AVLU-HAYAT o zamanlar idrak edememiştim. Daha dün gibi aklımda.

Konu aslında çok derin. Bu iki kelimenin TDK'nın anlam karşılığının çok ötesinde. Bana düşen, bu iki kelimenin nasıl eş anlamlı hale geldiğini aktarmak. Bakalım nasıl olacak...

En başta bahsettiğim gibi. İlkokul yıllarımda Türkçe dersi öğretmenimizin ağzından dökülen bu iki kelime.

Öğretmenimiz, kibirli ve de biraz alaycı bir tavırla şöyle anlatmıştı: “Çocuklar geçenlerde yanlışlıkla bir evin avlusundan içeri girdim. Bir kadın çıktı ve ne dese beğenirsiniz?

‘Sen kimsin? Hayatımızda ne işin var!’ dedi.

Kadına bakın avluya hayat diyor. Benim senin hayatında ne işim olur?” diyerek konuyu oracıkta kapatmış.

Benim biraz kafam karışmıştı. Çünkü ben, ailem, komşularımız da avluya hayat deriz.

Sonra sonra idrak edebildim. Evet AVLU. Bizim buralarda evlerin etrafı kale gibi duvarlarla örülüdür. Ne yaşanırsa o kalenin içinde yaşanır. Kral çıkar her sabah, akşam ne ganimet bulursa getirir. Kraliçe hayvanlarla uğraşır, prensler ve prenses ona yardım eder.

Anlayacağınız duvarlar ardındaki hayatlar. Yoksa AVLU mu demeliydim. Bilmem ama annem hala hayat diyor.

Şimdi söyleyelim AVLU MU HAYAT MI?

Siz benim ne anlatamaya çalıştığımı anladınız.

Gerisi çekirdek kabuğu...

Instagram: taptikhan