Osmanlıların Akşehir’i almasıyla yaptırdığı vakıf kayıtlarında Mevlana Nasreddin Vakfı’na ait arazileri işletenlerden biri olan Yakup, Karamanoğlu döneminde Akşehir’de doğmuştu. Farsça topal, aksak anlamına gelen –Lenk ekini alarak Yakup-Lenk olarak tanınmıştır. O devirde sıkça kullanılan lakaplar aynı isimde olanları birbirinden ayırt etmeye yarıyordu. Hatta “Yiğit lakabı ile anılır” sözü dilimize yerleşmişti.

            1400’lü yılların sonu ve 1500’lü yılların başında Akşehir’de yaşayan Yakuplenk hakkında kaynaklarda şu bilgiler mevcuttur:

            1466 tarihli AKŞEHİR Mufassal Defteri’ne göre: Mahalle-i Bezir Hane’de  Bahşayış veled-i Musa; oğlu Yakup” şeklinde kayıt vardır. Bu kayıttan yola çıkarsak 15.Yüzyılda Akşehir’de bulunan mahallelerden biri de Bezir Hane Mahallesi idi. Bu mahalle daha sonraki yıllarda Çay Mahallesine katılmıştı.  İşte bu mahallede yaşayan Yakup’un dedesinin adı Musa, babasının adı ise Bahşayış idi.

            Bir diğer kayıt ise; 1476 tarihinde yapılan Akşehir’deki emlak ve vakıf tespiti  bulunan 556 nolu defterdir. Bu kayıtlarda Nasreddin Hoca’nın Türbe ve Medresesinin kaydı şöyledir:

            “Vakıf Mevlana Nasreddin Rahmet-Allahü aleyha rahmete vasi’a mübareke harabe mütevece ve medresesi içün vazı’a olunan yerlere Hacı İbrahim nam kimesne mutasarrıf.33,

Bahçe-i Tur Ali: dönüm.10,

Bağ Hacı Nebi*:10,

 Bağ Musa oğlu 10,

Zemin medrese. Derdest birader Yakup lenk:3”

            Burada “Zemin medrese. Derdest birader Yakup lenk:3” şeklinde kayıt altına alınırken bize şu bilgileri vermektedir. Ayağı topal olduğu için Yakup-Lenk olarak tanınan bu kişinin bir biraderi yani kardeşi vardır. Bu kişi de Hacı Nebi’dir. Yakuplenk’in elinde tuttuğu yer Nasreddin Hoca Medresesinin arazisidir. Anlaşılan medrese yıkılmış arazisi başka amaçlarla kullanılmaktadır.

            Üçüncü kaynak ise; “Murat Çelebi Defteri: 1483 Yılında Karaman Vilayetinde Vakıflar” adlı defterde  Mevlana Nasreddin Medresesi Vakfı ikinci kez geçmektedir. Buna göre;

            “Eski deftere göre yukarıda adı geçen mescidi (Hacı Ramazan Şirvani Mescidi) soyundan gelenlerin yönettiği vakfına bağlanan Mevlana Nasreddin (Allah(C.C.)’ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun) Medresesi Vakfı

Etrafı hendekle kazınmış Tur Ali’nin meyve ve sebze bahçesi senelik:10 akçe

Hacı Piri üzüm bağı senelik 10 akçe

Musa oğlu  üzüm bağı senelik 10 akçe

Yukarıda adı verilen Topal Yakup’un elinde tuttuğu medrese arazisi senelik:3 akçe” şeklindedir.

            Burada ikinci kaynakta verilen bilgiler teyit edilirken Yakuplenk tarafından Nasreddin Hoca Vakfı’na yıllık 3 akçe ödeme yapılıyordu. Medrese harap olduğu için bu ödeme vakıf üzerinden Hacı Ramazan Şirvani Mescidi’ne gönderiliyordu.

            Bahşayiş’in oğullarından biri olan Yakup, Nasreddin Hoca’nın gerçek mirasçılarından biri idi.