Çocukluğumdan bu yana hep derdim ki; Sultandağı-Afyon hattında sıcak su var, Ilgın’da da var; Akşehir’de de mutlaka olmalı. Neden araştırılmaz, neden buralara kuyular vurulmaz, diye. Nihayet bu düşüm, bu hayalim gerçek oldu ve geçtiğimiz günlerde müjdeli haber geldi.

Gözpınarı köyümüzde MTA tarafından açılan kuyularda yaklaşık 2200 metrede sıcak suya rastlandı.  MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer’in de katıldığı bir törenle çıkarılan bu su, bizlerle buluştu. 2200 metrede bulunan sıcak suyun taban ölçümleri suyun derece sıcaklığı 103 derece ve bulunan jeotermal su yukarı kısma 63 derece sıcaklıkla çıkmakta.  Suyun debisi ise saniyede 30 litre olarak belirlendi. Su debisinin saniyede 15 litresi artezyenden kendiliğinde çıkmakta. Kendiliğinden çıkan suyun kokusu itibari ile kükürtlü olduğu belirtildi.  MTA yetkililerinin verdiği bilgilere göre bu su, Konya civarında çıkan jeotermal sular arasında en yüksek sıcaklık ve debiye sahip.

Bu kuyudan elde edilen jeotermal akışkan ile; günlük 1000 l/gün-kişi tüketim baz alındığında, 4000 yatak kapasiteli tesislerin ihtiyacı karşılanabilecektir.  Isıtmada değerlendirilmek istendiğinde, 5,33MWt ısı elde edilecek veya 17.000 m2 sera ısıtılabilecektir. Ayrıca söz  konusu jeotermal alanda ilave kuyular açılarak sahanın kapasitesi arttırılabileceği bilgisi de Genel Müdürlük tarafından bildirilmiştir.

Şimdi, konu bu suyun nasıl değerlendirileceği. Benim bu konudaki acizhane düşüncem bu suyun iki şekilde değerlendirilmesi. Her şeyden önce buranın bir jeotermal turizm merkezi haline getirilmesi. Son yılların en popüler turizm çeşitlerinden olan jeotermal turizm ile Akşehir ve yöresi elbette çok şey kazanacaktır. Burası, gerek Gözpınarı halkı için, gerekse bölge halkı için istihdam sağlayabileceği gibi vatandaşlarımızın ekonomik kazanç sağlamasına da neden olabilecek türdedir. Üstelik yıllardan beri şehrimizin tanıtımı konusunda çektiğimiz sıkıntılar aşılacak ve Akşehir turizm açısından büyük bir ivme kazanacaktır. Üstelik de buraya bir de tatil köyü yapılırsa ve adının da Nasreddin Hoca Tatil Köyü olursa…

Diğer bir konu ise Akşehir’in ısınma problemi. Yıllardan beri hava kirliliğinden şikayet ettik durduk. Hatta, hava kirliliğini işsizlikten sonra Akşehir’in en büyük problemi olarak gördük, dillendirdik. Doğal gaz konusundaki girişimler maalesef sonuçsuz kaldı. Hep bir başka bahara ertelendi. Şimdi önümüze bir fırsat çıktı. Allah’ın verdiği bu nimet, pekala ısınma problemimizi dolayısıyla hava kirliliği sorununu n da çözümü olabilir. Çıkan bu sıcak su ile Akşehir pekala ısıtılabilir. Bunun örneklerini çok yakın komşumuz olan Afyon’da görmek mümkün.

İdarecilerimiz, yerel yöneticilerimiz ve girişimcilerimiz için bir fırsat doğdu. Akşehir bu güne kadar çok şey kaybetti. Bunu da kaybetmesin. Bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Yapılacak işler hem kolay, hem de elzemdir. Kurulacak Nasreddin Hoca Tatil Köyü ve ısıtma sistemiyle Akşehirli çok kazançlı çıkacaktır.

Yıllarca vilayet olmayı bekledik. Yıllarca Akşehir hep geriye gidiyor dedik. Bak son iki yıldır nüfus olarak da azalıyoruz. Neden? İşsizlik ve istihdamsızdık. Yapılacak iş belli; oturulup proje hazırlanacak, projeler hayata geçirilecek ve Akşehir kazanacak.

Hep dedim, diyorum; yerel yönetimlere talip olanlara… Akşehir’in şu hava kirliliği problemini ele alın, Akşehirlilere iş aş imkanı sağlayacak tesisiler kurun, Akşehir’i hak ettiği bir seviyeye taşıyın diye… Şimdi tam zamanı… Şimdi çalışma zamanı.