Prof. Dr. Feridun Nâfiz Uzluk (1902-1974) tarafından Türkçe çevirisi yapılan Paris Bibliotheque Nationale’daki anonim tek nüshası olan Farsça Selçukname, “Anadolu Selçuklu Devleti Tarihi” adıyla 1952 yılında İstanbul’da basıldı.

Bu tarihi kaynağa göre; Anadolu Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Mesut, Hoca Nasıreddin’i Maliye Bakanı (Müstevfi) olarak görevlendirildi. Anadolu Selçuklu devletini anlatan bu kaynağı aynı konudaki diğer kaynaklarla karşılaştıran uzmanlar bu kaynakta bazı farklılıklar ve hatalar bulmuştur.  Hoca Nasireddin yönünden incelediğimizde:

“Sultan Mes’ud bin İzzettin Keykavus, Moğol Sultanı Ahmet Han’ın yanından Konya’ya geldi ve saltanat tahtına oturdu. Tahta Pazar günü oturdu. Ulular, Emirler yer öptüler. Bu tarih 682 Zilkaadesinin sonu idi. Miladi olarak 19 Şubat 1284.Sultanın ilk verdiği mansıp (devlet görevi)  Hoca Nasıreddin’e Maliye Bakanı (Müstevfi) mesnedi olup sonra herkese liyakati nispetinde mevkiler verdi. Herkes itaat gösterdi.” (sayfa 42)

Not-1: Sultan Mesut’un tahta çıkış tarihi ibni Bibi’ye göre; 679 (1281), Aksaraylı Kerimeddin’e göre bu tarih 680(1281), Halil Edhem Bey,  22 Rabiulevvel 682 (20 Haziran 683) tarihini veriyor, o devirde yaşamış olan Mevlana oğlu Sultan Veled ise 25 Rabiülahir 680 (13 Ağustos 1281) tarihini veriyor. Tarihçiler tarafından daha çoğunlukla bu tarih kabul görmüştür.

“Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Argun Han’ın yanından Kayseriye’ye Sultan Mesud’un yanına geldiği zaman o iki çocuğu da oraya getirdiler. Oradan Müstevfi Hoca Nasıreddin ve Emir-i Dad (adliye nazırı) Nizamüddin ile Konya’ya geldiler. Tam merasim ile 17 Ramazan 683 (18 Aralık 1284) de iki çocuğu Konya tahtına çıkardılar. Yirmi güne yakın Konya’da oldular.” (sayfa 44)

Not-2:Hoca Nasireddin kendisini Maliye Nazırı olarak görevlendiren Sultan Mesud’un yanından ayrılarak Saltanatta rakibi olan Giyaseddin Keyhüsrev’in çocuklarının Konya’da tahta çıkmasına eşlik etmesi bu kaynağın ortaya koyduğu bir çelişkidir.

“Anadolu Ulularından olup Sultan Mes’ud’un elini öpmeye ilk defa gelenin iyi huylu, dinini sever Hoca Nasıreddin bin Yavlak Arslan olduğunu söylemiştik. Sultan bu zata Maliye Bakanı (Müstevfi) mansıbını (devlet hizmetini) verdi. Anadolu ülkesi onun sayesinde şenlendi, onarıldı.”

Not-3: ilk olarak “Hoca Nasıreddin bin Yavlak Arslan olduğunu söylemiştik” şeklinde belirtmesine rağmen önceki sayfalarda sadece  “Hoca Nasıreddin” adı geçmektedir. Yani “Bin Yavlak Arslan” yoktur. Bu kelime kaynakta sadece bir yerde yazılmıştır. Diğer hiç bir tarihi kaynakta Çobanoğlu Yavlak Arslan’nın Hoca Nasireddin adında bir oğlu olduğu bilgisi yoktur. Çobanoğlu Yavlak Arslan’ın Mahmud  ve Ali adında iki oğlu vardır.  Bazı tarihçiler Mahmud’un ön adının Nasireddin olduğunu belirtirken gerçekte Mahmut bin Yavlak Arslan’ın ön adı Hüsâmeddin idi.

Mahmut’un babası Yavlak Arslan, Sultan II. Mesud’un Selçuklu tahtına çıkmasında (1281) önemli tesiri oldu. Daha sonra Kastamonu’ya çekilen Muzafferüddin Yavlak Arslan, İlhanlı ve Selçuklu idaresine karşı gayr-i memnun olan ve kardeşine karşı ayaklanarak Selçuklu tahtını ele geçirmeye çalışan Rükneddin Kılıç Arslan’ı desteklemiştir. İlhanlı hanı Geyhatu ile Sultan Mes’ud’a karşı giriştiği savaşlardan birinde hayatını kaybetti. Babasının katili ile Hoca Nasireddin’in işbirliğine devam etmesi düşünülemez. Bu da Hoca Nasireddin’in Yavlak Arslan oğlu olma olasılığını azaltmaktadır.

            “Rebiülevvel 690 (6 Mart 1291) Çarşamba günü Argun’un öldüğü haberi geldi. Bu sırada Keygatu kışlakta idi. Hoca Müstevfi Nasıreddin bunu işittiği vakitte Konya’dan Keygatu’ya giderek sahillerde bulup Keygatu’yu alıp Konya’ya getirdi. Şehrin idaresini Bahaeddin Valiye havale ettiler. Kendisi Keygatu’yu alarak Bâlâ vilayetine gitti. 16 Cemaziülevvel Perşembe günü” (Sayfa 58)

                        Not 4: Buradaki tarihler ile diğer kaynaklardaki tarihler arasında tutarsızlıklar vardı. Ayrıca Hoca Müstevfi Nasıreddin’in, Keygatu’ya emir verebilen bir kişi olarak anlatılması gerçeklere aykırıdır.