Sivrihisar’da göl de yoktur, balık da yoktur.

 

                Kayseri’de göl de yoktur, balık da yoktur.

 

                Nasreddin Hoca kesinlikle buralarda yaşamamış, ayrıca göstermelik evlerde de doğmamıştır.

 

          Bir de şu var ki Nasreddin Hoca ‘nın da hocası Seydi Mahmut Hayrani’nin türbesi de Akşehir’dedir.

 

                —İbrahim Hakkı KONYALI bu konuda yoğun araştırmayı yapanlardan birisidir. AKŞEHİR TARİHİ isimli eserinde (s.722) Nasreddin Hoca’nın HOCA PİR EBİ, HOCA CİHAN’ın çağdaşı olduğunu, onlarla beraber Hoca FAKİH’TEN (ölümü H 618, M 1221 ) ders okuduğunu yazar. Hoca FAKİH öldüğü zaman Nasreddin HOCA 13 (onüç) yaşındadır. O devrin siyasi ve idari ortamı düşünülerek henüz 10 yaşındaki bir çocuğun Sivrihisar’dan Hortu Köyü’nden kalkarak, Konya’da okuması mantık dışıdır. Ancak AKŞEHİR gibi Konya’nın kazası olan, ulaşım imkânı olan bir beldeden olması akla daha yatkındır. Buradan da anlaşılmaktadır ki Nasreddin Hoca Akşehir’de o zamanın yerleşim yeri olan Akşehir’de Çay Mahallesi’nde doğmuş ve buradan hareketle Konya’ya gitmiştir. Bunun başka bir izah tarzı yoktur.

 

                16. yüzyıl yazma eserlerinden: Taşlıcalı Yahya Beyin “Gencine-i Raz” Nev’i zade Atai’nin Sohbet-Ül Ekbar” Ehülhayr Rumi’nin “Saltuknamesi’nde, Lamii’nin “Letaifi Lamii” isimli eserlerdeki bazı fıkraları NASREDDİN HOCA’NIN AKŞEHİRLİ OLDUĞUNU GÖSTERİR. Tarafımdan tetkiki yapılan “Hikayet-i Nasreddin Hoca “isimli yazma eser Hoca hakkında bu eseririn ismine rastladım. Bu kitabın 21. sayfasında anlatılan 67. fıkra çok ilginçtir. Hoca’nın çocukluğuna rastlar. Şöyle ki : “Bir gün Hoca’nın evinde validesi irili ufaklı balık pişirmiş. Hoca kapının deliğinden bakarmış. Kadın kocasına der ki : “ Şimdi kande ise Hoca gelir. Gel biz büyük balıkları kerevet altına saklayalım, ufakları ortaya koyalım. Hoca gittikten sonra büyük balıkları yiyelim demiş. O mahalde Hoca içeri gire düşmüş. Ufak balıkları ortaya getirmişler. Hoca balığın birisini alıp kulağına götürmüş. Babası nişler sün demiş. Hoca babasına demiş ki bu balığa sordum ki: Hazret-i Yunus’u yutan balık nasıl bir balıktır. O da dedi ki: Ben bilmem, kerevitin altında benden büyükleri var, ondan sor dedi.“ demiş.

 

                Buradaki konuşma tarzına dikkatinizi çekmek isterim. Bu tarz konuşmalar Akşehir şivesidir. Bu şive de Nasreddin Hoca’nın Akşehir’de doğduğunun göstergesidir.

 

                SİVRİHİSAR’DA GÖLDE YOKTUR. BALIKTA YOKTUR. HOCA’NIN ÇOCUKLUĞUNU ANLATAN BU FIKRA ANCAK AKŞEHİRLE İLGİLİDİR. BU DA NASREDDİN HOCA’NIN AKŞEHİR’DE DOĞDUĞUNU VE AKŞEHİRLİ OLDUĞUNUN DELİLLERİDİR.

 

                —İzaha çalıştığım, 1200 lü yıllarda Akşehir’in merkezi durumunda bulunan –İmaret Hasan Paşa Camii, Cumhuriyet İlkokulu Civarı, o yüzyılın merkezi olmakla birlikte Nasreddin Hoca bu mahallede yani AKŞEHİR ÇAY MAHALLESİ’NDE doğduğunu kanıtlamaktadır.  

 

                Evliya Çelebi nin Seyahatname adlı eserinden derlenen bilgilerin yer aldığı "Arşiv vesikalarına göre Nasreddin Hoca" adlı yazıda Evliya Çelebi nin ."Akşehir ulema ve sulehası, ayan ve sipahisi libası fakire giyerler. Muhteşem adamları vardır. Cümle tüccar ehli hizmet, ehli sanat, garip dost adamlarıdır. Evvela şehrin canibi kulesi haricindeki hıyaben içre ulema–i din, simürgi ehli yakin elmevli Hazreti Eş Şeyh Hoca Nasreddin medfundur. Kendisi Akşehirlidir" sözleri de Nasreddin Hoca’nın Akşehir doğumlu ve Akşehirli olduğunu göstermektedir.

 

Son söz: Nasreddin Hoca ‘nın AKŞEHİRLİ OLDUĞUNU, AKŞEHİRDE DOĞDUĞUNU EVLİYA ÇELEBİ’DEN DAHA İYİ BİLECEK KİMSE VAR MIDIR?