken,  ‘İktidar Ne Der’  demeden uyarı ve tavsiye görevini yerine getirdi. Organize Sanayi Bölgeleri’nin planlı bir şekilde oluşturulması gerektiğini, atıkların bertaraf edilmesi için yeterli kapasite olmadığını ve bu konunun teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bir gazeteye yaptığı son açıklamasında ise; şirketlerin çoğunun Türk Ticaret Kanunu’na göre BATIK durumda olduğunu söyledi.  Türkiye’nin finansmana ihtiyacı olduğunu ve cari açığın düşürülmesi gerektiğini hatırlatan Özdebir;  ‘’Türkiye topyekun bir saldırının altında. Öte yandan, dünyanın en büyük bağışçı ülkelerinden birisiyiz. Maliyeti büyük ölçüde dövize bağlı olan inşaat sektörü yerine imalat sektörüne yönelmeli; çok çalışmalı, üretim yapmalı, lüks tüketime son vermeliyiz.’’dedi.

Açıklamalarının dikkatle takip edilmesi ve örnek alınması gerektiğini düşünmekte haksız mıyım?