Şeyh  Abdullah,   1500’lu yıllarda Argıthanı köyünde  bir zaviye kurmuş ilim adamlarından biridir.

 Şeyh Abdullah,  1400’lü yıllarda Çakıllar’a yerleşen Sayyid Abdullah ile karıştırılmaktadır. Kaynaklarda yüz yıl önce yaşamış olan Seyyid Abdullah’ın 1553 yılında Akşehir’e gelen Kanuni Sultan Süleyman’la görüşmesi tarihi hakikatlere aykırıdır. Ayrıca Akşehir’den Konya yönünde giden Kanuni’nin Argıthanı’ndan geçtiği kaynaklarda belirtilmektedir.

Şekayik Numaniye adlı eserde ise Şeyh Abdullah’ın babasının adının Hacı Mahmut olduğu belirtilmektedir.

Şakayık zeyli’ni yazan Atai eserinde Şeyh Abdullah hakkında şunları yazmaktadır:

Akşehir’e gelen Kanuni, orada Şeyh Abdullah Efendi’yi ziyaret eder. Veliaht olarak göstereceği şehzade hakkında görüşünü ister. Şeyh Abdullah Efendi, Şehzade Selim’i işaret eder.

Kardeşi ile iktidar savaşına giren Şehzade Beyazıt, kardeşinin hazırlıklarını tamamlamasına fırsat vermeden bastırmak üzere derhal Konya’ya yürüdü. Mayıs 1559’da Akşehir’e geldi. Kanuni’nin oğlu Şehzade Beyazıt, Şeyh Abdullah Zaviyesi’ne gelerek, Şeyh Abdullah Efendi’den yardım etmesini, teberruken kılıç kuşatmasını istemiş. Şeyh Efendi kılıç kuşatmış, daha sonra:

-Şehzadem senin bu niyetinde hayır yoktur. Boş yere nifak ve şekavet bayrağını açma, rahat otur, demiştir.

Şeyh Abdullah, Beyazıt’e kerameti ile başarılı olamayacağını söyleyerek yaptığı nasihati o dinlememiş, kanlı maceraya atılmış, sonunda kendisi ve çoluk-çocuğu yok olmuştur.

Şehzade Beyazıt’dan sonra 1560 yılında  Zaviye’yi kardeşi Şehzade Selim ziyaret eder. Yardım etmesini ister. Şeyh Abdullah Efendi, Şehzade’yi tebrik ederek, tahtın kendisine nasip olacağını müjdelemiştir.”

Atai eserinde Şeyh Abdullah Efendi ile ilgili şu olayı da anlatır:

“Bir rivayete göre Akşehir’i çekirge istila eder. Bütün mahsul yok olur. Şeyh Abdullah Efendi’nin tarlası hiç zarar görmez. Sebebini soranlara;

-Onlar kimsesizlerin, yoksulların hakkıdır. Onlar cömertlik tohumlarının başaklarıdır. Hayvanlar bile fukara hakkına saygılıdırlar. Buna şaşılacak ne var demiş..”

Şekayik Numaniye adlı esere göre Şeyh Abdullah H. 792/M.1565 yılında vefat etmiştir. Şeyh Abdullah Zaviyesi, Argıthanı-Doğanhisar yolu üzerinde idi. Şeyh Abdullah ölünce bu zaviyesinin naziresine gömüldü.

İbrahim Hakkı Konyalı eserinde Şeyh Abdullah’ın yerine oğlu Şeyh Veli Baba’nın geçtiğini yazar. 1583 yılı Akşehir İcmal Defterine göre; Abdullah oğlu Şeyh Veli Baba Tımarı, Akşehir  Sancağına bağlı Doğan Hisarı Nahiyesine bağlı Arkıd olarak bilinen Dibeklu Köyü  5000, Yine Doğan Hisar’a bağlı Ark mezrası 1500, toplam: 6500 Akçe geliri vardır.” şeklinde belirtmektedir.

Yine bu defterde: “sefer için bu köyden geçerken Şeyh Abdullah’a işletilmeyen topraklar işletilmek şartıyla verilmiş ve bu topraklar kazınarak ürün ekimine hazırlanmıştır” şeklinde bir not vardır. Buradan anlıyoruz ki  Kanuni sefer sırasında Şeyh Abdullah’a hatırı sayılır bir arazi vermiştir.

Muharrem Bayar’a göre;Tefsir ve hadise dair risaleleri ve şerhi akaidin iman bahsini izah eden bir kitabı vardır.