İzmit’e bağlı Çarşamba Pazarı’nda doğdu. İngiliz ve “Büyük” lakaplarıyla da anılır. Babası İzmit Mütesellimliği görevinde iken vefat eden Eğinli Seyyid Mustafa Ağa’dır. Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun’dan yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu ve burada muallim yardımcılığına başladı (1852). Bu görevini sürdürürken müstakbel kayınpederi Tophâne Müşiri Fethi Paşa’nın arzı üzerine eğitimini tamamlamak için İskoçya’nın Edinburg şehrine gönderildi (Haziran-Temmuz 1854). Edinburg’da Wollwich Tophânesi, Waltham Baruthânesi, Enfield Tüfenkhânesi ve Greenwich Rasathânesi’nde uygulamalı eğitim gördü.

Akşehir’e yolu düşünlerden birisi de İngiliz Said Paşadır. Said Paşa, Konya’da Vali iken, Akşehir’e 1886’da uğramış ve Akşehir’de geçirdiği günlere dair şunları nakletmiştir:

“…Bu sabah Ilgın’da, saat ona çeyrek kalarak kalktık. Ben ve haremim ve Mediha ve Said ve kalfalar ve Saidenin sütannesi cümleten yola hazırlanıp Ilgın’dan saat 11’de hareket ettik. Ilgın kaplıcası garbında meftun Ali Bey’in kabrinin yanından geçerken pek mahsun ve mukedder oldum (üzüldüm). Fakat ben İstanbul’a avdetim hakkında telgraf aldığım günden beri acaba bir hareket görecek miyim diyerek, daima düşünmekte olduğumdan zaten mağmum (üzgün) bir halde olduğum cihetle kalbimden ve hem de göğsümden müzdarip olmakta idim. Argıthanı’na tekarrüp olunmakta (yakınlaşmakta) Akşehir eşrafından Haydar Bey ve sair memurin bizi istikbal eylediler. Kaymakam Rauf Bey bizi ta Ilgın’dan istikbal etmişti. Argıthanı’nda Hacı Veli Efendinin hanesinde sabah taamı edilüp oradan saat 4’ te hareket ettik. Akşehir’e tekarüp (yakınlaşma) olunca bil cümle me’murin eşraf ve zabititanı askeri ile mektep çocukları, istikbal eylediler. Akşehir’de Haydar Bey’in hanesine saat tam 8.30 da vardık. Derhal temizlendikten sorma Müderris Köse Hasan Efendi ile görüştüm. Onun anlattıklarından sarayı hümayunun yine rahatsız bir halde olduğunu tefehhüm eylediğimde düşüncem bir kat daha arttı. Akşam taamı bahçede edilüp İzador ve Köse Hasan ve müftü efendilerle hane sahibi Haydar Bey var idi. Sivri sineğin mübalağa olunamaz süratte kesretinden bahçede rahat etmek mümkün olmadığından, saat iki buçukta haremde yatak odama gittim ve uyudum.

16 Temmuz 1886 Perşembe

Bu sabah Akşehir’de saat 9.30 kalktık. Hava sakin ve bulutsuz idi. Derhal yola hazırlanıp Köse Hasan Efendi ile veda ettim. Akşehir’den saat 12’ye çeyrek geçerek hareket olunarak, Ulupınar derbendine saat 2.20’de musavelet edip, orada sabah taamı edildi. Nihayet Akşehir kaymakamları, hakimleri, Haydar Bey ve daha sair zevat ile bilveda Ulupınar derbendinden saat 4.20 geçerek Konya vilayeti ile Bursa vilayeti arasında hudut olan Yahşiyan çayını geçtik…”

Kaynakça: İngiliz Said Paşa ve Günlüğü-Burhan Çağlar