Hacı İbrahim Fakih, Nasreddin Hoca Vakfı kayıtlarına göre vakfın bir yöneticisidir. Bu alim kişi Nasreddin Hoca Medresesi müderrisi, Akşehir Hacı Ramazan Şirvani Mescidi ve daha sonra Hasanek Köyü Mescidi imamı idi.

            Hacı İbrahim Fakih hakkında vakıf kayıtlarında şu bilgiler verilmektedir:

            Fatih’in Karamanlı Beyliğini ortadan kaldırdıktan sonra 1476 tarihinde yaptırdığı emlak ve vakıf tespiti kayıtlarında Nasreddin Hoca’nın Türbe ve Medresesinin kaydı şöyledir:

            “Vakıf Mevlana Nasreddin Rahmet-Allahü aleyha rahmete vasi’a mübareke harabe mütevece ve medresesi içün vazı’a olunan yerlere Hacı İbrahim nam kimesne mutasarrıf.33,

            Bahçe-i Tur Ali: dönüm.10,

            Bağ Hacı Nebi*:10,

            Bağ Musa oğlu 10,

            Zemin medrese. Derdest birader Yakup lenk:3”

            Burada günümüz Türkçesi ile “Mevlana Nasreddin (Allah(C.C.)’ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun) Vakfı; öldükten sonra yerine getirilmesini söylediği harabeye doğru giden mübarek yer ve medresesi için ayrılan yerlere Hacı İbrahim adlı kişi tasarruf etmektir. Toplam 33 akçe.”

            Bir eserin yaşayabilmesi için kurulan vakıflarda vakıf kurucusu vakfın tasarruf edenini yani mutasarrıfı belirler ve vakıf kaydına yazdırır. Mutasarrıf vakfın kurucusunun soyundan(evlatlarından) biri olabildiği gibi görevli birisi de (İmam, müezzin, müderris) olabilir. Nasreddin Hoca Vakfı’nı tasarruf eden Hacı İbrahim, Nasreddin Hoca evlatlarından biri olabileceği gibi onun medresesinde görevli bir müderris de olabilir. 1476 yılında Hacı İbrahim vakfa ait olan 33 akçeyi tasarruf ederek vakıf için harcıyordu.  O devirde Akşehir’de Nasreddin Hoca’ya ait bir medrese ve yıkılmaya yüz tutmuş türbesi mevcuttu.

              “Murat Çelebi Defteri: 1483 Yılında Karaman Vilayetinde Vakıflar” adlı defterde Mevlana Nasreddin Medresesi Vakfı ikinci kez geçmektedir. Buna göre;

“Eski deftere göre yukarıda adı geçen mescidi (Hacı Ramazan Şirvani Mescidi) soyundan gelenlerin yönettiği vakfına bağlanan Mevlana Nasreddin (Allah(C.C.)’ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun) Medresesi Vakfı

Etrafı hendekle kazınmış Tur Ali’nin meyve ve sebze bahçesi senelik:10 akçe

Hacı Piri üzüm bağı senelik 10 akçe

Musa oğlu  üzüm bağı senelik 10 akçe

Yukarıda adı verilen Topal Yakup’un elinde tuttuğu medrese arazisi senelik:3 akçe” şeklindedir.

            Mevlana Nasreddin Vakfı’nın bağlı olduğu Hacı Ramazan-İ Şirvani Mescidi Vakfı’nın kaydında ise:  Hacı İbrahim Kendi (!) Oğlu İmam Mehmet’in İmamlık Ettiği Hacı Ramazan-İ Şirvani Mescidi Vakfı” yazılıdır. Bu mescit Akşehir, Karamanlı hâkimiyetinde iken Şirvanlı Hacı Ramazan tarafından yaptırılmıştır. Bu mescidin giderleri için bir vakıf kurulmuştu. 1483 yılındaki kayıtlara göre vakfın tasarruflarını alan Hacı İbrahim Kendi oğlu Mehmet aynı zamanda mescidin imamlığını yapmaktaydı. Hacı İbrahim’in 1476’dan yedi yıl sonra Akşehir merkezinde bulunan Hacı Ramazan-İ Şirvani Mescidi imamlığını oğlu Mehmet’e bıraktığını görüyoruz. Hacı İbrahim,  mukaddes beldelere giderek hac farizasını yerine getirmişti. Bu kayıtta adı Hacı İbrahim Kendi(!) şeklinde yazılırken Kendi(!)’nin ne anlama geldiği araştırmacılar tarafından anlaşılamamıştır. Büyük bir olasılıkla diğer Hacı İbrahim’lerden ayrılmak için kullanılan bir takma ad idi. Kaynaklarda bu devirde halk arasında lakapların yaygın olduğunu öğreniyoruz.

            1466 tarihli AKŞEHİR Mufassal Defteri’ne göre: Mahalle-i Bezir Hane tabi-i Akşehir’de Hacı İbrahim Fakih İmam” şeklinde kayıt vardır.

             18. yüzyıl sonlarında Çay Mahallesi’ne katılan Bezirhane Mahallesi içerisinde Hacı Ramazan Şirvani Mescidi yer alıyordu. Bu mescidin imamlığını yapan Hacı İbrahim daha sonraki yıllarda bu görevi oğlu Mehmet’e devretmişti. Bu kayıtta Hacı İbrahim, Fakih olarak gösterilmektedir. Fakih, Fıkıh yani İslam hukuku alanında kendini yetiştirmiş derin bir İslam alimi demektir.

            Yine aynı kaynakta: Karye-i Hasenek tabi-i Akşehir’de Hacı İbrahim Fakih İmam nim ç.” şeklinde kayıt vardır. Buradaki “nim ç.” ibaresi bu kişinin tarımda koşum gücü için tek bir öküze sahip olunan toprakları vardı ve yarı çiftçi vergisi veriyordu demektir. Kimi zaman Akşehir merkezdeki Hacı Ramazan Şirvani Mescidinde diğer zamanlarda yarım çiftliği olan Akşehir’e bağlı Hasenek köyünde imamlık yapan Hacı İbrahim Fakih sonraki yıllarda Hacı Ramazan Şirvani Mescidi imamlığını oğluna bırakmış ve tamamen Hasanek Köyünün mescidinde imamlık yapmıştır.