Yaklaşık bir ay kadar önce kahvehaneler, çay ocakları, lokantalar, kafeler, berber ve kuaförler işyerlerini virüsten dolayı kapatmak zorunda kaldılar.

Zaten gün kazanıp gün yiyen esnaflarımız, mevcut piyasa borçlarını, personel giderlerini ve yüksek olan kiralarını çok zor kazanıyorken, şimdi büsbütün az da olsa günlük gelirlerinden tamamen yoksun kalmış oldular.

“Evdekal” yasaklarının en mağdur kesimi olan küçük ölçekli esnaflarımıza yönelik bir dizi tedbirler alındığı söylense de pratikte pekte faydalı olduğu iddia edilemez.

Hükümetin açıkladığı kredi şartlarına göre; sigorta ve vergi borcu olmayacak, bankadan aldığı kredileri aksatmadan ödemiş olacak. Dolayısıyla maalesef yine bu gurupta bulunan pek çok esnafımız, istenilen şartları yerine getiremediklerinden dolayı, bankalardan kredi alamamış oldular.

Aslında bahsi geçen ödemeleri zamanında düzenli ödeyecek kadar kazanmış olsalardı, ne böyle desteklere ne de teşviklere ihtiyaç duyacaklardı.

Küçük esnaflarımıza yapılabilecek en doğru destek; kapalı tutuldukları aylara ait asgari maaş tutarında nakit desteği, Bağ-Kur ve SGK ödemelerinin bir yıl ötelenmesi, mevcut banka borcu ve kredi kart borçlarının faizsiz, en az üç ay boyunca ötelenmesi, makul istek ve taleplerine kulak verilerek yardımcı olunmasıdır.

Küçük esnaflarımız ülkemizin vazgeçilmez bir ihtiyacı ve gerçeğidir. Esnaflarımız kendi yağlarıyla kavrulurken aynı zamanda hiç azımsanmayacak sayıda da istihdam sağlayarak, topluma faydalı olmaktadırlar.