Mengü Timur, İlhanlı hükümdarı Hülâgû’nün oğludur. 1249 yılında doğmuş. Yedi yaşındayken Salgurlu beyinin dört yaşındaki kızı Abiş Hatun’la nişanlanmıştı. 1263 yılında Salgurlu tahtına çıkan Abiş Hatun’la 1271 yılında evlenmiş. Bu evlilikten Kördüçin ve Algançı isimlerinde iki kızı olmuştu. Ayrıca başka bir evlilik daha yaptığı ve ondan da Taycu adında bir oğlu olduğu bilinmektedir.

Hulagu’nun ölümünden sonra yerine geçen Abaka’yı kutlamak için Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Keyhüsrev ve vezir Muinüddin Pervane, Abaka’nın yanına gidince Anadolu boş kaldı ve 4000 kişilik ordusuyla Şerefüddin Mes'ud bin Hatir ayaklandı ve Niğde’yi ele geçirdi. Bunun üzerine Abaka'nın kardeşi Mengü Timur ve Muinüddin Pervane idaresinde 30000 kişilik bir Moğol ordusu, Anadolu’ya girdi. Şerefüddin Mes'ud bin Hatir karşı koyamadı. Fakat bazı Anadolu beyleri Memluk Sultanı Baybars’ı yardıma çağırdılar. Memluk ordusu ile Moğol ordusu Elbistan yakınlarında karşılaştı. Moğol ordusu yenildi. Baybars, Kayseri’ye kadar geldi. Anadolu’daki Türklerden yeterli ilgiyi görmediğini öne sürerek Suriye’ye geri döndü. Abaka’da Tebriz’e döndü. Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Keyhüsrev ve vezir Muinüddin Pervane, Abaka’nın yanına Tebriz’e gittiler. Abaka, vezir Muinüddin Pervane’yi Memluk yenilgisinin nedeni sayarak öldürttü. Karamanoğulları memleketin bu karma karışık durumundan istifade emeline düştüler.

Karamanoğlu Mehmet Bey topladığı Türkmenlerle Konya’ya gelerek Sultan II. İzzeddin Keykavus'un oğullarından Siyavuş olduğunu iddia eden kişiyi Selçuklu’ya sultan yaptı.

            İşte bu esnada Sultan III.Giyasüddin Keyhusrev ve Sahib Fahrüddin, Mogol şehzadesi Mengü Timur komutasında mühim ve kuvvetli bir ordu ile gelmekte oldukları şayiası çıktı. Karamanoğlu Mehmet Bey’in emrindekiler Konya ve Akşehir yağmalarından elde ettiklerini hayvanlarına yükletip şehirden çıkardılar. Anadolu’ya gelen Moğol Şahzedesi Mengü Timur komutasındaki Moğol ordusu, 1277 yılında Türkmen beyleri ve ahaliden iki yüz bin kişiyi katletti. Akşehir’e geldiklerinde ani bir kış bastırdı ve geçitlerin karlarla kapanmış olması harekâtı zorlaştırdı. Mengü Timur ve ordusu Akşehir’de ve çıvarında kışladı. Sultan III. Giyasüddin Keyhusrev ve Sahib-Ata Konya'ya gidip Karamanoğulları'nın takibi için gerekli tertibatı aldılar ve Karamanoğlu Mehmet Bey yakınları ile birlikte kısa zamanda yakalanıp öldürüldü. Fakat Cimri lakabıyla anılan düzmece sultan Siyavuş 1279 yılına kadar yakalanamadı ve bu yıl içerisinde ayağındaki kırmızı çizmeden tanınarak öldürüldü.

  1277 yılından 1280 yılına kadar Akşehir ve Konya çıvarında kalan Moğol Noyanı yani Şehzadesi Mengü Timur bu yıllar içinde de Anadolu'ya saldırıp, yakıp yıkmaktan geri durmadı. Topladığı esirlerden bir ordu kurdu.

            1280 yılı sonlarında İlhanlı hükümdarı Abaka Han, kardeşi Mengü Timur'a, 50,000'i  esir Türklerden ve Moğollardan, 30,000'i de II. Demetre kontrolündeki Gürcülerden ve II. Levon kontrolündeki Kilikya Ermenileri'nden oluşan, toplam 80,000 kişilik ordunun komutasını vermiş ve Memluk topraklarına doğru yola çıkartmıştı.

Memluklular ile Moğol ordusu, Humus'un hemen güneyinde karşılaşmışlardı. Bir meydan savaşı olan bu muharebede, Mengü Timur, II. Demetre ve II. Levon komutasındaki birlikleri, Memlük ordusunun sol kanat birliklerini bozguna uğratarak dağıtmıştı. Ancak, esir Türk askerlerinin saflarını değiştirmesi sonucu Sultan Kalavun'un bizzat komuta ettiği Memlükler, Moğol ordusunun direk ortasını yok ederek, düşman birliklerini merkezden çevreye doğru bozguna uğratmışlardı. Humus yakının­da Ağustos 1281 bazı kaynaklara göre 29 Ekim 1281 tarihinde Mengü Timur yaralanmış ve altüst olmuş, ordusu arkasından gelecek şekilde savaş alanından kaçmıştır.

Şehzade Mengi Timur, tekrar kuvvet toplamak için Diyarbakır'a geldiyse de Hicri 681 (M.1282) yılı Muharrem ayının 16. Salı günü öğle vakti vefat etti. Bazı kaynaklar bu yenilgi üzerine Mengü Timur’un zehirlenerek öldürülmüş olduğunu belirtmektedir.

 Nasreddin Hoca’nın yaşlılık döneminde Akşehir’e gelen Mengü Timur, burada yaklaşık 3 yıl kalmıştır. Dolayısıyla fıkralardaki bütün atışmalar bu ikisi arasında meydana gelmiştir. Bu durum tarihi gerçeklere uygundur. Uzun seneler sonra ikinci bir Timur’un Akşehir’e gelmesi pek çok yanlışlığın ve kafa karışıklığının ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Not: Gazetemiz Pervasız’ın 61 yılını kutlar, Kurucusu Ahmet Şener Amcamı rahmetle anarken  köşe yazarlarına, çalışanlarına ve 61 yıldır gönül vererek okuyanlara sağlık ve mutluluklar dilerim.