Hiç gündemden düşmeyen ama istenilen seviyeye gelmeyen kitap okuma alışkanlığı konusunda birkaç cümle de ben söylemek istedim. Psikolojik danışmanlık mesleğim gereği bireyler, aileler ve öğrenciler ile sürekli iletişim halindeyim. İnsanlar iyi bir gelecek için emeklerini sarf ediyor. Ben de çok ekonomik ve çok kazançlı bir yatırımdan bahsetmek istiyorum: Kitap Okumak.

İnsan hangi organı özel olarak çalıştırırsa o organ, işlevsel olarak daha fazla gelişir. Yüzücünün kolları ve omuzları; koşucunun bacakları güçlüdür. Kitap okumak ise zihni ve düşünme becerisini geliştirir.

“Kullan/Kazan” ve “Kullanma/Kaybet” prensibi, kaslarımız gibi beynimiz için de geçerlidir. Beynimizi zorladıkça ve çalıştıkça geliştiriyoruz. İnsan beyni, nöron hücreleri ve bu hücreler arasındaki iletim demetleri ile bilgiyi işliyor. Yeni doğan bir bebekle yetişkin bir insanın nöron sayıları aynı miktardadır. Beynin kapasitesi arasındaki farklılık ise nöronlar aralarındaki iletim demetleri ile kendini gösteriyor. Daha gelişmiş beyne sahip olmak istiyorsak iletim demetlerinin sayısını artırmamız gerekiyor. İletim demetlerini artırmak için beynin zorlanmaya ve çalıştırılmaya ihtiyacı var. Zorlamanın ve çalıştırmanın temel egzersizi ise kitap okumaktır. Kitap okumak sizi daha gelişmiş ve daha işlevsel bir beyne ulaştıracaktır.

Kurgusal metinler yani roman, hikâye tarzı kitap okuyarak başka insanların yaşantılarına tanıklık ederiz; hayal kırıklıklarını, ilişkilerini ve düşüncelerini görürüz. Gerçek hayatta karşılaştığımız insanların davranışlarının sebeplerini, neler hissettiklerini bilme konusunda daha yetenekli oluruz. Bu da bizim insanlarla ilişkilerimizi daha sağlıklı yönetmemizi sağlar. Zihnimiz okuma esnasında kurgunun geri kalanını tahmin etmek için çaba gösterir ve bu sayede akıl yürütme becerimiz gelişir.

İnsanlar edinmek için yıllarca çaba verdiği, üzerine araştırma ve çalışmalar yaptığı konuları, yazdıkları kitaplar ile bize sunarlar. Kitaplar bizim bu bilgi hazinelerine ulaşmamızı sağlar.

Kitaplar ile farklı fikirlere yelken açarız. Yüzyıllar önce yaşamış veya dünyanın öteki ucundaki bir insanın görüşlerini dinleriz. Bir olay veya konu hakkında bize sunulanları olduğu gibi benimsemeyiz. Zihnimiz bize sunulan fikirleri önceki okumaları ve kendi düşünce süzgecinden geçirerek yorumlar ve kendinize ait bakış açısı oluştururuz.

Kitap okumak; kelime dağarcığınızı dolayısıyla kendimizi ifade etme becerimizi, öğrenmenin hazzı ve sunduğu renkli dünyalar ile kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.

Daha farklı düşünen, kendini daha iyi ifade eden, farklı yaşantılarla tanıklık ederek kendisini zenginleştiren, daha fazla bilgi ve daha fazla kültür sahibi bireyler olmak için kendimizi ve çocuklarımızı kitaplar ile arkadaş yapmalıyız.