Akşehir’e bağlı Ökes (Yaylabelen) köyünde 15. yüzyılda dokuz erkeğin olduğu beş aile vardı. Yine bu köyde Hasan Paşa Zaviyesi adlı bir dini kurum bulunmaktaydı.
1466 Tarihli Akşehir Mufassal Defteri kayıtlarına göre: 
Bu köyde 9 erkek kişi bulunmaktaydı.  Bu tarihte Karye-i Ökes olarak bilinen Yaylabelen köyünün vergilerini yönetici ve bekçi olarak görev yapan meşhur Delü Hamza toplayarak devlete ödüyordu. 1466 yılı kayıtlarına göre Ökes Köyü’nde yaşayan ailelerin reisleri şunlardı:
1-Alaeddin: Ailesinin tarımda koşum gücü için tek bir öküze sahip olunan toprakları vardı ve yarı çiftçi vergisi veriyordu. Yani yaklaşık 18 akçe vergi ödüyordu.
2-Körpe oğlu Mahmud: Ailesinin tarımda koşum gücü için tek bir öküze sahip olunan toprakları vardı ve yarı çiftçi vergisi veriyordu.
3-Hüseyin: Ailesinin tarımda koşum gücü için tek bir öküze sahip olunan toprakları vardı ve yarı çiftçi vergisi veriyordu.
4-İne Hoca: Ailesinin tarımda koşum gücü için tek bir öküze sahip olunan toprakları vardı ve yarı çiftçi vergisi veriyordu. Dini konularda kendini yetiştirmiştir. 
5-Hacı  Mağden: Tarımda koşum gücü için tek bir öküze sahip olunan toprakları vardı ve yarı çiftçi vergisi veriyordu. Yani yaklaşık 18 akçe vergi ödüyordu. Kutsal toprakları ziyaret ederek hacı olmuştur.
Toplam 2.5 haneden yekun olarak 90 Akçe alınmaktaydı. 1466 yılında önceden düşünülmeyen masrafları karşılık olmak üzere tevzi defterleri ile 50 akçe tahsil edildi. 
Buğday vergisi olarak 4 müdd ( bir müdd, iki avuç dolusuna eşit idi) alınan vergi 180 akçe idi. Ökes Köyünün zirai mahsullerinden 3 müdd’den alınan vergi 87,5 akçe kadardı. 
  Yönetici ve bekçi olarak görev yapan meşhur Delü Hamza elde ettiği toprak ürünlerinden ek vergi olarak 1 müdd karşılığında 40 akçe vermekteydi. Yine onun yardimcısı elde ettiği toprak ürünlerinden 3.5 müdd karşılığında 20 akçe vergi ödüyordu. Ayrıca köyde bol miktarda olan Ceviz ağaçlarından 130 akçe vergi alınıyordu.
Bütün bunlar toplandığında yekûn olarak 17.369 akçe tutmaktaydı.
Bu devirlerde köyde Hasan Paşa  Zaviyesi adlı bir tekke kurulmuştu. Ne yazık ki günümüze kadar binası gelememiştir. Bu zaviyenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir “Hasan Paşa Zaviyesi Vakfı” kurulmuştu.
1476 yılı kayıtlarına göre
“Mehdi’nin tasarrufunda olan Akşehir’e bağlı Öksüz Köyünde Hasan  Paşa Zaviyesi Vakfı 
Bu köyün sınırında bir çiftlik miktarı arazi içinde 20 ceviz ağacı var.”
1483 kaydı da ise:
Eski Vakıf Defterine Uygun Olarak Akşehir’e bağlı Ökes Köyü’ndeki Hasan Paşa Zaviyesi Vakfı tasarruf edeni Muhammedi olarak yazılmıştı.
Yukarıda adı yazılı köyün sınırındaki bir çiftlik yerdeki arazi ve içindeki yirmi ceviz ağacı senelik:200”
1500, 1524 ve 1584 yıllarına ait kayıtlarda zaviyenin gelirlerinde bir değişiklik olmayıp 200 akçe olarak kaydedilmiştir.
  Bu defterlerin kayıtlarına göre Hasan Paşa Zaviye Vakfının tasarruf edeni önce Mehdi sonra ise Muhammet idi.  Vakfın en büyük gelir kaynağı Ceviz ağaçları idi.
1908 yılına ait arşivde yer alan bir belgede; Hasan Paşa Zaviyesinin tamirinden bahsedilmektedir.  Zaviyenin kapı ve minaresi ile iç ve dış kısımları inşa ettirilerek, yeni nizarnname hükümlerine göre tedrisatın devam ettirilmesi planlanmıştı. Fakat yapılan gözlem ve teftiş sonrasında Zaviyeye ait taşların başka inşaatlarda kullanıldığı anlaşılmıştır.
Günümüzde bazı Yaylabelen köylülerinin binasının yerini gösterebildiği Hasan Paşa Zaviyesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yıkılıp gitmiştir.
Kaynaklar: 1-Osmanlıca- Türkçe sözlük,
2- Erdoğru, Mehmet Akif (2015) 1466 tarihli Akşehir Mufassal Defteri (Metin ve İnceleme)  Ankara: Türk Tarih Kurumu.