Vatandaşın avukatı Asilcan Tuzcu, müvekkili adına mahkemeye yapmış olduğu itirazda; para cezası tutanağının idari denetimden yoksun olarak tanzim edildiğini, müvekkilinin seyir halindeyken D-300 Karayolunda drift yapmasının mümkün olmadığını, tebliğ evrakında aracın fotoğraflarının bulunmadığını, kamuoyunda da fahri trafik müfettişlerinin haksız cezalar yazdığına ilişkin kanı oluştuğunu, bu yönüyle para cezasının hukuka aykırı olduğundan iptalini talep etti.

Trafik Denetleme Büro Amirliği’nin, fahri trafik müfettişlerinin görüntü alma yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi yönündeki talebi de inceleyen mahkeme heyeti; ilgili tutanakta muterizin ne şekilde davranışı ile trafik kuralı ihlali yaptığı hususu denetime açık ve elverişli bir şekilde belirtilmediği, ihlalin gerçekleştiği Seyit Mahmut Hayrani Caddesi D-300 Karayolunda, trafiğin işlek olduğu nazara alındığında söz konusu ihlalin gerçekleştiğine dair şüpheden uzak, somut delillerin olmadığı gerekçeleri ile itirazın kabulüne karar verdi. Böylece, fahri trafik müfettişleri tarafından haksız olarak yazılan trafik cezalarının iptal edilmesinin önü açılmış oldu.

Mahkeme kararından sonra sürücü ödediği parayı geri alırken Avukat Tuzcu, müvekkilinin mağdurken durduk yerde vekalet ücreti ödemiş olduğu gerekçesiyle bir kez daha itirazda bulundu. İtirazı inceleyen yerel mahkemenin bu konuda da davacı lehine karar vermesiyle sürücü hem haksız yere ödediği ceza miktarını hem de vekalet ücretini yargı yoluyla geri aldı.

Avukat Asilcan Tuzcu, fahri müfettişler yönetmeliğine dair yaptığı değerlendirmede; “Aracı durduramazlar, evrak isteyemezler, kişiyi sorgulayamazlar. Yönetmelikte, delil sunacaksınız veya sunmayacaksınız diye bir madde yok. Devletin denetim mekanizmasını çalıştırmak için delil sunmak gerekli. Bu kapsamda, eğer delil sunulmazsa, fahri müfettişlerin de kim olduğu bilinmediğinden cezanın hangi amaçla kesildiği ve gerçekten bu suçun işlenip işlenmediğinin belirlenmesi mümkün değil” ifadelerine yer verdi.