AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve yeni kurulan siyasi partilerin genel merkez yetkilileri ile il, ilçe teşkilatları sahaya inerek, vatandaşla temas etme yarışına girdiler.

AK Parti’nin tarihe geçen arka arkaya her seçimi kazanarak iktidarda kalma başarılarına, muhalefet partileri belki bu dönem son verebilir miyiz düşüncesiyle, 2023 seçimlerine şimdiden canhıraş hazırlanıyorlar.

Bazı partilerin sığ politika ve ötekileştirme söylemleri, maalesef siyaset kurumunu nezaketten ve seviyeli hitabetten uzaklaştırıyor. Siyasilerin sokak kabadayısı üsluplarıyla birbirlerine laf sokmaya çalışmaları, vatandaş arasında da siyaseti yozlaştırdı.

Şimdi gelelim, geçen hafta içinde herkesin ağzına sakız olan olaya.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Bingöl’deki tavır ve sinkaflı sözüne.

Tüm Türkiye İYİ Parti’nin Bingöl programını, bu vesileyle takip etmiş oldu. Televizyonlardan yayınlanan haber görüntülerini önce yalanlayan vekil, baktı ki her şey net ve aleni, önce milletten sonra da kendi parti yetkililerinden özür dileyerek kurtulmaya çalıştı. Bu sefer de küfür ettiği şahıstan özür dilemeye tenezzül dahi etmeme gafletine düştü.

Basından öğrendiğimize göre küfre muhatap olan şahıs, daha önce Sayın Meral Akşener’e sosyal medyadan küfür ettiği için ceza almış. Muhtemelen o gün de provokatif bir hareket yaptı ki, polisin derdest ederek şahsı aldığını ekranlardan izledik.

Sayın Türkkan; zaten alandan uzaklaştırılmakta olan şahsın arkasından gidip, polise rağmen korumalarınız eşliğinde, vatandaşın boynunu sıkarak, kulağına da edepsizce küfür edecek kadar, derdiniz neydi?

Farkında mısınız? Sizin davranışınız, aslında çok daha büyük provokatörlük, gerçekten siz orada ne yapmaya çalıştınız?

Belki de kahraman olmak ama kahraman olmak bu kadar da ucuz değil sayın vekil, bu yaşa kadar bunu öğrenmeliydiniz.

Madden ihtiyacınızın olmadığını okuduk, dolayısıyla niyetinizin kesinlikle bu olmadığını tahmin ediyorum, ama ben yine de yazacağım. Birileri size milyonlar verseydi, yükselişe geçtiği anketlerle sabit olan İYİ Parti’yi aşağı çekmek için, inanın bundan daha fazlasını yapamazdınız. Cumhur İttifakı mensuplarını çok memnun ettiniz.

Lütfü Türkkan; öncelikle yaptığınız bu affedilmez hareketle, reyine talip olduğunuz vatandaşların kalplerini kırdınız. Ardından, yönetim kademesine kadar yükseldiğiniz İYİ Parti’nin hedeflerine ulaşması için canhıraş çalışan Sayın Meral Akşener’in emeklerine yazık ettiniz.

Evet, bu yaptığınızdan dolayı Grup Başkanınız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun “Asalım mı, ne yapalım?” dediği gibi, bulunduğunuz koltuktan zaten kalktınız ama bundan böyle artık aziz milletin karşısına çıkacak yüzünüzün kalmadığının farkındasınız umarım.

İşte siyaset böyle; bir ömür mücadele eder vekil seçilirsiniz, başarınızdan veya heybenizin ağırlığından dolayı Genel Başkan Yardımcısı dahi olursunuz. Belki de bir anlık gafletle ya da içinizde biriken kin ve nefretin ortaya saçılmasıyla rezil rüsva oluverdiniz.

Muhtemelen dokunulmazlığınız kalkacak ve yargılanacaksınız, belki az bir ceza alarak yolunuza devam edeceksiniz. Lakin siz; kendi taraftarlarınız dahil halk nazarında vatandaşına küfür eden eski bir siyasetçi olarak unutulup gideceksiniz.