Akşehir, tarih boyunca önemli misyonlarda bulunmuş bir kenttir. Osmanlı Padişahlarının otağ kurduğu, güzellemeler yazdığı ve vefat ettiği bir kent olan Akşehir, Kurtuluş Savaşı döneminde ev sahipliği yapmış, önemli kararlar Akşehir’de alınmıştır. Daha önce bana ayrılan sayfada Nezahat Onbaşı’nın Akşehir ile ilgili anılarını sizlere ulaştırmıştım. Şimdi de İstiklal Harbi döneminde uzunca zaman Akşehir’de kalan bir veteriner subay olan Mehmet Turgut Argun’un Akşehir’de tuttuğu günlüklere yer vereceğim. Evvela Mehmet Turgut Argun’un kim olduğunu yazmak ve aziz ruhuna bir Fatiha göndermek hepimizin görevidir.

Mehmet Turgut; 1921 yılında Askeri Baytar Mektebi’ni bitirdikten sonra Kurtuluş Savaşı’na Garp Cephesi’nde katılmış, Sakarya Meydan Muharebesi’nden Büyük Taarruz’a cephenin başveteriner muavini olarak görev yapmıştır. Bu görevi, 1923 yılında sona ermiştir. 1924’te Birinci Ordu Müfettişliği başveteriner yardımcısı olarak görev yapmıştır. Argun 1921-1922 yılları arasında tuttuğu günlüklerinde cepheye dair gözlemlerini anlatmıştır.

Mehmet Turgut Argun, o dönemde Akşehir’de tuttuğu günlüklerinde, Akşehir’e nasıl geldiğine ve neler olduğuna dair önemli tespitlerde bulunmuştur. Argun, Akşehir’de düzenlenen futbol maçına ve Büyük Taarruz planlarının yapıldığı anlara da tuttuğu günlüklerde yer vermiştir.

Mehmet Turgut Argun; güncesinde ilk olarak, Akşehir’e gelişini şu şekilde anlatmıştır:
… “Sivrihisar’dan karargahla hareket ettikten dört gün sonra, Fettahoğlu Köprüsü, Kaldırım, Piribeyli yolu ile Akşehir Gölünün doğusundan Akşehir’e geldik. Burası işlek değildir. Buradan Afyon-Konya tren hattının en işlek yolu Sivrihisar, Çandır Köprüsü, Aziziye, Bolvadin, Çay’dan Konya hattı geçer. Akşehir, Güney ve Batı Sultan Dağları silsilesi ile çevrili, yüksekçe ve hoş manzaralı güzel bir kasabadır. Tren hattı, şehre yarım saat mesafeden geçer. İstasyonla şehir arasında yarım saat kadar süren temiz ve düz, ağaçlıklı güzel bir yol vardır. Burada vişne çok oluyor. Akşehir’den Eğirdir’e, Çay’a, Ilgın’a da uzayıp giden şoseler vardır. Eğirdir’e giderken Sultan Dağları’ndan geçiliyor. Bu yol üzerinde ve Akşehir’den bir saatlik mesafede, Bermende isminde zarif, bahçeli bir köy var. Köy, büyükçe olup ahalisi Rum’muş, kalanları hala mevcuttur… Düşman Sakarya Harbi esnasında Akşehir’e yaklaşmış ve Çay’ı bir saat geçmiş. O zaman vaziyet itibariyle ordu karargahı ve mühim bir askeri mıntıka merkeziydi. Birinci Ordu’dan iki ay kadar sonra kurulan ikinci Ordu’nun merkezi olduğu için buralardan itibaren kuzeye, güneye ve doğuya, batıya doğru müthiş bir askeri yoğunluk vardı. Biz Akşehir’de yerleşmiştik. Ben dairede yatıp kalkıyor ve çalışıyordum. Akşehirliler çok zengin ve müteşebbis insanlardır. Fakat buranın yapılışında berbat hatalar olduğu şüphesizdir. Akşehir uzun müddet mühim bir merkez oldu, ordu ve cephenin uzun zamanlar buradan sevk ve idare edilmesi suretiyle bu şerefe mazhar oldu…

Devam edecek…