Çocuklarımız için sınav tarihleri iyice yaklaştı. Yazımı yazdığım saatlerde MSÜ sınavı gerçekleşti. Önümüzde LGS ve YKS var. Öğrencilerimizle sınavdan önceki görüşmelerimizi yapıyoruz. Kendinden emin, başaracağı günü bekleyen öğrencilerimiz denemelerini çözüp kendilerini sınav sonrasında yapacakları tatil günlerine hazırlıyorlar. Çalışmalarını rahatlıkla ilerletiyorlar. Kaygı azalınca başarıya ortam hazırlanıyor. Fakat kaygıdan dolayı bir boş vermişlik içinde boğulan öğrencilere rastlamak da maalesef mümkün…

Masalların gerçeküstü ögeler içerdiğini biliriz. Fakat masallarda verilen bazı mesajlar vardır. Bu mesajlar gerçeküstü biçimlerde verilse de olaylar gerçek değilse de olgular gerçektir. Şimdi sizlere zeka, program ve azim içeren bir başarı hikayesini anlatmalıyım: Keloğlan.

Masal evreninde Keloğlan’ın yaşadığı dönemde şehirlerin köylerden üstün olduğunu görüyoruz. Yerleşke bakımından Keloğlan’ın şehir yerine köyde yaşadığı için toplumun daha alt bir sınıfında olduğunu görebiliriz. Köy halkında aile güç demektir. Ve bizler birkaç anlatı haricinde Keloğlan’ın annesinden başka akrabasını tanımıyoruz. Öyleyse Keloğlan’ın ailesinin köy halkının da zayıf bir halkasına mensup olduğunu düşünebiliriz. Keloğlan’ın annesinin bile oğluna “Kel oğlum… / Keleş oğlum… / Yediği içtiği beleş oğlum… / Neden böyle başıma oldun tebelleş oğlum?” ya da “Kel oğlum… / Keltoş oğlum… / Bakışı bir hoş oğlum…” dediğini biliyoruz. Öyleyse o dışlanmışlıkların içinde Keloğlan, annesi tarafından bile hor görülmüştür. Masal evreninin en üst tabakasındaki ismi düşünecek olursak onun padişah olduğunu bulmamız zor olmayacak. Aykız kimdir? Padişahımızın değerlisi…

Türk milletinin derin hafızasından gelen masalımızda görüyoruz ki toplumun en alt sınıfındaki Keloğlan, toplumun en üst sınıfındaki Aykız’a talip olma cesaretini gösterebiliyor. Devamında ise Keloğlan, azimli ve planlı icraatları sayesinde Aykız’a kavuşabiliyor. Çalışmaktan hoşlanmayan bir karakter özelliğine sahip olan Keloğlan bile hedeflediği işlerde aklını kullanıp cesaretli ve programlı çalışarak başarıya ulaşıyor. Bu durumda masalda Türk toplumunun azimli mücadelelere açık olduğunu ve başarılı mücadelelerde Hindistan’daki sınıfsal geçiş yasağı gibi bir yasak bulundurmadığını görüyoruz. Bu bir sevgi hikayesiydi fakat buradan ben şunu çıkarıyorum; toplumumuzun planlı çalışan insanları hedefledikleri yerlere ulaşabilir. Bunu engelleyecek bir farkımız yoktur. Öğrencilerimizin de birbirlerinden farkları yoktur fakat gereken şey akıllıca çalışmaktır.

Sevgili öğrencilerim, karamsarlığa düşmeyin. Başaracağınız günler yarın olmazsa bile yarınlarda olacaktır. Başarının yarınlarda gelmesi için çalışmanız gerektiğini ve yarınlarda geleceğini unutmayın. Size “keleş” diyenlere aldırmayın, esen kalın.