“ Cumhuriyet’in yetiştirdiği kıymetli emekli öğretmenlerden Zehra Erdoğan’a ithafımdır”

Milli Mücadele’nin çocuk kahramanlarından Nezahat onbaşının yolu da Akşehir ile kesişmiş idi. Milli Mücadele’de göstermiş olduğu kahramanlıklar neticesinde onbaşı rütbesi ile taltif edilen Nezahat onbaşının göstermiş olduğu kahramanlıklar, Türk’ün ölüm kalım mücadelesinde çocukların ve kadınlarında savaş içerisinde ve vatanın kurtuluşunda ne denli aktif rol aldıklarının bir vesikasıdır.

NEZAHAT ONBAŞI KİMDİR?

Nezahat Onbaşı (Nezahat Baysel), 1909 yılında Erzurum’da doğdu. Henüz 8 yaşındayken annesi Hidayet Hanım verem hastalığına yakalandı ve vefat etti. Çanakkale Cephesi 70. Alay Komutanı olan babası Hâfız Hâlid Bey, küçük Nezahat’ı bırakacak kimsesi olmadığı için yanında cepheye götürdü ve böylece ilk defa Çanakkale’de savaş ortamını yaşadı. Alayın İzmit’e nakledilmesinin ardından at binme talimlerine katıldı, silah kullanmayı öğrendi. Cephede doğrudan çarpışmalara girdi ve daha 12 yaşında kendisine “onbaşı” rütbesi verildi. Halit Bey, komutasındaki 70. Alay ile birlikte Anadolu’da Milli Mücadele’ye katılma kararı almıştı. Alayı, Kuvayı Milliye bölgesine kaçırıp Mustafa Kemal’in saflarına katıldı. Babasının yanında, Geyve, Sakarya, Gediz, Birinci İnönü, İkinci İnönü savaşları ile Konya İsyanı’nda görev alan Nezahat Onbaşı 1920 yılında ilk kez asker elbisesi giydi. Cephede Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Çerkes Ethem ile tanıştı. İsmet Paşa, Nezahat Onbaşı’ya “kurmay” unvanı verdi. (Bu unvan Akşehir’de verilmiştir.) Nezahat Onbaşı’nın kahramanlıkları, Kurtuluş Savaşı devam ederken TBMM’de gündeme geldi. Bursa milletvekili Emin Bey ilk istiklal madalyasının Nezahat Onbaşı’ya verilmesini, İzmit milletvekili Hamdi Namık Bey çeyiz verilmesini ve Tunalı Hilmi Bey paşalık unvanı verilmesini önerdi. Mecliste kabul edilmesine rağmen bu öneriler savaş ortamı nedeniyle unutuldu, hayata geçirilemedi. Milli Mücadelenin sonuna kadar babasıyla birlikte cephede yer almış, çatışmalara girmiştir. Geyve Savaşı, Konya İsyanı, I. ve II. İnönü Savaşları ile Sakarya ve Gediz muharebelerine katılmıştır. Savaştan sonra babası ile birlikte İstanbul’a yerleşti ve Kumkapı’da açılan Jan Dark Enstitüsü’ne girdi. 1931 yılında, daha sonradan Atatürk’ün yaveri olan Yüzbaşı Rıfat ile evlendi. 24 Eylül 1994 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

NEZAHAT ONBAŞI AKŞEHİR’E NEDEN GELDİ VE AKŞEHİR GÜNLERİ

Milli Mücadelenin çocuk kahramanlarından olan Nezahat Onbaşı, TRT kanalında katıldığı bir programda, Akşehir’e geliş öyküsünü şu şekilde anlatıyor; “Ben tüm harplere katıldım, sadece Başkomutanlık Meydan Muharebesine katılamadım. Buna da sebep Kemaleddin Sami Paşadır. Paşa babamı arayarak, efendim bu öyle bir savaş ki diyor ölüm kalım meselesi. Eğer kaybedersek bu çocuk ne olacak diyor. Babama Nezahat’ı kız kardeşimin yanına göndermek istiyorum diyor. Babam da gitmez paşam diyor. Kemaleddin Paşa ben onu kandırırım diyor. Kemaladdin Paşa bir gün sora da beni kolordu karargahına çağırttı ve dediği gibi oldu. Beni kız kardeşinin yanına Akşehir’e gönderdi. Akşehir’de iken Atatürk’ün karargahı bizim kaldığımız evin yanında idi, Atatürk her zaman çıkar dolaşırdı. Bir gün ben de çıktım ve beni gördü, bana neden sen buradasın kıtanda değilsin? Diye sordu. Ben de Atatürk’e, Kemaladdin Sami Paşanın beni Akşehir’e gönderdiğini ve çok üzgün olduğumu ondan gidemediğimi söyledim.”

Başkomutanlık Meydan Muharebesinin ağır şartları nedeni ile Kemaladdin Sami Paşanın küçük kız kardeşi Hayriye Akşehir’de konaklamakta idi. Nezahat onbaşı da bu muharebeye dayanamayacağı göz ününde bulundurularak Akşehir’e, paşanın kız kardeşi Hayriye’nin yanına gönderilmiş idi.

Nezahat Onbaşı, Kemaleddin Paşanın kız kardeşi ile birlikte günümüzde İsmet İnönü Endüstri Meslek Lisesi’nin bulunduğu alana kurulan ve çoğunlukla subayların konakladığı ev tipi barakalarda kalmışlardı.

İSMET PAŞA, NEZAHAT ONBAŞIYI AKŞEHİR’DE TALTİF EDİYOR.

Batı cephesi karargahının Akşehir’de olması sebebi ile Batı Cephesi komutanı İsmet İnönü Akşehir’e sık sık gelmekte ve burada konaklamakta idi. Nezahat Onbaşı ile Akşehir köylerinden birinde yapılan bir düğün merasimine de davetli olarak katılmışlardı. Onbaşının Akşehir’de İsmet İnönü ile ilk karşılaşması şu şekilde olmuştu.

Asker kıyafetleri içerisinde onbaşıyı ilk gördüğünde, yanındakilere kim bu küçük asker, niye bu kadar küçükleri askere alıyorsunuz? Diyerek yanındakileri fırçalar. Daha sonrasında onbaşının kulağındaki sarı küpeleri fark eder. Onbaşıya aç bakalım şapkanı der. Nezahat Onbaşı’nın saçlarını okşar, iltifat edip kim olduğunu ve parolayı sorar. Onbaşı Nezahat, Paşa’ya gülümser, ben Onbaşı Nezahat der. İnönü bu duruma şaşırıp, bundan sonra seni kurmay yaptım diyerek Nezahat Onbaşı’yı taltif eder. O günün akşamında Nezahat Onbaşı karargah binasının bahçesinde bulunan asma yapraklarını toplayarak, İsmet Paşaya yaprak dolması sarar ve ikram eder.

Kaynakçalar: TRT arşivleri, İstiklal Savaşı Gazisi Onbaşı Nezahat, Kuvayi Milliye Ruhu, Samet Ağaoğlu
Sözlü kaynak; Araştırmacı- Yazar Mehmet Koç, Dr.Nuri Köksal