Tüm ülke genelinde olduğu gibi, Akşehir’de de yaz Kur’an kursları 24 Haziran Pazartesi günü camilerde ve Kur’an Kurslarında başladı. Aileler çocuklarını yaş sınırı olmaksızın evlerinin yakınındaki camilere ya da Kur’an Kurslarına gönderip, hem Kur’an öğrenme, hem de dini ve ahlak bilgilerini öğrenmelerini sağlamak için bu kurslara kayıt yaptırdılar.
Ancak bu kurslar için yıllarca ihmal edilen bir kesim var ki, onlar engelli kardeşlerimizdir. Çok şükür ki, Akşehir Müftülüğü bu yıl bir adım atarak işitme engeli olan kardeşlerimizi bir camiye toplayarak onların Kur’an eğitimi almalarına imkân sağladı. Yaz kursları programı çerçevesinde engelli öğrencilere de eğitim verileceğinin müjdesi Akşehir için bir ilk ve takdire şayan bir durum. Buna öncülük eden, bu kursu veren ve bu konuda yardım elini uzatan herkesi tebrik ediyorum.
''Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir'' şeklindeki Hadis-i Şerif, tüm Müslümanların düsturu olmalıdır. Sadece engelli olmayanlara değil, engelli olan her bir Müslümana da Kur'an'ı öğrenecek ve öğretecek imkânları sağlamak, hepimizin birinci derecede görevi olmalıdır.
Kur’an öğrenimi ve öğretiminde engelli vatandaşlarımız yıllarca ihmal edildi. Hatta kimsenin aklına bile gelmedi. Oysa ki, O Allah kelamını öğrenmek için nice canlar içten içe yandı, hasret çekti. Allah razı olsun ki, o vatandaşlarımız için de nihayet az da olsa bir şeyler yapmanın zamanının geldiğini düşünenlerce adımlar atıldı ve yurdun çeşitli yörelerinde engelli bireylerimiz için de Kur’an öğretme kursları açılmaya başlandı. Çok ama çok ihmal edilen bu vatandaşlarımızın bu istekleri Akşehir’de de kısman karşılanmış oldu.
Biliyorsunuz ki, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Eğitim Her Engeli Aşar” ve “Evde Eğitim Hizmetleri” gibi projeleri var. Oldukça başarılı bir şekilde devam eden bu projeler, derhal yaygın eğitimde de yer almalı ve engelli ya da engelsiz bireyin öğrenme hakkı kendilerine iade edilmelidir. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere devletin ilgili her kademesi bir çalışma yapmalı ve engelli bireylere Kur’an öğrenimlerinde yardımcı olunmalıdır. Bu konuda yetiştirilmek üzere din görevlileri seminerlere ve hizmetiçi programlarına tabi tutulmalı ve öğrenilenler bu vatandaşlara aktarılmalıdır.
Kur’an öğrenme programlarına sadece işitme engelli bireyler değil, görme engelli bireyler de dahil edilmeli; hatta bedensel engelliler için ev programları ya da taşımalı sistem devreye sokulmalıdır.
Yüce Yaratan, engelli kardeşimize de diğerine de kaldıramayacağı bir yükü yüklemiyor. Bakın 'Yer yüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Çünkü gerçekte kafadaki gözlerde değil, göğüslerdeki kalplerdedir körlük' diyor Kur'an. İslam’ın bakışından baktığımızda böylesi bir güzellik var bizim dinimizde. Engelliye sahip çıkan, onu diğerinden ayrı tutmayan hatta onu daha ileride bir noktada tutan bir peygamberin ümmeti, bir Kur'an'ın imanlısıyız bizler. Bizim bu açıdan baktığımızda engelli kardeşlerimize dönük çalışmamıza daha büyük hassasiyetle sahip çıkma zorunluluğumuz var. Bu yüzden insanlar arasındaki engelli, engelsiz ayrımına gitmeden insanların ihtiyaçlarını gidermede herkesin mutlaka yapacağı bir iş vardır mutlaka.
Ne güzel söylemiş Allah Resulü: “Allah sizin suretlerinize ve servetlerinize bakmaz; ancak kalplerinize ve amellerinize bakar”